Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 8’inci Olağan Genel Kongresi öncesinde Ankara Kapalı Spor Salonu önünde otobüs üzerinden eşi Emine Erdoğan ile partililere seslendi.
‘YENİ BİR DÖNEME BİSMİLLAH DİYORUZ’
Erdoğan, şöyle konuştu:
“AK Parti’ye yakışır bir kardeşlik ikliminde kavgasız, gürültüsüz, hepsinden önemlisi şaibesiz bir şekilde bu süreci bugünlere kadar getirdik. Bizzat katıldığım 29 İl Kongremizde dava arkadaşlarımla kucaklaştık. Milletimizle olan gönül köprülerimizi tekrar sağlamlaştırdık. Yine bu süreçte kendi iç muhasebemizi de yapma imkanı bulduk. Öncelikle bizleri bağrına basan tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Nöbet değişimine gittiğimiz yerlerdeki kardeşlerime emekleri ve hizmetleri için aynı şekilde şükranlarımı sunuyorum. Yeni görev alan kardeşlerime Rabbimden üstün başarılar diliyorum. Yenilenmiş, soluklanmış ve güç toplamış olarak bugünden itibaren artık yeni bir döneme bismillah diyoruz. Bu yeni dönemde de gayemiz aziz milletimizin hayır duasını almaktır. Şu anda karşımdaki katılımı görünce Rabbime hamdediyorum. Şu güzelliğe bak, şu katılıma bak. Bu davanın elleri soğuk filan dinlemiyor. Kar, bora, fırtına dinlemiyor. Aynen yoluna devam ediyor. Amacımız milletin gönlünde yer etmektir, milletin hayır duasına, rızasına, desteğine mazhar olmaktır. Bütün teşkilatımdan tutunuz, bu vizyonu, bu anlayışı, bu bakış açısını muhafaza etmelerini bilhassa rica ediyorum. Bunun için sizlerden her zamankinden daha fazla gayret bekliyorum. Sordum. Dedim, şu anda katılım ne kadar. Cevap geldi. Dışarıdaki şu katılım 60 bin. Elhamdülillah, Allah’a hamdolsun. Kar, bora, fırtına dinlemiyoruz. Teşkilatımızın her kademesinde görev alan kardeşlerim, sizler aldığınız emaneti taşıdığınız muazzam bir sorumluluk bilinciyle en güzel şekilde temsil edeceksiniz. Sizlere güveniyorum.”
Daha sonra salona geçen Erdoğan, AK Parti 8. Olağan Büyük Kongresi’nde yeni vizyonu duyuracağı konuşmasını gerçekleştiriyor.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan satırlar şöyle:
Bu kutlu sevdaya gönül veren, bu sevda ile ayakta duran herkesi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bu sevda ile devletine, vatanına, ezanına, istiklaline sahip çıkan aziz milletimin her bir ferdini yürekten selamlıyorum. Hayat mücadelesi veren tüm kardeşlerimi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Gözü kulağı bizde olan, kaderini bizim kaderimiz ile birleştirmiş tüm mazlumları hürmet ile selamlıyorum. Bu davanın muhibbi olan her bir kardeşimi sevgi ile şükran ile selamlıyorum.
‘İLK GÜNDEN BERİ BU KARDEŞİNİZE SAHİP ÇIKTINIZ’
8. Olağan Büyük Kongre’mizin partimize, ülkemize, milletimize hayırlı olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Şehit düşen kahramanlarımızı kemali edep ile yad ediyorum. Kongre salonumuzu bir bayram yerine çeviren sizlerle gurur duyuyorum. Salonumuza girmeden önce 60 bin kişi ile ayrıca selamlaştık. Sizler bu dava için gövdenizi ortaya koydunuz, ilk günden beri bu kardeşinize sahip çıktınız. Sizlerle birlikte teşkilatımızın her kademesinde mesai harcayan, alın teri döken kardeşlerime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
Bizim ram olacağımız tek merci Türk milletidir. İçinde yaşamaktan şeref duyacağımız tek devlet Türkiye’mizdir, okuyacağımız tek marş İstiklal marşıdır. Gölgesinden güven bulacağımız tek bayrak ay yıldızlı bayrağımızdır. Altında huzurla yatacağımız tek yer kutsal vatan topraklarımızdır.
Dün rahattık, bugün sıkıntı çekeriz, yarın yeniden rahata kavuşuruz. İman, irade ve azim varsa Allah’ın izni ile imkan da hep vardır. Önemli olan istikameti kaybetmemek, yüreği karartmamaktır. Bu duaya amin demek yerine sırf kendi ihtirasları için Türkiye düşmanlarının senaryolarında figüranlık yapmayı tercih edenler de var. Kibrin esiri olanları aziz milletimin ferasetine havale ediyoruz.
