Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın açıklamaları hakkında konuştu.
Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun, "Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş "Önderler olarak boş alan bırakmamamız lazım. Adaletsiz İslam olur mu?" sorusu üzerine görüşünü aldık.
Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu: "Adalet ve İslam'ın bir arada olabilmesi Laik bir hukuk sisteminde mümkün değil. Çünkü, Laik hukuk sisteminde "İslam" sadece inanç alanında söz konusu olabilen ve dinin alanında tutulabilen bir konudur. Dinin adalet alanına taşınması sadece şeri hukukun uygulanmasıyla mümkündür bu da "Laik Hukuk Sistemi"yle çatışan bir konudur. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kuruluş amacına ve varlık nedenine bakarsak 1924'te "Şerriye ve Evkaf Vekaleti" bakanlığı yerine kuruldu."
"Diyanet'in kuruluş gerekçesi; İslam'ın ibadet ve ahlak esaslarını yürütmek, ibadet yerlerini yönetmek, toplumu din konusunda aydınlatmaktır. "
"Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, bu açıklamalarıyla adeta kuruluş amacının ötesinde bir şerriye vekili yani din işleri bakanıymış gibi kendini böyle bir konuma getirdi. Kaldırılan Şerriye ve Evkaf Vekaleti'yle eş değer pozisyon aldı." diyen Eminağaoğlu şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti, Laikliğin değiştirilemez olduğu Laik Hukuk Sistemi'nin hala geçerli olduğu ve uygulandığı bir ülkedir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı dini sosyal, siyasal, yargı alanlarına taşınması şeklindeki düşüncesi "Anayasa'nın Değiştirilemez" ilkesine ve "Laik Hukuk Sistemi"ne temelinden aykırıdır.
Diyanet İşleri Başkanı'nın bir de "Sosyal medya fıkıha göre düzenlemelidir" söylemindeki açıklaması bir takım düzenlemelerin ve hukuk kurallarının din gözetilerek getirilmesi şeklindeki istekler asla ve asla laik hukuk sistemiyle bağdaştırılamaz. "
"Laik Hukuk Sistemi'nde, Türkiye Cumhuriyeti yemindeki dine göre yeminin yapılması bize bir devrim yasasıyla gerçekleşmiştir. Laik yeminin getirilmesi bile devrim yasasıyla mümkün olması karşısında Diyanet İşleri Başkanlığı'nın söylemlerini Cumhuriyet ve Atatürk devrimleriyle bağdaştırmak asla mümkün değildir. Bu söylemler ve istekler sadece bir şeriat çağrısı ve şeriat isteğidir. "
Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, "Şeriat dediğimiz konu islam hukukudur. Herşeyin islama uygun referans alınması ve uygulanmasıdır. Burada yapılan şey "Din sömürüsü"nün de ötesinde herşeyin "Dine göre mümkün olabilir" şeklinde düzenlenmesi yolundaki istek; demokrasi bir araç olarak kullanılarak "adım adım Şeriata" doğru gidilen bir yol. Bunun karşılığında da demokrasinin kullanılması karşısında "adım adım ılımlı bir şekilde dine yönelme" olarak değerlendirilebilir." şeklinde konuştu.
Ne olmuştu?
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, adli yıl açılışına katılmasına yöneltilen eleştirilere yanıt verdi. Erbaş, "Önderler olarak boş alan bırakmamamız lazım. Adaletsiz İslam olur mu?" ifadesini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği tarafından bu yıl Aksaray Üniversitesi’nde organize edilen 18. İmam Hatipliler Kurultayı’nda konuştu.
Adaletin günümüz dünyasının ihtiyaç duyduğu en önemli değer olduğunu ifade eden Erbaş, şunları kaydetti:
"Dünyamız savaşlar, salgınlar, yoksulluk, terör gibi devasa sorunların kuşatması altında tarihin en zor dönemlerini yaşamakta. Maalesef İslam dünyasında dinin doğru anlaşılmamasını da kabul etmek zorundayız. Bunun pek çok sebebi var. İslam’ın küresel müdahalelere maruz kaldığını, herkesin yaşama hakkını hak olarak ilan eden İslam’ın muazzez yapısının, terör örgütlerince istismar edildiğini görüyoruz."
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın "Sosyal Medya" açıklaması
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, sosyal medyanın, sosyal ve kültürel değişim ve dönüşümün önemli bir aracı olduğunu belirterek, "Sosyal medyanın kullanımıyla alakalı hukuki çerçeveyi belirleyecek yasal bir mekanizmanın ihdası ötelenemez bir zorunluluktur" dedi.