İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4667 %-0.05
36,5241 %-0.22
3.501.531 %2.297
3.071,15 0,58
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Hastalıktan bildiriyorum…

Hastalıktan bildiriyorum…

Her pazartesi iyi yaşam, güzellik okuyacağını düşünen sevgili okur, bugün sana hastalıktan bildiriyorum.

İnsanlar mevsim itibariyle griple mücadele için kalkanlarını hazırlaya dursun, ben savaşa bu sene sinüzit cephesinden katılıyorum. Öyle “ıslak saçla gezme tamam” diyip geçmeyelim arkadaşlar bu sinüzit ne beter bi illetmiş bu yaşımda bana sinsi yüzünü gösterdi.

Kulakların zonklaması, şakaklara vuran bıçak gibi keskin ağrılar, bitmeyen bir geniz akıntısı, geniz akıntısı yüzünden yaşanan mide bulantısı, nefes alamayan burun delikleri, oksijene aç kalmış bir beyin ve nefes zorluğu yüzünden kapanmayan bir ağız…

Hele şu bulantı yüzünden 2 gün yemek yiyemeyince sonunda soluğu en yakın acilde alıp, hayata geri dönmek için kendimi sağlık çalışanlarına emanet ettim.

Ya sosyal medyada dönüp duran bir söz var ya, ah bilseniz o kadar içi doldurularak yazılıyor ki o söz: “Sağlık çalışanlarının hakkı ödenmez”

Gecenin bir yarısı, Göztepe Eğitim Araştırma’nın Acil servisi yine ana baba günü…

“Kaza mı oldu nooldu?” diyorum. “Yok burası her zaman böyle” diyorlar.

Ortalık gürültüden, karmaşadan geçilmezken onlar sistemlerini hiç bozmadan tıkır tıkır işlerini yapıp sırayla tek tek ilgileniyorlar herkesle. Arada aynı soruyu 4 kere soran mı dersin, saçma cümlelerle kafalarını karıştıran mı dersin valla izlerken bana sinir geldi.

Kolumda serumumla gözlem alanında yatarken, perdenin aralık kalan kısmından dışarıda olup bitenleri seyrediyorum. Aksiyonu hiç durmayan bir sahne gibi. Bir ara sakinleşiyor, sonra bakıyorum 5 dakika içinde hareket yine artıyor.

Beni muayene eden doktoruma küçük bebeğimin uyku saati geleceği için 1 saat içinde çıkmış olmam lazım diyorum. “Tamam” diyor, “ben seni 1 saate ayağa kaldırırım…”

Söz verdiği gibi 1 saat içinde muayene, tahliller, serum herşey bitiyor. Ağrım geçti ama serum feci şekilde uyku yaptığı için iyice sersemlemiş bir halde yerimden doğruluyorum. Hastane içine girmelerini istemediğim oğlum ve eşim de cadde turu atmışlar, arayıp gelin beni alın diyorum.

Ben odayı boşaltır boşaltmaz arkamdan bir personel içeri girip odaya yeni yatacak kişi için herşeyi değiştiriyor. Ben çıkıyorum ama acile yeni insanlar giriyor.

Ben iyileşirken, birileri yine şifa bulmak için onlara koşuyor.

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *