İstanbul
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7759 %-0.05
37,4415 %0.35
105.847,71 %3.935
3.211,21 1,28
Ara
Muhalif. GÜNDEM Fehmi Koru: Sinan Ateş’in kanı yerde kalmayabilir

Fehmi Koru: Sinan Ateş’in kanı yerde kalmayabilir

Gazeteci Fehmi Koru, Sinan Ateş cinayetinde faillerin "derin devlet"le ilişkilendirilecek bir kimliğinin olmadığının anlaşıldığını öne sürdü, "Faillerin ve onları yönlendirenlerin fazla gecikilmeden bulunabilmesi ve eylemin üzerine gidilebilmesi, biraz da bu yüzden olmalı" dedi.

Okunma Süresi: 1 dk

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yakınlığıyla bilinen gazeteci Fehmi Koru, Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin bir yazı kaleme aldı.

Koru, kendi internet sitesindeki "Sinan Ateş’in kanı yerde kalmayabilir.. Suikastı planlayanların kimliği bunu kolaylaştırıyor" başlıklı yazısında, şunları kaydetti:

(…)

Geçmişte işlenen siyasi mahiyetli cinayetler ve suikastlarda kimler fail gösterilmiş olurlarsa olsunlar, sürekli ‘derin devlet’ suçlanmıştır.

Sinan Ateş suikastında ise faillerin öyle bir kimliği bulunmadığı anlaşılıyor. Tetiği çeken, bir çatışmada birini öldürdüğü için ömür boyu hapis yatacak bir mafya üyesi.

Eyleme katılan birkaç kişi de bir uyuşturucu çetesinin mensubuymuşlar. Siyasi suikast bir uyuşturucu çetesine ihale edilmiş…

Faillerin ve onları yönlendirenlerin fazla gecikilmeden bulunabilmesi ve eylemin üzerine gidilebilmesi, biraz da bu yüzden olmalı.

Hablemitoğlu dosyasının açılabilmesi için 22 yıl beklemek gerekmişti oysa. İlhami Soysal eyleminin gecikmeden ortaya çıkması da başkaları tarafından işlenen eylemin polislere mal edilmek istenmesindendi.

Susurluk kazası sonrasında, devletin ilgili kurumları, siyasilerin yönlendirmesiyle, kapsamlı raporlar hazırladıkları ve konu bütün çıplaklığıyla ayan beyan ortaya çıktığı halde,, bir milim bile ilerleme kaydedilemedi.

Arada böyle bir fark var işte. Devlet şimdi kendisini daha rahat hissediyor."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *