Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:
"Bölgemizde ve dünyanın farklı bölgelerinde çatışmaların yaşandığı kanlı bir süreçten geçiyoruz. 8 Aralık devrimiyle 14 yıllık zulmün sona erdiği Suriye'de mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor. Bölgede kardeş kavgalarının yaşandığı süreçten geçiyoruz. Yaşanan tüm olumsuzluklar karşısında ülke, millet ve AK parti olarak umudumuzu diri tutuyor, kararlılığımızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz.
Kurumlarımız, Balkanlar'dan Kafkasya'ya kadar gönül ve kültür coğrafyamızdaki hizmetleri ile milletimizi en güzel şekilde temsil ediyorlar. Biz de şehit ailelerimizden güvenlik güçlerimize, esnaf ve sanatkarlardan kadınlara farklı kesimlerle iftar soframızı paylaşarak bu mübarek günleri ihya ediyoruz. 11 ayın sultanı Ramazan'ı layıkıyla idrak etmeye çalışıyoruz.
Üç liralık hizmetin reklamına beş lira harcamayacağız. Vatandaşın derdini, sıkıntısını şov aracı, muhalefetin yaptığı gibi siyasi rant malzemesi haline getirmeyeceğiz. Biz, reklam ve şov yapmanın değil, gönüller yapmanın, gönüller kazanmanın peşindeyiz. Yaptıklarımızı elbette anlatacağız, ama bunları yaparken birileri gibi hoyratça davranmayacak, insanımızı rencide etmeyeceğiz. Tevazudan, samimiyetten sapmayacağız. AK Partili kadrolara yakışan, böyle bir asalettir.
Yıllarca bizi Türk Kürt, laik anti laik, Alevi Sunni diye ayrıştıranlar, son günlerde başka senaryolar peşinde koşuyor. Suriye'deki eski rejim artıklarının terör eylemleri öne sürülerek milletimizin kardeşliğine sinsi, kirli bir pusu kuruluyor. Bu pusu ile İstiklal Marşımızda vücut bulan ruha ve birlikte yaşama iradesine karşı da alçakça bir suikast düzenleniyor. Nefret söylemiyle, yalan ve çarpıtma olan provokatif açıklamalarla Türkiye'de yeni bir kaos alanı oluşturulmak isteniyor. Milletimize bu kötülüğü, ülkenin ana muhalefet partisi yürütüyor. CHP giderek pervasızlaşıyor. Ülkemiz ve demokrasimiz açısından tehlikeli sularda siyaset yapmaya yelteniyorlar. Kürsüde sarf ettiği sözler ertesi gün belediye başkanı tarafından yalanlanan birini muhatap almak bizim için zuldür. Büyük kongremizde partimize katılan yeni arkadaşlarımızla ilgili ipe sapa gelmez bir sürü cümle kurdu, ahkâm kesti. Utanmadan bize siyasi ahlâk dersi vermeye kalktı, arkadaşlarımızı nezaketsiz ifadelerle hedef aldı. Sonuçta ne oldu? Aradan bir hafta geçmeden çark etti, kürsünden savurduğu büyük lafların altında kendisi ezildi. Tükürdüğünü yalamak zorunda kaldı. Gün aşırı parti değiştirmekten adı Türk siyasetinde fırıldağa çıkmış bir kifayetsize rozet taktı. Bize attıkları çamur, kendilerine bulaştı. Böyle tutarsız birini nasıl ciddiye alalım? Kendi belediye başkanlarından ayar yiyen birini biz niye muhatap alalım? Sayın Özel, kendisine açılan krediyi har vurup harman savuruyor, iflas bayrağını çekmesi, Bay Kemal gibi siyasetten ibretlik bir şekilde alaşağı edilmesi yakındır.
-
Küresel kültürün hedefe koyduğu kurumların en başında aile ve ailevi değerler geliyor. Bizim anlayışımızda aile ülkenin de milletin de çekirdeğidir, istikbalinin güvencesidir. Ailenin olmadığı, parçalandığı, değerlerinin hırpalandığı bir toplumun geleceğe umutla bakması mümkün değildir. Aile, insanın ilk okuludur. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesi aynı zamanda aileyi yaşat ki millet yaşasın hissiyatımızın ifadesidir. Aile değerlerini dışlayan, aileyi düşmanlaştıran, geri plana iten hiçbir bireysel gelişimin başarı şansı yoktur. CHP'nin yandaşları geçenlerde Taksim meydanında çıkmışlar, siyah torbalara aile yazmak suretiyle onu çöpe atıyorlar. Sizin hayatınız böyle geldi böyle gidiyor. Bir işe yaramıyorsunuz, yaramayacaksınız. Aile bizim her şeyimiz.
Nüfus ve demografide yaşanan değişimler, cinsiyetsizleşme gibi sapkın ideolojilerin dayatılması, geniş ailelerin azalması, çekirdek ailelerdeki çocuk sayısının düşmesi, evlilik yaşı her yıl yükselirken boşanma oranlarının artması, tek ebeveynli ailelerin sayısının çoğalması gibi sorunlar aile kurumu örseliyor, zayıflatıyor, yıpratıyor. Güçlü kültürümüze ve aile değerlerimize rağmen üzülerek ifade etmeliyim ki biz de bu tehditlerin hedefindeyiz, en çok zararı görenler arasındayız.
Avrupa ve Amerika'da artık kreşlere, ana okullarına kadar bulaşmış LGBT musibetine karşı önlemler alınıyor. Bizdeki muhalefet ise LGBT sapkınlığının sponsorluğunu yapıyor. Sapkın akımları önce partilerine sonra belediyelerine soktular. Cinsiyetsizleştirme akımlarına destek vererek aile kurumlarına ihanet ettiler. LGBT belasının sebep olduğu toplumsal felaketlerle boğuşan ülkelerden yükselen feryatları görmüyorlar, duymuyorlar. Sahte bir özgürlük kavramının arkasında siper alarak milli bünyemize zaman ayarlı bir bomba yerleştiriyorlar. Amerika'da son gelişmelere bakıldığında sadece erkek ve kadından oluşuyor. Kim diyor bunu, Trump...
Sapkın akımların milli bünyemizi işgal ve istila etmesine karşı aile kurumunu güçlendirmeye yönelik adımlar atacağız.
Biz kadının güçlendirilmesini; ailenin zayıflaması olarak görmüyoruz. Meseleye kadın ile erkek arasındaki çatıştırıcı, ayrımcı söylemlerin aksine kadının azim ve kararlılığının aileyi desteklediği perspektifinden bakıyoruz. Hiçbir zaman kadın üzerinden siyasete tevessül etmedik, kadınlarla birlikte kadınlar için siyaset yapmayı tercih ettik. Bundan sonra da aynı şekilde yola devam edeceğiz. Kadın ve aile düşmanı olduğunu gösteren CHP'ye, kadına had bildiren küstah zihniyetine rağmen bunu hep birlikte biz başaracağız."