Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in gözaltına alınması sonrası hedef gösterilmesine dair yazılı açıklama yaptı. “Mafyayla, çetelerle işbirliği yapanların milletvekillerimizi hedef haline getirmesi zavallılıktır!” denilen açıklamada, “Devlet kurumlarını arpalığa dönüştüren, kendi milletvekillerini rüşvete, yolsuzluğa aracı kılanlar, danışmanları, yandaş gazetecileri, emniyet mensuplarını bu rüşvet ve yolsuzluk çarkının birer dişlisi haline getirenler halkoyuyla seçilmiş milletvekillerimize dil uzatamaz. Sedat Peker’in kanıtlı, belgeli, suç ifşaatları karşısında neredesiniz?” diye soruldu.
Açıklamada, dokunulmazlığı kaldırılan Güzel’in gözaltına alınmasının gayri meşru olduğu söylendi.
Açıklama şöyle:
”Dokunulmazlığı kaldırılan Diyarbakır Milletvekilimiz Semra Güzel’in gözaltına alınması gayri meşrudur. Milletvekillimizin gayri ahlaki bir şekilde gözaltına alınmasını, bu operasyonun iktidar tarafından düzeysiz ve çirkin bir dil ile propaganda malzemesi yapılması iktidarın acziyetinin göstergesidir. Semra Güzel’in bu şekilde gözaltına alınması, halk iradesine yönelik AKP tarafından sürdürülen darbenin devamıdır.
Öncelikle milletvekilimiz Semra Güzel yaşanan çatışmalardan dolayı yakınını ve sevdiğini kaybetmiş, sorunun mağduru olmuş ve seçilmiş bir siyasetçidir. İlk günden beri gayri ahlaki her türlü söylem ve yöntemle milletvekilimizin Kürt ve Kadın kimliği hedef alınmıştır. Partimizi kriminalize etmeye çalışan, yarattığı mağduriyetlerin kurbanlarını sorumlu gibi gösteren bu anlayış tarihin çöp sepetine gitmeye mahkûmdur.
Milletvekilimizin dokunulmazlığının kaldırılması sürecinde kamuoyunu yanıltmaya yönelik iktidar temsilcilerinin dolaşıma soktuğu yalanlar gözaltından sonra da devam etmektedir. Milletvekilimiz, iddia edildiği gibi Edirne’de değil İstanbul’da gözaltına alınmıştır. Peruk taktığına, kendisini kamufle etmeye çalıştığına ilişkin haberler gerçek dışıdır. Bugüne kadar her türlü saldırıya karşı direnmiş, cesaretle mücadele etmiş hiçbir arkadaşımızın mücadeleden ve onun gerektirdiği bedellerden kaçması söz konusu değildir. Elbette bu iktidarın denetiminde olan, siyasallaşan yargıya güvenmiyoruz, elbette bu yargının tarafsız, bağımsız ve vicdani bir karar vereceğine inanmıyoruz. Ancak AKP zihniyetiyle mücadele ettiğimiz gibi onun her türlü aparatıyla da mücadele etmeyi ilke edinmiş bir siyasi partiyiz.
Kaldı ki, Türkiye’yi adeta suç cennetine dönüştüren, uyuşturucu baronlarıyla, mafya babalarıyla, çetelerle, yolsuzluk yapanlarla, kadın katilleriyle, taciz ve tecavüzcülerle boy boy fotoğrafları çıkan, her pozu adli vaka albümünde yer alan Suçişleri Bakanı’nın, parlamentonun bir üyesine yönelik yapılan bu hukuksuz operasyonu büyük bir başarı olarak göstermesi zavallılıktır. Soylu’nun milletvekilimize karşı kullandığı düzeysiz, ilkel ve kaba dil kendi ahlaki seviyesinin göstergesidir. Bir milletvekilinin gözaltına alınmasını büyük bir başarı olarak sunanlar, bunun için harekete geçen güvenlik birimleri, yargı mercileri, geçmiş dönemde iktidar ortağı olan suç örgütü lideri Sedat Peker’in kanıtlı, belgeli, suç ifşaatları karşısında neredesiniz? Yarattıkları çürüme Saray’dan başlayarak en alt birimlere kadar sirayet etmektedir. Devlet kurumlarını arpalığa dönüştüren, kendi milletvekillerini rüşvete, yolsuzluğa aracı kılanlar, danışmanları, yandaş gazetecileri, emniyet mensuplarını bu rüşvet ve yolsuzluk çarkının birer dişlisi haline getirenler halkoyuyla seçilmiş milletvekillerimize dil uzatamaz.
Eğer bir kaçış hikâyesi yazılacaksa, halk adına siyaset yapanların, bedel ödeyenlerin değil bu halkın ve toplumun her türlü değerini çarçur eden, zimmetine geçirenler, adeta birer suç örgütüne dönüşen iktidar ve yandaşlarının kaçış hikayeleri yazılacak çok yakında. Çürümüş düzene yönelik yükselen toplumsal tepkileri manipüle edip Kürt siyasetçileri pusu hukukuyla hedefe koyan iktidar ve medyasından, hukuk önünde hesap soracağımız günler yakındır.
Gözaltına alınan milletvekilimiz Semra Güzel dahil olmak üzere rehin alınan arkadaşlarımız, siyasetçilerimiz serbest kalana ve gerçek suçlular adalet önüne çıkarılana kadar mücadelemize devam edeceğiz.”
