Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Mardin'e gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, partisinin İl Başkanlığı'nda teşkilat yöneticileri ile bir araya geldi. Yapıcıoğlu, daha sonra Mardin Öğretmenevi'nde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya; Genel Başkan Yardımcısı Mahmut İrtem ve İl Başkanı İsmail Çevik de katıldı. Bolu'daki otel yangınında hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyen Yapıcıoğlu, faciada ölen Mardinli Dilara Ermanoğlu'nun (24) ailesine de sabır diledi.
Yapıcıoğlu, "Can kayıplarının bu kadar yüksek olması bir ihmaller ve hatalar zinciri olduğunu ortaya koyuyor. Çok vahim iddialar var. Sorumlusu kim olursa olsun, makamı ne olursa olsun, ismi veya siyasi düşüncesi ne olursa olsun; mutlaka hesabı sorulmalıdır" dedi.
“Silahların susması için olan her çabayı destekleriz”
Yapıcıoğlu, İmralı görüşmelerine ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"DEM Parti'nin İmralı heyeti olarak isimlendirilen kişiler, biri de grup başkan vekili olmak üzere İmralı'ya gidip, Abdullah Öcalan ile görüştüler. 22 Ekim'de Devlet Bahçeli'nin Meclis'te kendi grubunda yapmış olduğu konuşma vardı. O konuşma ile başlayan süreç; bu süreç nedir adı nedir, nereye gidiyor? Bu bir silahsızlandırma süreci midir, çözüm süreci midir, bu bir başka bir süreç midir, herkes farklı bir şekilde bunu isimlendiriyor. Ama bu bir gerçek ki bu konuyla ilgili konuşan insanların pek çoğu birinci elden bilgiye sahip değiller.
Çok ciddi bir bilgi eksikliği var. Konuşanların önemli bir kısmı sadece bazı tahminlerde bulunuyor. Eldeki bilgilerden bazı çıkarımlarda bulunuyorlar. Ve ona göre herkes bir şey söylüyor. Her neyse bunun adı, mahiyeti, öncelikle şu hususların altını çizmek istiyoruz.
Birincisi; silahların susması, kan akmasının durması değerlidir, önemlidir. Bunun sağlayacak her çaba bizim açımızdan da değerlidir ve bunu destekleriz. Zira artık kanın akmasının durmasını istiyoruz. Silahların susmasını istiyoruz. Mutlaka silah bırakılmalıdır. Silahın bir hak arama yöntemi olmadığı, olamayacağı herkes tarafından anlaşılmalıdır"
“Kardeşliğin edebiyatını çok yaptık”
Elinde silah olanlara diyoruz ki; meselenin çözümü konusunda adım atılsa da atılmasa da mutlaka o silahlar bırakılmalıdır. Memleketi idare edenler; silahlar bıraksa da bırakılmasa da atılması gereken adımları atılmalıdır.
Meselenin bir diğer yönü de var. Mesele bir yapının ve örgütün elindeki silah meselesi ya da sadece asayiş meselesi ya da sadece terör sorunu değildir. Bu bir sorundur ama sorun bundan ibaret değildir. Bundan bağımsız olarak bir Kürt meselesi vardır ve çözüm beklemektedir. Bu konuda tarihsel süreç içerisinde çok ciddi yanlışlar yapılmıştır. Yapılan bu yanlışlar bin yıllık kardeşliği zedelemiştir, yaralar açmıştır. Bu yaraların mutlaka tedavi edilmesi, bu kardeşliğin mutlaka tamir edilmesi ve mutlaka bu sorunun adalet temelinde çözülmesi gerekir.
Kardeşliğin edebiyatını çok yaptık. Kardeşliğin hukukunun tespit edilmesi gerekir ve bunun adalet temelinde çözülmesinden başka bir yol da yoktur. Eğer bu sorun çözülmezse ne Türk'ün ne de Kürt'ün dostu olmayan birileri bu sorunları bahane ederek ya da bu sorunları kullanarak, bizi birbirimize karşı kışkırtacak, bizi birbirimize düşürecek ve birbirimize düşerken onlar uzaktan bizi seyrederek keyif çatacak. Bu tuzağa düşmemeliyiz. Kardeşliğimizi sağlamlaştırmalıyız"
“Erken seçim ihtiyacı yok”
Gazetecilerin erken seçim tartışmaları ile ilgili sorduğu soru üzerine Yapıcıoğlu, şu cümleleri kullandı:
"Şu an görebildiğimiz ve takip ettiğimiz kadarıyla erken seçim, bir tek Cumhuriyet Halk Partisi'nin gündeminde. Onun dışında başka bir partinin gündeminde erken seçim olduğunu düşünmüyorum. Halkın gündeminde de erken seçim yok.
Erken seçim yapmanın ne şartları ne de gereği var. Böyle bir ihtiyaç da yok. CHP, ısrarla 'Ya geçim ya seçim' diyor. Geçimle ilgili sıkıntılar var ama bunun çaresi seçim mi? Bize göre bunun çaresi seçim değildir. Yakın bir gelecekte de Türkiye'nin gündemine erken seçim geleceğini düşünmüyorum"
