Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada sona gelindi. Sanıkların esas hakkında mütalaaya karşı savunmalarını tamamlamalarının ardından İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmada Dink ailesi avukatları Emel Ataktürk, Hakan Bakırcıoğlu ve Hülya Deveci esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulundu.
Ev hapsindeki dönemin Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı Ali Öz, Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler duruşma salonunda hazır bulundu. Tutuklu sanıklar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.
Dink ailesi avukatları beyanlarında, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç'in cinayete giden süreçte ihmali aşan kasıtlarından bahsetti. İlk olarak söz alan Dink ailesi avukatlarından Emel Ataktürk, cinayete giden süreçte yaşananları aktardı.
Cinayette sorumluluğu olan devlet görevlilerinin yeterince soruşturulmadığını ifade eden Ataktürk MİT görevlileri hakkında verilen kovuşturmasızlık kararını hatırlattı.
Kamu görevlilerinin kovuşturmasızlık kararına yapılan itirazların mahkemece reddedildiğini söyleyen Ataktürk, ayrıca Celalettin Cerrah, Engin Dinç ve Ahmet İlhan Güler’in TCK 83. madde kapsamında “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”nden yargılanmaları gerektiğini söyledi.
Agos'un kuruluşundan cinayete kadar Hrant Dink’in hedef haline getirilmesi sürecinin kırılma noktalarından da bahseden Ataktürk, İstanbul Valiliği’ndeki görüşmeden, Agos’taki Sabiha Gökçen haberi sonrası Genelkurmay’ın yayınladığı bildiriden bahsetti, Hrant Dink’e gönderilen tehdit mesajlarından örnekler verdi.
Ataktürk “2004’teb itibaren Hrant Dink ulusalcı ve aşırı milliyetçi kişi ve oluşumların faaliyetlerinin açık hedefi haline getirildi” dedi, Hrant Dink’e yönelik tehdit atmosferinin emniyet yetkililerince de bilindiğini belgelerle aktardı.
"KORUMA KARARI ALINMADI"
Ataktürk’ün beyanlarının ardından Hakan Bakırcıoğlu söz aldı. Bakırcıoğlu, Celalettin Cerrah, Engin Dinç ve Ahmet İlhan Güler’in Hrant Dink’in öldürüleceği bilgisine sahip olduğunu söyledi.
Bakırcıoğlu açık tehdidin bilinmesine rağmen Hrant Dink’in korunmasına dair bir adım atılmadığını aktardı. Orhan Pamuk’a çıkartılan koruma kararını hatırlatan Bakırcıoğlu “Hrant Dink’in talebi aranmadan koruma tedbiri alınmalıydı. Orhan Pamuk için bu, cinayetinden 13 ay önce yapıldı. Koruma kararında Celalettin Cerrah’ın imzası da var” dedi.
Bakırcıoğlu, Engin Dinç’in İstanbul İstihbarat Müdürü Ahmet İlhan Güler'e ulaştırdığı Hrant Dink'e yönelik eylem yapılacağını bilginin Celalettin Cerrah'a ulaştırılmamasının olası olmadığını söyleyen Bakırcıoğlu, “Ses getirecek eylem ifadesi, Ahmet İlhan Güler'in iddia ettiğinin aksine istihbarat alanında vahim eylemler için kullanıldığı açıktır. Cana kast edecek eylem olacağı sonucuna varılacak cinstendir” diye konuştu ve İstanbul Emniyeti’nin cinayet öncesi süreçte kasıtlı olarak görevlerini yerine getirmediğini anlattı.
Dava 5 Mart'a ertelendi, duruşma saat 10:00'da başlayacak.