İstanbul
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,8140 %0.02
37,4509 %0.34
104.618,05 %2.658
3.176,90 0,20
Ara
Muhalif. GÜNDEM Gül kuruttum

Gül kuruttum

Okunma Süresi: 2 dk

“Genç hanım, varıp görelim daha bu sabah,

Eflâtun elbisesini güneşe asmış, bugünün

Kaybolur, son ışıkları günün eflâtuni elbisesinin kıvrımları ile sizinkine benzeyen tenini”

Öğrenciler, Öğretmenleri ile bir yürek birliği yapıyor. Özel okulun, Fransız Müdürü sergilenen bu çalışmaların gününde, bu dizeleri paylaşıyor ve Türk Müdür ise tercüme ediyor.

Bu kadar içten, bu kadar samimi, hem romantik, hem sanatsal ancak bu kadar güzel olabilirdi, denilen ortak üretim. Bu anlamda öncelikli olarak; Notre-Dame de Sion Fransız Lisesi Müdürü, Sn.Alexandre Abellan ve Türk Müdür Başyardımcısı Sn. Tuna Zenginel Saikali’yi kutluyorum. Ve elbette projenin ortaklarından; diğer okul Saint-Michel Fransız Lisesi, Fransız Müdürü Sn.Jean-Michel Ducrot ve Türk Müdür Başyardımcısı, Sn.Ayla Ağırbaş’ı da.

L’Aventure De La ROSE-Gülün Serüveni.

Oldum olası hep sevmişimdir, o içimi tüm yumuşaklığı ile sarıveren gülü. Gülün, elbette bir tılsımı ve yaratılmış her varlık gibi bir enerjisi var. Uçuk pembe güller, ateş gibi yakan kırmızı güller, dağların kar yumakları gibi bembeyaz güller.

Annemin adı, Gül, diye değil sadece, “GÜL”, bir ömre bedel olduğu için. “Gülüm” diyebilmenin,  söyleyen kadar, söyleneni de özel kıldığı için. Dudaklarının ucu ile dokunuverdiğinde, kadifemsi yumuşaklığı için sımsıkı sarabildiği ve ruhuma işlediği için. Güller Diyarı, böyle bir film yapıldı ama içinde Atamız yok, demek ki onlar da bilmiyor. Dilerim zamanında gösterilmeyen belgesel izlenebildiğinde, ne anlatmak istediğim iyi anlaşılabilir.

Atatürk’ü sevmek, karanfiller kadar sadece saygı içeren değil; katmer katmer yapraklarından, emeğin fışkırdığı, nezaket ile bütünleşiveren duygusallık, akılcılık ve tam kendi olma hali ile olabilme...

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *