İstanbul
Parçalı bulutlu
6°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4109 %0.29
38,2720 %0.04
98.419,32 %1.985
3.443,07 0,41
Ara
Muhalif. GÜNDEM Erdoğan'dan Özel'e: Motor sonunda su kaynattı, 85 milyona rezil oldu

Erdoğan'dan Özel'e: Motor sonunda su kaynattı, 85 milyona rezil oldu

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

KAYNAK: HABER MERKEZİ
Okunma Süresi: 8 dk

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i hedef aldı. CHP’nin değişim sürecine dair umutların yerini hayal kırıklığına bıraktığını söyleyen Erdoğan, Özel’in siyasi ciddiyet ve olgunluktan uzak olduğunu belirtti.

“CHP’de Gelenin Gideni Aratma Geleneği Bozulmadı”

Özgür Özel’in CHP liderliği sürecini eleştiren Erdoğan, “CHP’de gelenin gideni aratma geleneği Sayın Özel ile bozulmadı” dedi. CHP’nin siyaset anlayışını ve yönetim tarzını eleştiren Erdoğan, “Bu partiye oy veren vatandaşlarımız adına üzülüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Özgür Özel, 85 Milyona Rezil Oldu”

Özgür Özel’in Almanca şiir okumasını ve Ziya Gökalp’in şiirini yanlış okumasını gündeme getiren Erdoğan, “Bize şiir bilmez derken, asıl cahilin kendisi olduğu ortaya çıktı. Şiir katliamına imza attı” dedi. Özel’i marjinal sol örgütlerin sloganlarını meşrulaştırmakla suçlayan Erdoğan, “Motor sonunda su kaynattı. 85 milyona rezil oldu” ifadelerini kullandı.

“CHP İçindeki Skandalları Kendi Seçmenleri de Üzüntüyle Takip Ediyor”

Son dönemde CHP içinde yaşanan tartışmalara da değinen Erdoğan, medyaya yansıyan iddiaların “yenilir yutulur tarafı olmadığını” söyledi. “Ortaya dökülen pisliklerin CHP içinde bir arınmaya vesile olmasını temenni ediyoruz” diyen Erdoğan, muhalefetin iç hesaplaşmalarına kendilerinin alet edilmemesi gerektiğini vurguladı.

“Yeni Bir Dönemin Kapılarını Açacağız”

Büyük Kongre hazırlıklarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Güçlü bir vizyon, program ve kadroyla milletimizin huzuruna çıkacağız” dedi. Muhalefetin gündemiyle kendi gündemlerinin farklı olduğunu belirten Erdoğan, “Bizim yaptıklarımıza, onların hayalleri bile yetişemez” ifadelerini kullandı.

Gazze Mesajı: “Amerikan Yönetiminin Planlarına Asla İzin Vermeyeceğiz”

Dış politika ve Gazze konusunda önemli mesajlar veren Erdoğan, Amerikan yönetimi ve İsrail’in, Gazzelileri öz yurtlarından sürgün etme planlarına izin vermeyeceklerini söyledi. “Türkiye, dış politika kalıplarını yıkmaya, ezberleri bozmaya devam ediyor” diyen Erdoğan, dış politikada küresel değişimlere uyum sağladıklarını belirtti.

“TOGG Hediye Ettik, Muhalefet Rahatsız Oldu”

Yurt dışı temaslarında liderlere lokum yerine TOGG hediye ettiklerini söyleyen Erdoğan, bu durumun Türkiye’deki muhalefeti rahatsız ettiğini iddia etti. “Büyük devlet lafla olunmaz. Büyük devlet olmak için büyük hayaller kurmak gerekir” diyen Erdoğan, Türkiye’nin küresel siyasette kritik bir aktör olmaya devam ettiğini ifade etti.

“TÜSİAD zihniyeti siyasetin zayıf ve devletin onların tasallutu olduğu dönemlerin sembolüdür”

Biz Türkiye için dünyayı dolaşırken içeride çok farklı hesapların yapıldığına şahitlik ediyoruz. TÜSİAD'ın haddi aşan ve buram buram provakasyon kokan açıklamalarına geçmeden önce şunu söyleyeyim: Demokrasilerde kimse eleştiriden azade değildir. Biz de iyi niyetli olması halinde eleştirilere kulağımızı tıkamadık, tıkamayız. Bugün konuşan Türkiye diye bir olgudan bahsediliyorsa bunu mümkün hale getiren AK Parti'dir. Vesayet girişimlerine davetiye çıkarmadığı sürece her fikrin tartışılmasını biz sağladık. CHP'nin ve vesayet odaklarının engellemelerine rağmen yaptık. TÜSİAD yönetiminin açıklamaları sonrası emre amede uşak misali sıraya dizilen muhalefeti dikkate almıyoruz. Kraldan çok kralcı davrananların ederi, onlara sahiplerinin biçtiği değer kadardır. Kuklalarla işimiz olmaz. Bizim muhatabımız kuklacılardır. 

TÜSİAD zihniyeti siyasetin zayıf ve devletin onların tasallutu olduğu dönemlerin sembolüdür. Bu yapı, kamunun kesesinden ve milletin sırtından elde edilen haksız kazançların yerli, milli üretim yerine distribütörlük  yoluyla elde edilen imtiyazların gölgesinde büyümüş ve büyütülmüş iş adamlarıyla maruftur. 2022 öncesinde TÜSİAD zihniyetinin neye tekabül ettiğini hepimiz hatırlıyoruz. Bunlar eski Türkiye'de sadece paraya hükmediyorlardı. Siyaseti de istedikleri gibi dizayn ediyorlar, karar organlarını kontrol ediyor, yönlendiriyordu. Gazete manşetleriyle iktidarlara ayar veriyorlardı. Biz buna dur dedik. Ekonomiyi rant ekonomisi olmaktan çıkarıp, üretim ve ihracat ekonomisine dönüştürdük. Anadolu'nun bağrından yeni aktörlerin çıkmasını sağladık. Milletin kaynaklarını, bir avuç burjuvazinin zenginleşmesi için değil, tüm kesimlerin kalkınması ve refahı için kullandık. Milli gelir, 3 bin 600 dolardan, bu sene 15 bin doların üzerine çıktı. Ey TÜSİAD, 3 bin 600'den 15 bin doların üzerine çıkan bir süreç var. Bu, AK Parti iktidarı döneminde oldu. Yahu siz ya hesap bilmiyorsunuz ya da hesabınız bozuk! İhracatımız 36 milyar dolardan 262 milyar doları buldu. Derslik sayımızı 735 bine çıkardık. Hastane yatak sayımız 164 binden 270 bine ulaştı. 6 bin 100 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğumuz 30 bine yaklaştı. Daha nice çalışmayla refahı tabana yaydık. Elbette bu süreçte  ciddi dirençle karşılaştık. Rant musluklarını kestiklerimizin operasyonlarına maruz kaldık. En başında TÜSİAD geliyor. Türkiye'nin gerçek anlamdaki her demokrasi ve kalkınma hamlesi, TÜSİAD zihniyetini daime rahatsız etmiştir. Nitekim bu kuruluşun darbeciler, cuntacılar, emperyalistler ve etki ajanlarının safında ülkemize karşı sergilediği nobran, faşizan tavırlar toplumsal hafıza kayıtlarımızda var. Türkiye'nin bölgesinde siyasi, askeri ve sosyal gücünü genişletip tahkim ettiği, dünyada küresel sistemin yeniden inşası çağrılarına öncülük ettiği, içeride hayat pahalılığı ve enflasyona karşı kararlı bir program uyguladığı, tüm zorluklara rağmen yatırım, üretim, istihdamdan taviz vermediği, terörsüz Türkiye hedefinde önemli adımlar attığı, Türkiye yüzyılı için gece gündüz çalıştığı dönemde TÜSİAD'ın eski zihniyetinin yeniden tedavüle sokulmaya çalışıldığının farkındayız. Başaramayacaksınız! Türkiye'nin, teslim olmasını istiyorsanız bilin ki böyle bir şey gerçekleşmeyecek! Türkiye'nin yerli ve milli üretimden vazgeçerek, yeniden küresel ticaretin zayıf bir pazarına dönüşmesini istiyorsanız böyle bir şeye de asla müsaade etmeyeceğiz. Türkiye'nin demokrasisini, darbecilerin; ekonomisini, sömürgecilerin; milli iradeyi, sivil toplum ve siyasetçi görünümlü 5. kol elemanlarının güdümüne sokmasını istiyorsanız, böyle bir şeye canımız pahasına rıza göstermeyeceğiz. TÜSİAD'ın, Türkiye'de güven iklimini bozan örnekler olarak verdiği her konu, hukukun, adaletin, savcıların, hâkimlerin yetki alanında. Hukuk devletine yürekten inananların safı, terör yardakçıların, edep-adap tanımaz provakatörlerin, sanat dünyasını esir alan marjinallerin, yargı mensuplarını ve ailelerini tehdit eden kibir abidelerinin değil, hukuku uygulayanların yanı olmak zorunda. 

