İstanbul
Hafif yağmur
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,9262 %0.02
37,4910 %0.16
96.736,60 %-1.1
3.312,17 0,23
Ara
Muhalif. GÜNDEM Etrafımızda neler oluyor?

Etrafımızda neler oluyor?

Okunma Süresi: 2 dk

1989 yılının sonlarında bir akşam, Viyana’da bir İtalyan restoranında, sonradan CIA’nin başına gelecek olan, ABD AKKA* Heyet Başkanı Büyükelçi James (Jim) Woolsey anlatıyordu: “Başkan Nixon’la Çin’e gittik. Bizi gezdirdikleri bir müzede, MÖ 2000’li yıllarda yapılmış,  ağzında metal bir top tutan, bir ejderha heykeli vardı. Rehberimiz bize, bunun bir depremölçer olduğunu, 7 şiddetinden büyük bir deprem olduğunda, ejderhanın öne eğildiğini ve topu ağzından düşürdüğünü söyledi. Şaşkınlığımızı gören Çinli rehberimiz, “Evet” dedi. “Bu bin yıl Çin için iyi geçmedi. Ama gelecek bin yıldan umutluyuz!”

Bin yıllarla düşünen Çin büyük bir uygarlıktır. Oradan buradan toplanmış insanlarla kurulmuş, sadece bir kaç yüz yıldan beri var olan ABD ile karşılaştırma kabul etmez.

Çin’den başlayan İpek Yolu ile Orta Asya’da onunla birleşip Batı’ya devam eden Baharat Yolu, yaklaşık bin yıldan fazla bir zaman dünya ticaretine hâkim olan iki önemi güzergâhtı. Unutmayalım ki Osmanlı da, bu iki yol, büyük keşifler, özellikle Portekizlilerin Ümit Burnu üzerinden Hindistan’a giden denizyolunu keşfetmeleri nedeniyle eski işlevlerini kaybettiği ve Osmanlı, olan bitenin farkına varan Şehzade Mustafa, Pargalı İbrahim ve Piri Reis gibi ileri görüşlü devlet adamlarını da boğdurduğu için bu gelişmeye ayak uyduramayıp, batmıştı.  En azından son yirmi yıldır, bu kez AKP yönetimindeki Türkiye Cumhuriyeti, etrafında olup biteni iyi okuyamadığı için bugünkü perişan duruma geldi.

Bir an için Avrupa’yı, Ukrayna savaşını, ABD’nin dünyayı savaşa sürükleyebilecek, düşlerde bile başarıya ulaşması olanaksız, dünya hâkimiyeti politikasını bir yana bırakalım, Orta Doğu’ya, Doğu’ya dönelim…

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *