Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı teşebbüse yardım suçlamasıyla gözaltına alınan gazeteci İsmail Saymaz, mahkeme kararıyla ev hapsine alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Gezi Parkı odaklı soruşturmada, Saymaz'ın Osman Kavala'nın web sitesinin hazırlanmasında rol aldığı ve eylemleri basın aracılığıyla yayma amacıyla bir televizyon kanalı kurma girişimleriyle ilgili olduğu öne sürüldü. İddialara göre, gazetecinin Gezi Parkı sanıklarıyla yoğun iletişimde olduğu ve sosyal medyadan olaylarla ilgili pek çok paylaşım yaptığı ifade edildi.
İsmail Saymaz’ın Gözaltı Süreci
İsmail Saymaz, yürütülen soruşturma çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme suçlaması ile gözaltına alındı. Gözaltı işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edilen Saymaz, savcılık ifadesinin ardından ev hapsi talebiyle mahkemeye gönderildi. Mahkeme, Saymaz hakkında ev hapsi uygulanmasına karar verirken, çevresindeki bazı gazeteci arkadaşları ve eşi adliyeye gelerek destek verdiler. Bu gelişmeler, Gezi Parkı olaylarının ardından yaşanan süreçteki gazeteciliğin rolü ve hükümetle ilişkiler üzerine tartışmaları da yeniden alevlendirdi.
Mahkemeyi Takip Eden Destekçileri
İsmail Saymaz’ın hukuk mücadelesine destek vermek amacıyla çok sayıda gazeteci ve basın mensubu adliyeye geldi. Saymaz’ın eşi Şeyda Saymaz ve Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, duruşma sırasında yanında yer aldılar. Gazeteci arkadaşları Barış Pehlivan, Şule Aydın, Barış Terkoğlu ve Timur Soykan da oradaydı. Bu durum, medyada dayanışmanın önemine ve gazetecilerin, bağımsız habercilik için gösterdikleri çabaya işaret ediyor. Saymaz’ın durumu, Türkiye’de gazetecilik pratiğini ve ifade özgürlüğünü tartışma gündeminin bir parçası haline getirdi.
Saymaz’ın Savunması ve Mücadelesi
İsmail Saymaz, Sulh Ceza Hakimliği'nde verdiği ifadesinde, sokağa çağrı ya da iktidara karşı bir protesto düzenleme yönünde hiçbir davranışta bulunmadığını ifade etti. Tweetleri arasında şiddet olaylarını eleştirdiğini belirten Saymaz, Gezi Parkı eylemlerini organize eden kişilerle bir bağlantısının olmadığını savundu. Osman Kavala ve diğer sanıklarla yalnızca gazetecilik faaliyetleri çerçevesinde görüştüğünü söyleyen Saymaz, bağımsız bir gazeteci olarak hareket ettiğini vurguladı. Ayrıca, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli kontrol talebinin reddedilmesini talep etti.
Sosyal Medya Paylaşımları ve Soruşturmanın Gelişimi
Saymaz'ın sosyal medya paylaşımlarının, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili haber içerikleri taşıdığını ve hiçbir kanun dışı eylem ya da sokağa davet olmadığını söylemesi, olayların medyadaki aksini yansıtan bir yönü ortaya koyuyor. Gezi Parkı eylemleri sonrası yaşananların peşinden soruşturma sürecinin başlamış olmasının üzerinden uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen, Saymaz’ın sağlık açısından kaçma şüphesinin bulunmadığını da belirtti. Gazeteci, uzun yıllardır sabit bir adrese sahip olduğunu ve bilinen, tanınan bir profesyonel olduğunu ifade ederek, serbest bırakılma talebini yineledi. Söz konusu ifadeler, ifade özgürlüğü ve gazetecilik alanında yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.