İstanbul
Parçalı bulutlu
6°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4179 %0.28
38,3283 %0.05
98.346,62 %1.976
3.440,59 0,34
Ara
Muhalif. GÜNDEM HÜDAPAR çalıştayı AK Parti içinde tartışmalara yol açtı! Mehmet Uçum - Mehmet Metiner zıtlaşması

HÜDAPAR çalıştayı AK Parti içinde tartışmalara yol açtı! Mehmet Uçum - Mehmet Metiner zıtlaşması

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, HÜDAPAR'ın Diyarbakır'da düzenlediği “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı'na katılan AK Partililere "Terörsüz Türkiye için başlatılan yeni döneme ihanettir” ifadeleriyle tepki gösterdi. Çalıştaya katılan isimler arasında yer alan Mehmet Metiner ise Uçum'a isim vermeden "O pusuda bekleyen birileri bizi ne kendileriyle ne de başkalarıyla karıştırma yoluna gitmesinler" dedi.

KAYNAK: HABER MERKEZİ
Okunma Süresi: 7 dk

HÜDAPAR'ın Diyabakır'da düzenlediği “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı AK Parti içinde tartışmalara sebep oldu.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, HÜDAPAR’ın Diyarbakır’da düzenlediği “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı”na katılan AK Partili isimlere tepki gösterirken, Uçum'a AK Partili Mehmet Metiner ve Orhan Miroğlu'ndan yanıt geldi.

Uçum, çalıştayı "Terörsüz Türkiye için başlatılan yeni döneme ihanettir” dedi.

AK Partili Metiner de "O pusuda bekleyen birileri bizi ne kendileriyle ne de başkalarıyla karıştırma yoluna gitmesinler. Fırsatı ganimet bilip bir taşla bir kaç kuş vurma kurnazlığına da başvurmasınlar" ifadeleriyle isim vermeden Uçum'a yanıt verdi.

Orhan Miroğlu ise "Darbenin ayak seslerini mi duydu birileri de Kürtler’i bahane etmeye çalışıyor?" ifadesini kullandı.

HÜDAPAR, 15-16 Şubat’ta Diyarbakır’da “Kürt Meselesine İnsani Çözüm Çalıştayı” düzenledi.

Çalıştaya AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu ile AK Partili eski milletvekilleri Mehmet Metiner, Abdurrahman Kurt ve Sait Yüce de katıldı.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, çalıştaya katılan AK Partililere tepki gösterdi.

Uçum, “Cumhur İttifakından nefret edenlerin ve Ak Partili görününlerin de içinde yer aldığı ama insani olmadığı kesin, bu 'bölünme çözümü çalıştayı' Terörsüz Türkiye için başlatılan yeni döneme ihanettir” ifadesini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN BÖLÜNMESİNDEN YANA OLDUKLARINI İLAN ETTİLER”

Uçum’un açıklamasının tamamı şu şekilde:

“1 Ekim ve devamında Sayın Bahçeli’nin hamleleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşımlarıyla devreye giren Devlet İnisiyatifinin bir etkisi de bütün emperyalist bölünme projesi yanlılarının bir bir deşifre olmasıdır. Terör sorununun kökten ortadan kaldırılması için başlatılan yeni dönemi istismar edenler hadsizlikte zirve yaptılar. Türkiye’yi bölme hedefli Emperyalist dış Kürt sorunu projesini referans alıp güya insani çözüm çalıştayı yapanlar sonuç bildirgesiyle açıkça ve arsızca Türkiye’nin bölünmesinden yana olduklarını ilan ettiler. Terör diyemeyen, terör örgütüne karşı çıkamayan bu grup iki millet, iki vatandaşlık, iki eğitim dili, hatta iki resmi dil ve iki ülke diyerek Türkiye düşmanlığını ve bölünme niyetlerini ortaya döktüler.

Cumhur İttifakından nefret edenlerin ve Ak Partili görününlerin de içinde yer aldığı ama insani olmadığı kesin, bu “bölünme çözümü çalıştayı” Terörsüz Türkiye için başlatılan yeni döneme ihanettir. Hele İslam’ı istismar ederek referans yapan ve bu bölünme projesine dayanak üretme çabaları ile Cumhuriyetin esalarına düşmanlıkları ise tam bir alçaklıktır. Ne yaparsanız yapın Terörsüz Türkiye pazarlıksız, kayıtsız ve şartsız gerçekleşecektir. Terörsüz Türkiye’ye geçildiğinde de Milli Devletin esaslarını; Cumhuriyet, Üniter Yapı, Türk Milleti, Türk Vatandaşlığı ve Türkçeyi, Türk Bayrağını ve İstiklal Marşını kimse tartışmaya açamayacaktır. Cumhuriyetle kazanılan Milli Devleti tartışmaya açmak ve beka sorunu çıkarmak kimsenin haddi değildir. Buna asla geçit verilmeyecektir. Tam tersine Terörsüz Türkiye, Milli Devleti daha da güçlendirecek adımların atılmasını sağlayacak ve yurtsever demokrasimizi güçlendirecektir.”

METİNER: O BİRİLERİNE CEVABIMDIR

Çalıştayda sunum yapan AK Parti eski milletvekili Mehmet Metiner, Uçum'a isim vermeden yanıt verdi.

Metiner, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Ben AK Partiliyim, AK Partili görünenlerden değilim. Katıldığım her platformda Reis'imizin ve AK Parti'mizin kurucu ruhunu savunan biriyim. Diyarbakır'da HÜDA PAR'ın düzenlediği çalıştayda sunduğum tebliğde de bugünü kadar köşe yazılarımda ve ekranlarda savunduğum düşüncelerimi dile getirdim" ifadelerini kullandı.

Metiner, şu ifadeleri kullandı:

"Ben AK Partiliyim, AK Partili görünenlerden değilim.

Katıldığım her platformda da Reis’imizin ve AK Parti’mizin kurucu ruhumuz ve misyonumuz çerçevesinde dediklerini aynen savunan bir AK Partiliyim.

Diyarbakır’da HÜDA PAR’ın düzenlediği çalıştayda sunduğum tebliğde de bugüne kadar köşe yazılarımda ve ekranlarda savunduğum düşüncelerimi özet olarak sundum. Merak edenler tebliğimi temin edip okuyabilirler. Cumhuriyet Halk Partili iktidar seçkinlerin Batı’dan ithal ettikleri ulus-devlet paradigması asla akidemize ve tarihsel tecrübemize uygun bir milli devlet paradigması değildir. Sorun üreten Ulus-devlet paradigmasına eşlik eden Jakoben laikçilik anlayışını eleştirmek ne Cumhuriyetin esaslarına ne de milli devlete karşı çıkmak anlamına asla gelmez.

O zaman hepimiz CHP ideolojisini benimseyelim bitsin bu iş. Başka partilere de, başka arayışlara da ihtiyaç yok. Bu mu yani o birilerinin AK Partili görünen birilerinin bize önerdiği şey? AK Parti CHP’nin ideolojisini ve kutsallarını esas alan bir parti değildir. Ama sonuna kadar cumhuriyetçi ve demokrat bir partidir.

O tebliğimde ben 'Kürt meselesi' tanımını yanlış bulduğumu belirterek tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan anlayışının akidemize ve tarihi tecrübemize uygun olduğunu, bu yüzden etnik temelli federasyon ve özerklik taleplerinin son kertede bizi bölünmeye götüreceğini özellikle hatırlatarak bu tür kardeşliğimize ve birliğimize zarar verecek anlayış ve taleplerden vazgeçmemiz gerektiğini önemle vurguladım.

Bu çerçevede resmi dilimizin ve eğitim dilimizin tek olmasını, yani aziz Türkçemiz olması gerektiğini, diğer dillerimizin de tıpkı resmiyette kabul gören diller olarak kamusal hayatım işlevsel bir aktörü olarak konumlandırılmasını, ana dilde eğitim yerine ana dillerin öğrenimin ve öğretiminin esas alınması gerektiğini yüksek sesle vurguladım.

“PUSUDA BEKLEYENLER BİZİ KENDİLERİYLE KARIŞTIRMASIN”

Yine bu çerçevede şehirlerimizin Türk veya Kürt olarak bölümlenip tarif edilmesinin de son derece yanlış olduğunu belirterek 'Biz hem Türküz hem Kürdüz hem Arab’ız , biz birlikte Türkiye’yiz!' anlayışını birlikçi bir projeye dönüştürmemiz gerektiğini bilhassa hatırlattım.

Terör örgütüne açık yüreklilikle terör örgütü deyip eleştirdim. Terör örgütüne Sn. Bahçeli’nin öngördüğü çerçevede silahlarını koşulsuz bırakma çağrısında bulundum.

Türkiye’de birilerinin 'Kürt meselesi' dediği meselenin mensupu olmaktan onur duyduğum siyasi hareketimizin lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından çözüldüğüne önemle vurguda bulundum.

Erdoğan liderliğine Bahçeli’nin sunduğu desteğin Kürtler için kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğuna vurguda bulunup MHP’nin bilge liderinin yaptığı çağrıyı karşılıksız bırakmanın asıl Kürtlere ihanet anlamına geldiğini söyledim.

Silahların koşulsuz bırakılması halinde Sayın Cumhurbaşkanımızın da Sayın Bahçeli’nin çözülemeyecek bir meselemizin olmadığına önemle vurgu yaptığını hatırlatarak herkese kazandıracak barış sürecini inşa edecek birlikçi bir dile ve buna uygun yeni bir paradigmaya ihtiyacımız olduğunu önemle hatırlattım.

Bu anlayış temelinde Türkiye Yüzyılı’nı hep birlikte İslami kardeşlik ve demokratik vatandaşlık anlayışıyla inşa etmeye çağırdım.

Gayrısının en başta Kürtlere kaybettireceğini de önemle hatırlattım.

Bu tebliğimi noktasına virgülüne dokunmadan Yeni Şafak’taki köşemde Salı gününden itibaren yayınlayacağım. Biz orda öyle burda böyle konuşan insanlardan değiliz.

Diyarbakır’da konuştuğumda köşemde yazdıklarım ve ekranlarda söylediklerim asla birbirinin tersi olmaz. O pusuda bekleyen birileri bizi ne kendileriyle ne de başkalarıyla karıştırma yoluna gitmesinler. Fırsatı ganimet bilip bir taşla bir kaç kuş vurma kurnazlığına da başvurmasınlar.

Son olarak belirteyim: Çalıştay sonuç bildirgesindeki dili tasvip etmiyorum. Orada yapılan kimi tanımlamaları da bazı talepleri de anlayışıma ters bulduğum için reddediyorum.

Tıpkı o çalıştaya katılan herkesi Kürtçü-bölücü diye suçlayan dili ve anlayışı reddettiğim gibi. El insaf!"

“DARBENİN AYAK SESLERİNİ Mİ DUYDU BİRİLERİ DE KÜRTLER’İ BAHANE ETMEYE ÇALIŞIYOR”

Çalıştaya katılan AK Partili Orhan Miroğlu da X hesabından yaptığı açıklamada Uçum’a tepki gösterdi.

Miroğlu şu ifadeleri kullandı:

"Uçum’un kaleme aldıklarının 28 Şubat ve 12 Eylül’e çeyrek kala kaleme alınan bildirilerden pek bir farkı yok! Bir çalıştayın sonuç bildirisinden alçaklar diye başlayan sonuçlar çıkarmak bana biraz bir şeyleri ima edebilmenin bahanesi gibi geliyor. Darbenin ayak seslerini mi duydu birileri de Kürtler’i bahane etmeye çalışıyor! Oradaki arkadaşlardan hiçbiri ( HÜDA- PAR’lılar hariç tabi) AK Parti görünümlü değil, AK Partilidir. Bir zamanlar girilemeyen ilçelere köylere Türkiye’yi savunmak, Sayın Cumhurbaşkanımızı ve AK Partiyi anlatmak için çelik yelekle girmiş bugün de haketmedikleri halde korumayla yaşayan AK Partili Kürtler, şimdi 'AK Parti görünümlü' mü oldu? ‘Terörsüz Türkiye’ için en ağır bedeller ödemiş , isimleri infaz listelerinden inmemiş insanlara bu üslupla saldırmanın amacı Terörsüz Türkiye olamaz!"

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *