İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4667 %-0.05
36,5241 %-0.22
3.501.531 %2.297
3.071,15 0,58
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Erkan Baş: Canıyla cebelleşen halka parmak sallayanların hesap vereceği günler mutlaka gelecek

Erkan Baş: Canıyla cebelleşen halka parmak sallayanların hesap vereceği günler mutlaka gelecek

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, “Tüm suçların üzerine bir halkı enkaz altına, açlığa, dondurucu soğuğa ölüme terk eden yardımları engelleyen üstüne gidip halkın dayanışmasını kısmaya personel bir iktidar, artık sizin defteriniz falan kalmadı. Sizinki olsa olsa bir iddianamedir. O defter, halkın sizin için yazdığı o defter bir iddianameye dönmüştür” ifadelerini kullandı.

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 10 şehirde deprem sebebiyle ilan edilen Olağanüstü Hal’in (OHAL) TBMM görüşmelerine ilişkin Meclis’te bir basın toplantısı düzenledi. Baş, şunları söyledi:

“Çok uzun olmayan bir süre önce İzmir ve Elazığ depremlerinden sonra bir kez daha TBMM’de konuşulmuştu. Bir komisyon oluşturulmuş, bu komisyon çalışmalarını yapmış, uzun incelemeler, tartışmalar neticesinde 268 somut öneriyi TBMM’nin önüne koymuştu. Bu önlemlerin hiçbiri yapılmadı diyeceğim ama buranın aksi hareketler yapıldı bu mecliste, bu iktidar tarafından. Yani sanki bunlar hiç yaşanmamış, bunlar konuşulmamış, tartışılmamış gibi o rapor mecliste ortaya çıkarılmamış gibi hemen iki yıl sonrasında yeniden imar aflarını gündeme getirerek asıl katliama giden sürecin taşlarını döşediler.

”Bugün burada açık ve net ifade ediyorum kanlı bir oyun oynanıyor”

Şimdi 3 gündür milyonlarca insan can derdinde, iktidar kendi koltuğunu korumak dışında neredeyse hiçbir şey yapmamış ve 3 gün sonucunda tek adamın ilan ettiği OHAL’i görüşmek üzere meclis toplantıya çağrıldı. Bakın depremin üzerinden 85 saat geçmişken enkaz altında yardım ulaştırılamadığı için insanlar dondurucu soğukta susuzlukta yaşamını yitirirken bugün burada ne yapıldı tüm yurttaşlarımızın bunu bilmesini istiyoruz. Bugün burada açık ve net ifade ediyorum kanlı bir oyun oynanıyor. Çünkü 1959 yılında kabul edilmiş bir Doğal Afet Kanunu var bu memleketin. Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerde Yapılacak Yardımlara Dair Kanun bakın hala yürürlükte olan bir kanundan söz ediyorum. Bu yasa devletin yetkililerine kaymakamlara, valilere diyor ki eğer bir felaket meydana gelirse sen 18-25 ve 18-65 yaş arası tüm yurttaşları görevlendirebilirsin. Sen bedeli gerekiyorsa sonra ödenme üzere taşıtlara, araçlara, makinelere el koyup bunları kullanabilirsin. Yetmiyor diyor ki sen hiçbir kayda ve merasime tabii olmaksızın tedavi, kurtarma, yedirme ve giydirme ve barındırma gibi işlerde bu işlerin gerektirdiği acil satın almaları ve kiralamaları yapabilirsin.

”Tek gereken, yarattıkları ucube sistem sebebiyle tek adamın olur vermesiydi”

Bu ülkenin çocuklarını başka coğrafyalarda ölmeye, öldürmeye gönderirken akıllarında tek bir soru işareti olmayanlar halkımızın yardıma ihtiyaç duyduğu anda askeri personeli devreye sokmadılar. Hatırlıyoruz; Gölcük depreminden sadece birkaç saat sonra sahra hastaneleri kurulmuş, gerçekten deneyimli, tecrübeli personeller Taliban’ın Afganistan’daki havalimanını bile koruyabilen, elinde her tür teçhizatı bulunan personeller sahaya indirilmemiş. Peki soruyoruz bunun için OHAL gerekli miydi? Bunu yapmak için OHAL’e ihtiyacınız vardı? Hayır. Bunun için tek gereken şey yarattıkları ucube sistem sebebiyle o tek adamın olur vermesiydi.

”Utanmadan sıkılmadan da yurttaşlara parmak sallayıp ‘Deftere yazıyoruz’ diye tehdit ediyorlar”

Bir de utanmadan sıkılmadan da yurttaşlara parmak sallayıp ‘Deftere yazıyoruz’ diye tehdit ediyorlar. Bak ben açık söyleyeyim sizin defteriniz çoktan doldu, sizin defterinizde bugün alanda olmayan Kızılay’ın Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu CEO’su var. Sizin defterinizde Menzil tarikatının şirketine 700 milyon liralık ihale, 2017’de uçmayan uçağa 245 bin dolar vermek var.  Sizin defterinizde AFAD var, gelen yardımları gasp ederek üzerine kendi afişini yapıştırmadan alana sokmayan, başına da tekrar başka bir ilahiyatçıyı genel müdürü yaptığınız o AFAD var. Sizin defterinizde insanlarımızı çöp torbalarıyla gömülürken en azından kefen bile alamayan 35 milyar 911 milyon lira devasa bütçeye sahip bir Diyanet var. Tüm suçların üzerine bir halkı enkaz altına açlığa dondurucu soğuğa ölüme terk eden yardımları engelleyen üstüne gidip halkın dayanışmasını kısmaya personel bir iktidar, artık sizin defteriniz falan kalmadı! Sizinki olsa olsa bir iddianamedir! O defter, halkın sizin için yazdığı o defter bir iddianameye dönmüştür. Defteri dolanların canıyla cebelleşen halka parmak sallayanların hesap vereceği günler mutlaka gelecek. Mutlaka işlediğiniz tüm suçların hesabını soracağız.” 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *