Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, Kayseri'de partisinin Erciyes Kültür Merkezi'nde düzenlenen il kongresinde yaptığı konuşmada, iktidara ekonomi ve eğitim politikaları üzerinden eleştirilerde bulundu.
Hükümetin, ekonomik kriz ve enflasyonun sorumlusu olarak, 15 Temmuz darbe girişimini gösterdiğini ifade eden Erbakan, bu durumun 15 Temmuz ile ilgisinin olmadığını öne sürdü.
Muhalefet ile İstanbul Büyükşehir Belediyesine de eleştirilerde bulunan Erbakan, konuşmasında iktidardakileri 'kasa başındakiler', muhalefeti ise 'masa başındakiler' olarak tanımladı.
Bunların hiçbirinden millete fayda gelmeyeceğini iddia eden Erbakan, maşa başındaki ve kasa başındakilerin oyununu bozacaklarını ve milli görüşü iktidara getireceklerini anlattı.
54. hükümette bir senede 70 milyar dolar kaynak bulduklarını hatırlatan Erbakan, şunları kaydetti:
"Şimdi geleceğiz, bir senede 150 milyar dolar kaynak bulacağız inşallah. Milli görüş 54. hükümette işçi, memur, emekli maaşlarına yüzde 100, yüzde 200, yüzde 320'ye varan zamlar yaptı. Biz de gelir gelmez, Yeniden Refah Partisi olarak yüzde 150 maaş zammıyla işe başlayacağız inşallah. Aynen 1976-77'de ağır sanayi hamlesini gerçekleştirdiğimiz gibi bu sefer de 81 ilimize 681 refah projesini gerçekleştireceğiz. İşsizlik diye bir problem kalmayacak
'Çözüm altılı masa mı, hayır'
Altılı masa diye adlandırılan 6 muhalefet partisinin birleşiminin çözüm olmayacağını, çözümün Milli Görüş ile hallolacağını belirten Fatih Erbakan, “Evet, iktidarın durumu ortada. Dış politikada, ekonomide, eğitimde, tarım ve hayvancılıkta anlattık. Peki çözüm ne, altılı masa mı. Elbette ki hayır. İktidardakileri kasa başındakiler olarak, masadakileri de masa başındakiler olarak ifade ediyoruz. Bu iş ne kasa başındakilerle çözülür ne de masa başındakiler, bu iş Milli Görüş ile çözülür” dedi.
Erbakan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çıkıp diyorlar ki ‘Türkiye’de ekonomi çok iyi 20 senede araç sayısı 8 buçuk milyondan 26 milyona çıktı’. Bu kalkınma dediğiniz şey tüketimin artmasıyla değil üretimin artmasıyla olur. Bu refah seviyesinin değil, ihtiyacın ve tüketimin arttığını gösterir. Bu 20 seneden bu yana dışarıya milyarlarca dolar döviz verdiğimizi gösterir, çünkü bu araçların büyük kısmı ithal. Biz borçlanarak bu araçları aldık.”
