İstanbul
Açık
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,8140 %0.02
37,4509 %0.34
104.618,05 %2.658
3.176,90 0,20
Ara
Muhalif. GÜNDEM Hayat sinüs dalgasıdır

Hayat sinüs dalgasıdır

Okunma Süresi: 2 dk

Sevgili Okurlarım,

Geçen yazımda hayatın düz ve tek renk olmadığını siyah beyaz damalı bir yer gibi sürekli değişken olduğunu yazmıştım.

Bu ifadeyi başka bir şekilde anlatmaya kalktığım anda karşıma Sinüs eğrisi çıktı.

Sinüs eğrisi sürekli yukarı aşağı giden bir eğridir. Üst noktayı en mutlu zamanlarımız , en alt noktayı ise en üzüntülü zamanlarımız olarak ifade edince bunların hep tekrarlandığını görürüz. Hayat arka arkaya gelen iyi ve kötü olaylardan oluşur. Biz ise altta iken sinüs eğrisinin yamacından yukarı tırmanıp tekrar mutlu zamanlara ulaşabiliriz. Bunun için o eğriden yukarı tırmanmamız yani mücadele etmemiz gerekir.  Hayatta kalmanın en önemli koşulu zor zamanlarda mücadele edebilmektir.

Eğer Hayat sinüs gibi olmasa sadece düz bir çizgi gibi monoton olsaydı sıkıntıdan patlardık. Bugün İskandinav ülkelerinde en çok intihar olmasının sebeplerinden biri kanaatimce  budur. Hayatın sinüs gibi değil de düz çizgi gibi olmasıdır.

Bazı sinüsler keskindir yani inişler ve çıkışlar daha yakındır. Buna yüksek frekans denir. Bazıları ise daha geniş , yayvandır. Bu da düşük frekanstır. Düşük frekans hayatlar daha sakin olduğu için insanların az mücadele etmesi şeklinde devam eder. Bu durumda yaşayanlar daha çabuk sıkılırlar.

Neyse ki biz çok frekanslı bir hayatı olan bir ülkede yaşıyoruz. Bu da hayatımızda daha çok mücadele etmemize yol açar. Hayatta sıkılacak kadar zamanımız olmadığı için mücadele ederek devam etmemiz gerekir.

Biz Homosapiens var oluşumuzdan beri hep savaşmış , hep zorlukları yenmiş ve hayatta kalmışız.

Bu da DNA mızda bir karakter oluşturmuştur. Sinüs geniş olunca İnsanoğlu hayattan zevk almamakta ve sıkışmaktadır. Diğer bir bakış ile mücadele etmek karakteri İnsanoğlunun araştırma yapıp gelişmesine yaramıştır. Bugün İnsanoğlu başka gezegenlere gitme kapısını aralamasını bu mücadele ve araştırma yeteneğine borçludur.

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *