İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4667 %-0.05
36,5241 %-0.22
3.501.531 %2.297
3.071,15 0,58
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Eski TBMM Başkanı Cindoruk: Erdoğan 14 Mayıs’ı kabul etmişse gidişi de kabul etmiştir

Eski TBMM Başkanı Cindoruk: Erdoğan 14 Mayıs’ı kabul etmişse gidişi de kabul etmiştir

Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimler için işaret ettiği 14 Mayıs tarihini değerlendirdi. “14 Mayıs’ı kabul etmişse gidişi de kabul etmiştir” diyen Cindoruk, “Demokrasi tarihimizde 14 Mayıs uğurlu bir tarihtir. Muhalefet kazanmıştır. Yeni 14 Mayıs'ta da bu iktidar el değiştirecektir” diye konuştu.

Sözcü yazarı Ruhat Mengi’ye konuşan Hüsamettin Cindoruk, 14 Mayıs tarihiyle ilgili şunları kaydetti:

“14 Mayıs uğurlu bir gündür demokrasi tarihimizde, çünkü 1950'de halk iktidar değişikliği yapmıştır, 14 Mayıs'ta iktidar kaybetmiş muhalefet kazanmıştır. Bir anekdot nakledeyim; 1950 seçimlerinde İstanbul'da o zamanki iktidar partisi büyük bir miting yapmıştı ve Vali Fahrettin Kerim, İnönü'ye “İşte İstanbul Paşam” demişti. Hakikaten büyük bir kalabalık toplamış; 100 bin kişi, sonra seçim sonuçları ortaya çıktı. Zamanın başbakanı Şemsettin Günaltay İstanbul'da seçimi kaybetti, Şoförler Cemiyeti Başkanı Senihi Yürüten Demokrat Parti listesinden seçimi kazandı ve o sürprizlerden sonra Türkiye demokrasi rayına girdi. O zamanki mizah dergilerinde bu konu çok işlenmiştir. Düşünün ki Şemsettin Günaltay müderris bir adam ama İstanbul'da 14 Mayıs'ta İstanbul'da halk ona oy vermedi, Şoförler Cemiyeti Başkanı'nı seçti. Aradan zaman geçti, 14 Mayıs yine bir iktidar değişimi ortaya çıkaracaktır ve hep şöyle söylerim; Atatürk'ün 2 başbakanının arasında iktidar el değiştirdi, son başbakanları İnönü ve Bayar. Türkiye Cumhuriyet tarihinde ilk defa iktidar değişikliği 14 Mayıs 1950'de seçimle olmuştur, şimdi yeni 14 Mayıs'ta da bu iktidar el değiştirecektir. İnşallah sandıktan çıkan sonuçlar beni doğrular, onu ümit ediyorum.”

“Cumhurbaşkanı Anayasa'yı tanımıyor ki”

Erdoğan’ın “Menderes 14 Mayıs 1950'de ‘yeter, söz milletin' dedi ve zaferle çıktı, biz de zaferle çıkacağız” sözlerine ilişkin, “Yanlış” dedi; “Menderes muhalefetti, kendisi iktidar ve o söz Menderes'e ait değil, “Yeter Söz Milletin” Demokrat Parti'nin seçim propaganda sloganıydı ve o sloganla muhalefet iktidar oldu. Bu 14 Mayıs'ta yine muhalefet iktidar olabilir, benzetme yanlış ama sonuç aynı çıkabilir” diye ekledi.

Erdoğan’ın bir kez daha aday olup olmayacağına ilişkin tartışmaya da değinen Cindoruk, “Hukukta formüller sonsuzdur, yargı organlarını ayarlamışsanız hukukla ilgili formül bulmak mümkün” dedi. Cindoruk, “Bulmuşlardır bir formül, bizim gibi düşünen hukukçular Anayasa'yı düşünüyoruz ve Anayasa'nın tatbik edilmesi gerektiğini söylüyoruz, Cumhurbaşkanı Anayasa'yı tanımıyor ki. Başörtüsünü Anayasa'ya koyuyor, aileyi koyuyor; aile tarifi yanlış. Türk ailesi geniş ve örfe dayalı bir ailedir, kabile gibidir, sadece ‘bir kadın, bir erkek ve çocuk’ değildir, kayınbirader, yenge, baldız, eltiler, kuzenler, yeğenler, enişte, büyükanne, büyükbabalar vardır, o aile tarifi bile yeterli değil, yetersiz o tarifler” diye konuştu.

“AKP seçimi kazanırsa siyasal İslam rejimi kuvvetlenecek”

Cindoruk, “Türkiye bu sıkıntının içinden siyasi iradesiyle çıkmak zorundadır, bütün muhalefet partileri; 6'lı Masa ve diğerleri her şeyi bıraksın ve bir araya gelsinler, şimdi güç birliği zamanıdır. 1957 seçimlerinde muhalefet partileri güç birliği yaptılar ve sonuç aldılar. Ben, bütün siyasi partilere güç birliği yapmalarını tavsiye ediyorum, gerekirse ortak liste yapsınlar. Çünkü bu seçim Türkiye'de kader seçimidir; iktidar partisi kazanırsa ortaya çıkacak rejim, siyasal İslam rejiminin kuvvetlenmesi olacaktır, Türkiye'nin bunun altından kalkması demokratik yollarla mümkün olmayabilir. 1960 senesinden beri başıma gelenleri düşünüyorum da Türkiye için tek çıkış yolu bu seçimdir” görüşünü ifade etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *