İsmet Orhan'ın, "Hamdolsun kargaya denk geldik!.." başlıklı hiciv yazısı şöyle:
Biden-Erdoğan görüşmesi,
Tarihe öyle bir geçti ki...
Padişahlıkta,
Krallıkta,
Sultanlıkta dahi örneği yok...
Erdoğan,
Devlet geleneğini deldi geçti!..
Görüşmede...
Dışişleri bakanı yok,
Bürokrat yok,
Büyükelçi yok...
Peki kim vardı?
Sözde İslamcı,
Merve Kavakçı'nın kızı...
Yani,
Fatima Abushanab...
Bu kızcağız,
İster misiniz ?
ABD vatandaşı çıksın!..
Sayın Cumhurbaşkanı,
Büyük siyasetçi...
Görüşmede,
Herhangi bir sıkıntı doğarsa,
Kimse duymasın,
Halkım bilmesin istedi...
O yüzden yanına,
Tanınmayan kızı aldı...
Ama
Unuttuğu,
Gözden kaçırdığı,
Uyarılmadığı "bir şey" vardı!..
Görüşme,
Bizde kayıtlara geçmese bile,
ABD kayıtlarına geçti...
Bilmem hatırlar mısınız?
2014 yılında,
Papa Francis "Barış güvercini" uçurmuştu...
Meydandaki ağaca saklanan KARGA,
Güvercini havada kapıp kaçmıştı...
Aynı KARGA...
Biden-Erdoğan,
Görüşmesine de gitmiş anlaşılan!..
Tayyip Bey ABD’ye uçarken,
"Çantasındaki Ermeni meselesi notunu..."
Karga çalıp uçmuş olacak ki!..
"Ermeni meselesini görüştünüz mü?" sorusuna,
HAMDOLSUN görüşmedik, dedi...
Çünkü,
Çantada o not zaten yoktu!..
Tayyip Bey,
Türkiye’ye dönünce...
Karga durur mu?
O da döndü!..
Gagasında taşıdığı,
Üç haberi müjdeledi!..
1- Paramount Otel'in adı,
Duja Premium oldu...
2- Mersin Limanı'nda,
Bir ton "pudra şekeri" yakalandı...
Tabii ki kime geldiği kargada saklı!..
3- Dolmabahçe Sarayı'ndan,
Som altından yapılma,
Toplamda 92 kilo gelen,
Paha biçilemez,
İki tarihi vazo çalındı...
Bu şerefsiz KARGA!..
Sakın ola ki...
Sedat Peker’e, "Devletin günahlarından bağlı" olmasın?