‘YÖNÜMÜZ GELECEĞE DÖNÜK ŞEKİLDE YÜRÜYORUZ’
Biz bu güzel sevda yolunda kararlılıkla yürüyeceğiz. Bu büyük kongreyi de uzun yolcuğun tazelenmesi, yeni kilometre taşı olarak görüyoruz. AK Parti kurulduğu günden bu yana 24 yıldır kendini geliştirmeyi başaran bir siyasi teşekküldür. Kongre sürecimizde il başkanlarımızın 4’te üçünün değiştiğini görüyoruz ilçe başkanlarımızın 3’te ikisinin değiştiğini görüyoruz. Bayrağı devralanlardan daha verimli çalışmalar bekliyoruz. Esas sorumluluk ana kademe kadrolarımıza düşüyor. Kadın kollarımızdan daha fazla gayret göstermelerini bekliyorum. Ülkemizi önce 2053 sonra 2071 vizyonu ile buluşturacak olan gençlerden talebim gençliğin dinamizmini partimize taşımlarıdır. AK Parti bayrağını ilk açtığımız günden beri yükseltmeye devam ediyoruz. Yönümüz hep geleceğe dönük şekilde yürüyoruz.
Burada isimler fanidir baki olan tek şey davadır. Kadrolarımız değişken ama ilkeler sabittir.
Biz Anadolu’ya bin yıl önce, yeni değil yeniden geldik. Gerektiğinde alın terimiz ile gerektiğinde al kanımız ile bu yurdu vatan eyledik. Alparslan’dan Fatih’e, Menderes’ten Özal’a kadar hepsi millete hizmet etmiştir. Kökünden kopan toplumların rüzgarda savrulan yapraklar gibi nasıl savrulup gittiğini aklımızdan çıkarmayacağız. Mücadelesine devam edecek olan AK Parti’nin gerisindeki sırrı merak edenlerin bakacağı yer bu köklerdir. Dünyanın en büyük partileri sıralamasında ilk 5’te yer alan bir siyasi kuruluşuz.
‘BU BAŞARILARI PARA KULELERİ ULAŞMADIK’
İktidardaki 22 yılımızı şanla şerefle literatüre geçen başarıya imzamızı attık. Bu tarihi başarıya Çilingir sofralarında kadeh tokuşturarak, kaynağı belirsiz balya balya paralardan kuleler yaparak ulaşmadık. Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dedik ve bunda da muvaffak olduk.
Biz sadece seçimleri değil, gönülleri de kazanarak 22 yıldır iktidardayız. Sözüne, ahdine sahip kadro olarak nereden geldiğimizi asla unutmayacağız. Bize dua eden ak yüzlü, ak saçlı, ak sakallı büyüklerimizi hiçbir zaman unutmayacağız. Milletin çizdiği rotadan çıkmayacak, millet ile aynı istikamette omuz omuza yürümeye devam edeceğiz. Biz gökten zembil ile inmedik, pazarlık masalarında kurulmadık. Siyaset ve toplum mühendisliği ürünü olarak ortaya çıkmadık. Samimiyetten dürüstlükten taviz vermeden siyaset yaptık. Milletin umutlarını çoğaltmak için siyaset yapmadık. Kibirli siyaseti kapımıza yaklaştırmadık. Eksiklerimizi örtmek yerine bunları daha iyisi ile telafi edecek irade ile milletimizin karşısına çıktık. Bugün de iç muhasebemizi özgüvenle yapıyoruz. AK Parti’ye düşmanlık edenler hep bu hareketin dağılmasını, zorluklar karşısında yılmamızı beklediler, vesayetçilere boyun eğmemizi, para babalarına teslim olmamızı beklediler, bütün umutlarını AK kadroların yorulmasına bağlayanlar 14 Ağustos 2001’den beri bekliyorlar, daha çok bekleyecekler. Onları bekletmeye devam edeceğiz .Şeytanla nöbetleşe sürdürdükleri bu bekleyiş karşılığını bulamayacaktır.
‘TOKSİK MUHALEFET’ ÇIKIŞI
Demokrasimizin tepesinde on yıllar boyunca hep kara bulutlar dolaştı. Milletin egemenliği ilkesi sadece lafta kaldı, seçimle gelen hükümetler kimi zaman darbe ile kimi zaman gazete manşetleri ile görevden uzaklaştırıldı. Ülkenin seçilmiş başbakanının bakanlarının idam edildiğini gördük. Fidan gibi delikanlıların idam edildiğini gördük. Ekonomik krizler ile milletimiz fakirleştirildi ve ülkemiz küresel rekabetin dışında tutuldu. 10 yılda bir darbe mekaniği ile milli irade çalınırken altın yıllarımızı kaybettik. Bizi üçüncü sınıf demokrasiye mahkum ettiler. Bu sömürü düzenine biz son verdik. Türkiye’ye politik ve ekonomik bağımsızlığı biz kazandırdık. Türk demokrasisinin çevresindeki kirli ve yoğun kuşatma çok partili hayata geçtiğimiz günden beri kırılmadı. Bunun nedeni iktidara gelmek için her yolu mübah gören çarpık anlayışı oldu. Anti demokratik güçler ile iş birliği yapacak kadar gözlerini kararttılar. Belediye başkanlıkları, bakanlıklar pazar ürünü gibi alınıp satıldı. Daha 2 sene öncesinde ülkeyi beraber yönetmeye talip olanların gırtlak gırtlağa kavgaya tutuştuğuna şahit olduk. AK Parti’nin olduğu yerde çözümsüzlüğe de umutsuzluğa da halel getirecek girişime yer yoktur. Ülkemizin her meselesinin bu toksik muhalefetin panzehiri de AK Parti ve cumhur İttifakıdır.
Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken muhalefeti dönüştürme görevimizden de kaçınmayacağız. Bunu da siyasetin er meydanında yapacağız.
‘YA TERÖR YA DEMOKRASİ’
Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken muhalefeti dönüştürme görevimizden de kaçınmayacağız. Bunu da siyasetin er meydanında yapacağız. Terörsüz Türkiye bir milli mutabakatın beklentisidir. Terörle siyaset ve demokrasi aynı anda bir arada bulunamaz. Bunun için ya terör ya demokrasi diyoruz. Türk’e de Kürt’e de faydası olmayan literatür yığını ile boğuşmaya vaktimiz yok. Terör belası başta olmak üzere Türkiye’nin safralarından kurtulması gerekiyor. Terörün karanlık gölgesinin ülkemizin üzerinden çekileceği günler yakındır. Terör duvarını yıkıp atacağız. Hep beraber kenetlenecek, evlatlarımızın kanı üzerinde yükselen terörü yıkıp atacağız.
Önümüzdeki fırsatları değerlendirerek, terörsüz Türkiye hedefimizi gerçekleştireceğiz. Bundan en çok terör örgütünün ideolojik bahçesinde otlanıp devletimize ve milletimize düşmanlık edenler rahatsız olacak. Ne yaparlarsa yapsınlar bunun önüne geçemeyecekler, Türkiye’yi girdiği aydınlık yoldan geri çeviremeyecekler. Pennsilvanya’daki hain başının ölümü sonrası bu örgüt çöküş ve dağılmaya girdi. Çökertene kadar bu hain yapı ile mücadelemiz içeride ve dışarıda kararlılıkla sürecektir. MHP’ye ve onun kıymetli başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Yapıcı tavırları ile isimlerini Türk siyaset tarihine şimdiden yazdırmışlardır. Ülkemizin bekası güvence altındadır.
Hep kendi ajandalarını topluma dayatma peşinde koştular. Biz geçmişte devlet içindeki kirli oluşumla nasıl tavizsiz mücadele ürüttüysek bu kirli muhalefete de aynı şekilde eyvallah etmedik. Milletin bize emanetini yere düşürmedik. Milletin egemenliğine dönük her türlü saldırıya göğsümüzü daima siper ettik.
Dünün Türkiye’sinde ne kadar ötekileştiren varsa bugün Türkiye’nin ayrılmaz parçasıdır. Alevi kardeşlerimizin taleplerinin önemli bölümünü karşıladık. Başörtülü kadınlarımızın kamu kurumlarında çalışmasını sağladık. Fatih’in emaneti olan Ayasofya’yı açarak tekbirlerle buluşturduk. Nice reformu 22 yıl boyunca sabırla hayata geçirdik.
‘KAYIT DIŞI SİYASET DÖNEMİ KAPANDI’
İş dünyasında da önemli adımlar attık. Esnafın, sanayicinin yanında olduk. bir avuç İstanbul seçkinin avucunda olan yatırımı istihdamı büyüttük. Son tartışmalar gösteriyor ki bazı hastalıklar devam ediyor. Siyasete hükümete ayar vermeye çalışıyorlar. Türkiye’nin değiştiğini kabullenemiyorlar. AK Parti döneminde sermayesine sermaye katan bir grup eski Türkiye’yi yeniden devreye alma çabasındadır. Tek dertleri kayıplarını devlet hazinesinden tanzim etmektir. Kaos baronlarına diyoruz ki; bu devlet ve bu millet sizin rüyalarınızı kabusa çevirme gücüne sahiptir. Eski kötü alışkanlıklarınızda ısrar ederseniz biz de size buna göre muamele ederiz. siyaset yapmak istiyorsanız işte er meydanı. Siyasi partilere bir tane daha eklenirse demokrasi zenginleşir ama kayıt dışı siyaset yapma dönemi kapanmıştır. Yeni Türkiye’de kayıt dışı siyasete yer yoktur. Bu sözlerim komprador burjuvazinin sözcülüğüne soyunan muhalefet partilerinedir. Bu yeni Türkiye’ye alışmak, politikalarınızı buna göre hazırlamak zorundasınız.