İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7549 %0
37,3001 %-0.61
101.854,42 %2.576
3.176,44 0,81
Ara
Muhalif. GÜNDEM Erdoğan'dan Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde 'İstanbul Sözleşmesi' açıklaması

Erdoğan'dan Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde 'İstanbul Sözleşmesi' açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, kadına şiddetle mücadeleye karşı uluslararası bir anlaşma olan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesinin "en ufak olumsuz etkisi olmadığını" savundu.

Okunma Süresi: 5 dk

Cumhurbaşkanı Erdoğan, '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde düzenlenen programda konuştu.

Erdoğan, Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile çıktığı İstanbul Sözleşmesi için, "Marjinal grupların istismar malzemesi haline gelen İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizin şiddetle mücadeleye en küçük olumsuz etkisi olmamıştır. Kadın haklarıyla ilgili kazanımları örseletmeyiz. Mevzuatımızı sürekli genişletiyoruz, yeniliyoruz" dedi.

Erdoğan, Cumhur İttifakı ortakları Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR'ın karşı olduğu bilenen 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'u "büyük devrim" olarak nitelendirdi.

Erdoğan, "Lafa gelince kültür sanattan, bilimden bahsedenler, kızlarımızı üniversite kapısından içeri sokmadılar" ifadesini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamasından satır başları şöyle:

"25 Kasım  Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde gerçekleştirdiğimiz programın hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Devlet olarak kadına yönelik şiddetle mücadeleyi temel politikamıza haline getirdik. Aile olmadan sadece birey olarak insanın varlığı eksik kalır.

Kadına yönelik şiddet kabul edilemez. Aile, kadına yönelik şiddete karşı en muhkem kalemizdir. Aileye sahip çıkarak şiddet meselesi başta olmak üzere, kadınların tüm haklarının da korunmasını amaçlıyoruz.

Son 21 yıl içerisinde sayması saatler olacak nice reformu hayata geçirdik. Ülkemizde kadına yönelik şiddetle mücadelede en büyük devrimi, 2012 yılında çıkardığımız 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu ile yaptık.

Marjinal grupların ve sapkın akımların istismar malzemesi haline gelen İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmemizin, kadınların hakları ve şiddetle mücadeleye en küçük olumsuz etkisi olmamıştır. Mücadelenin somut araçları, 6284 başta olmak üzere, hukukumuzdaki mevzuatlar ve zihinlerde geliştirdiğimiz dönüşümdür.

Kadın haklarıyla ilgili kazanımları örselenmesine izin vermeyeceğiz. Kanunun mahiyetinde ve uygulanmasında eksikler varsa giderecek, güçlendirmesi gereken unsurlar varsa gereğini yapacağız.

Mevzuatımızı sürekli genişletiyoruz, yeniliyoruz. 2024 yılı faaliyet planımız ilgili bakanlığımız ve ilgili kurumlarla planlanmıştır.

15 Temmuz darbe girişiminde hayatları pahasına darbecilere direnen, tanklara, uçaklara meydan okuyan milyonların en ön safında kadınlar vardı.

Türk demokrasisini 28 Şubat karanlığından çıkarıp, Türkiye Yüzyılı aydınlığına ulaştıran yine kadınlardır.

Kadın hakları denilerek kıyafetleri yüzünden okul kapılarından, kamudan dışlanmaya çalışılan kadınların mücadelesi Türk demokrasi tarihinin en önemli sayfalarından biridir.

Diyarbakır'da tuttukları evlat nöbetiyle terör örgütüne kabuslar yaşatan kadınların hakkını asla ödeyemeyiz.

Kadınların bireysel özgürlüklerinden, siyasal ve sosyal alandaki varlıklarına kadar her konuda gösterdikleri gayreti hak mücadelesi olarak gördük. Bizim gönül ve fikir dünyamızda kadın ve erkek eşittir, biri diğerinden üstün değildir. Üstünlük, gayrettedir, üretkenliktedir, ahlaktadır, erdemli olmaktadır.

Kadınların hak taleplerinde onlara verdiğimiz destekte samimi olduğumuz için bugünlere geldik.

Ülkemizde sürekli karamsarlık havası yayarak milletimizi zehirlemek, insanlarımızın umutlarını söndürmek isteyen kötümser bir zihniyet var. Bu kafa, her konu gibi kadınların kazanımları hususunda da gerçeği tersyüz etmenin, pireyi deve yapmanın peşindedir. Türkiye'nin 21 yılda nereden nereye geldiğini kabul etmeyenlerin iflahı mümkün değil. Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşan bu kesimin amacı demokratik yarışla ülke yönetimine gelmek değil; darbe ve vesayet yoluyla sorumsuz yetkili olarak keyiflerince hareket etmektir. Her yolu denediler. Her türlü omurgasızlığı sergilediler. Ellerinde şehit öğretmenimizin Aybüke Yalçın'ın, Hatice Belgin'in ve nice kadın kahramanımızın ellerinde kalmıştır.

Tüm hayatları kendileri gibi düşünmeyenleri, yaşam biçimleri üzerinden tahkir etmekle geçenlerin 'yaşam tarzı' yaygaraları komiktir, trajikomiktir.

Gazze'deki insani dram bunun en çarpıcı örneğidir. Farklı siyasi görüşten, inançtan, kökenden vatandaşlarımızın tamamının ortaklaştığı bir meselede dahi bunlar sınıfta kaldılar. Bu çevreler, haftalardır Gazze'de katledilen çocuk ve kadın için tek kelime etmemiştir. Zalimleri ve onların aparatlarını desteklemeyi maharet sayıyorlar. Türkiye'nin demokrasisine, kalkınmasına, istiklal mücadelesine darbeler vuran bu zihniyetin yol açtığı ağır maliyeti senelerce geri kalmışlık, faşist baskılar, zulüm olarak ödedik. Kalkınma ve demokrasi yolculuğuna beraber başladığımız ülkeler ilerlerken, birilerinin ideolojik bağnazlıklarından dolayı Türkiye, kılık kıyafetle, kadınların başörtüsüyle uğraştı.

Lafa gelince kültür sanattan, bilimden bahsedenler, kızlarımızı üniversite kapısından içeri sokmadılar.

Her alanda tam bağımsızlık yolunda ilerleyen bir Türkiye gerçeğinden rahatsız oldular. Ülkemizin böyle felaketlerle karşılaşmaması için yönetim sistemi değişikliği dahil her şeyi yaptık.

Önümüzdeki dönemde de reformlarımızı sürdürerek, ihtiyaç duyulan her alanda ülkemizi hak ettiği yere getirmeye devam edeceğiz.

Kadınların taleplerine de bu çerçevede öncelikli yer veriyoruz.

Türkiye yüzyılı, kadınların yüzyılı olacaktır. Şiddetsiz bir Türkiye'yi sizlerle birlikte inşa edeceğiz.

Kadına yönelik şiddetle mücadele 2024 yılı faaliyet planını kıymetli bir adım olarak görüyorum.

Planın başarısı için her türlü desteği vermekten geri durmayacağız. Bundan sonra da kadınların hak ve hukuk mücadelesinde yanlarında yer alacağız."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *