İktidar kanadının her fırsatta dile getirdiği bir beyan vardı. HDP, Millet İttifakı’nın bir parçası diye. Oysa bu iddia hem Millet İttifakı, hem de HDP tarafından defalarca yalanlandı. Üstüne HDP’nin başı çektiği Emek ve Özgürlük ismiyle bir de ittifak kuruldu. Ancak Cumhur İttifakı’nın söylemi yine de değişmedi. Peki bu duruma karşın nasıl bir gelişme yaşandı dersiniz? Kürtçü-İslamcı bir parti olarak bilinen Hüda-Par, Cumhur İttifakı’na resmi olarak katıldı. Hizbullah’tan, PKK’ya, Özerk Yönetimden, Anayasanın ilk dört maddesinin değişmesine kadar birçok sakıncalı noktası bulunuyor bu partinin. Tamamını ise şöyle detaylı olarak anlatalım…
HÜDA PAR, 19 Aralık 2012 tarihinde Türkiye'deki yasadışı Hizbullah örgütüyle ilişkili olduğu gerekçesiyle kapatılan Mustazaf-Der'in Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz tarafından kuruldu.
Bu bile aslında bize birçok şeyi anlatmaya yetiyor. Hüda-Par’ı Hizbullah’ın yasal versiyonu olarak düşünebiliriz.
Hizbullah, Türkiye'de bir Kürt-İslam devleti kurmayı amaçlamış ve 1990'lı yıllarda PKK ile birlikte Doğu ve Güneydoğu'yu kana bulamıştı.
PKK ile bir hakimiyet savaşına giren İran bağlantılı bu örgüt, çeşitli infazlar gerçekleştirmişti.
Diyarbakır’da “Gaffar Baba” olarak bilinen ve bölgede çok sevilen şerefli Türk Polisi Ali Gaffar Okkan Hizbullah tarafından katledilmişti. Aracı çapraz ateşe alınan Okkan’a 500’e yakın mermi sıkılmıştı.
Kadın Hakları Savunucusu ve Aktivist Konca Kuriş de örgüt tarafından katledilenlerden biriydi. 35 gün domuz bağıyla işkence yapılıp öldürüldükten sonra Konya’da bir evin bodrumunda bulunmuştu.
Geçmişte gerçekleşen yüzü aşkın cinayet gerçekleştiren bu örgütten 18 kişi tutuklu olarak bulunuyordu fakat son yıllarda seçime giderken vaatler ile bir bir çıkarıldılar.
İsterseniz partinin terör örgütüyle organik ilişkili geçmişinden bugüne gelelim ve güncelde nasıl bir siyasi eksendeler ona bakalım.
Parti programında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını rahatsız edebilecek birçok madde mevcut.
- Kürtçe ikinci resmi dil olmalı.
- Anadilde eğitim hakkı tanınmalı.
- ‘Türk milleti’ tanımı kaldırılmalı.
- Zorunlu askerlik kaldırılmalı.
- Anayasanın ilk dört maddesi değişmeli.
- “Ne Mutlu Türk’üm diyene” ve benzeri yazılar silinmeli.
- Özerk yerel ve bölgesel yönetimler getirilmeli.
- Koruculuk sistemi kaldırılmalı.
- Kayyum uygulaması kaldırılmalı.
- Devlet, “Dersim” ve “Şeyh Sait” için özür dilemeli.
Bu isteklerin tamamı Hür Dava Partisi Parti Programı’nda yazılı olarak yer alıyor. Böyle bir partinin iktidar partisinin yer aldığı ittifaka katılması oldukça düşündürücü. Her fırsatta HDP’yi terörle ilişkili olarak göstererek hedefe koyan iktidar kanadının Hüda-Par hakkındaki düşüncelerini halk merak ediyor açıkçası.
Cumhur İttifakı’nda ismi Milliyetçi Hareket Partisi olan milliyetçi, ülkücü bir parti de bulunuyor.
Her grup toplantısında Millet İttifakı’na HDP ile birlikte olduğu söylemi üzerinden göndermeler yapan MHP’nin; kendi ittifakına katılan Hüda-Par gibi Hizbullahçı terör örgütüyle bağını yalanlamayan bir parti hakkında neler söyleyeceği de merak ediliyor.
Nihayetinde ‘Türk milleti’ tanımı kaldırılmalı, “Ne Mutlu Türk’üm diyene” şeklinde yazılar silinmeli diyen bir partinin Cumhur İttifakı’nda yer almasını kendi kitlesine de açıklamalı değil mi?
Sözün özü şu; karşısında yer alan Millet İttifakı’nın HDP ile birlikte olduğunu söyleyen Cumhur İttifakı, bir terör örgütü ile ilişkisi olduğu yalanlamayan Hüda-Par’ı ittifakına dahil etmekte bir sakınca görmüyor. (Ki burada HDP’nin terör örgütü ile iş tuttuğu iktidar kanadının kendi savı)
Biz de oy kaygısı nelere kadir diyelim….