Çöken, 'sistem' değil, devletin zayıf, milletin fakir olduğu, kendilerinin altın devirlerini yaşadığı dönemlere ilişkin hayalleridir. Morali bozuk olan ülke değil, imtiyazla büyüdükleri devirlerin ardından devlet hazinesini istedikleri gibi paylaşamadıkları için iç sıkıntı yaşayan TÜSİAD demirbaşlarıdır. Güven bunalımı yaşayan halkımız değil, para kazanmaya hırsıyla kursalsız iş yapmayı adet edinen TÜSİAD zihniyetidir. Bir de doğal afetlerden bahsediyorlar. Yurt dışındaki afetlerde bırakın zararın tüm boyutları, can kayıpları bile tam olarak açıklanmıyor, bunu bildikleri halde ileri geri konuşuyorlar. Afetzedelerimizin yaraları konusunda Türkiye'nin başarısını sadece evi barkı yıkılan, düzeni bozulan kardeşlerimiz değil, bütün dünya çok iyi biliyor. Çabalarımızı takdir ediyor. Ey TÜSİAD, deprem afetinde siz ne yaptınız? Dünyada bizim yaşadıklarımızın yarısını yaşasa ayakta kalabilen bir ülke olur muydu?

Mesele hesap vermek ise, TÜSİAD'ın bu ülkede yarım yüzyıldan fazladır sebep olduğu siyasi, sosyal, ekonomik maliyetlerin hesap vermesiyle işe başlanması gerekiyor. 

Türkiye'nin son 22 yılda yaşadığı badireler karşısında dut yemiş bülbüle dönen TÜSİAD'ın yarısı yalan, yarısı yanlış hezeyanlarının gerisindeki saiki tahmin ediyoruz. On yıllardır gönüllerinin rahat ettiği suskunluklar karşısında verdikleri örnekler, devede kulak kalır. Susması gereken yerde konuşan, konuşması gereken yerde susan gönülleri değil çıkarlardır. Geri plandaki kirli hesaplardır. Çöktü denilerek feveran ettikleri, yıllardır tıkır tıkır işleyen rant düzenleridir. İmtiyazları üzerine bina ettikleri ayrıcalıklı sistem çökmüştür. Siyasetçilere had bildirdikleri kibirli sistem çökmüştür. İstikrarsızlık üzerinden paralarına para kattıkları sistem çökmüştür. Millet ekonomik krizle kıvranırken zenginleştikleri sistem çökmüştür. Gazete manşetlerinden siyasete ayar verdikleri sistem çökmüştür. Biz bu makamlarda olduğumuz sürece, devlet kaynaklarının bir avuç seçkine aktığı sistemi geri getirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Ekonomiyle, istihdamla, üretimle ilgili yapıcı fikirlerle gündeme gelmek yerine siyaset mühendisliğine soyunanlara şunu hatırlatayım: Türkiye sizin tapulu malınız, millet personeliniz, siyasetçiler de maaşlı elemanlarınız değildir.  Eski Türkiye'nin kaotik ikliminde senelerce borunuzu öttürmüş olabilirsiniz, eski Türkiye'yi özlüyor da olabilirsiniz ama yeni Türkiye'de haddinizi bileceksiniz. İş adamı derneği iseniz, iş adamı derneği gibi davranmayı öğreneceksiniz! Milleti kışkırtmayacak, devletin kurumlarını provoke etmeyecek, yargıyı baskı altına almaya kalkışmayacaksınız. Siyaset yapmaya çok hevesliyseniz ya parti kurarsınız ya da ağzınızdan çıkan iki çift söze bakan muhalefet partilerinden birini seçersiniz. Bu ülkeyi tekrar istikrarsızlık bataklığına sürüklemenize göz yummayız. Ülkeye ve millete faydalı olduğunuz sürece sizi de destekleriz. 22 yıllık iktidarlarımız boyunca Türkiye ekonomisine müspet katkı vermek istediğiniz ayrımcılık yapmadan hepinize destek olduk. Ama siyaset ve toplum mühendisliğine yeltendiğinizde de demokratik hukuk devleti çerçevesinde tüm gücümüzle buna direndik. Aynı hassasiyetle hareket edeceğiz. Ne hak yiyeceğiz ne de milletin iradesinin, hakkının gasp edilmesine rıza göstereceğiz." ​​​​​​​

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *