CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Rumeli ve Balkan Türkleri ile İstanbul’un Bakırköy ilçesindeki bir otelde iftar programında bir araya geldi.
İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada şunları dile getirdi:
“Bu buluşma elbette benim için çok kıymetli. Tabii bir başka buluşmamız var. O da üç gün sonra, sandıkta yeniden buluşacağız. Bu buluşmayı da elbette önemsiyoruz. Dilerim 16 milyon İstanbullu hemşehrime olduğu gibi sizlere olan hizmet borcumu da 5 yıl içerisinde layıkıyla yerine getirmiş ve gönlünüzde güzel bir yer edinmiş durumdayımdır. En çok dileğim ve isteğim budur. Açıkçası İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım boyunca girdiğim tüm sınavlardan başarıyla geçtiğime inanıyorum. Tabii benim inancım elbette yetmez. Bu sınavlardan başarıyla geçip geçmediğimin temel verisini, en güçlü sınavını 3 gün sonraki buluşmamız verecek. Bu bağlamda bugünlerdeki buluşmalar; sokaklarda, caddelerde, meydanlardaki selamlaşmaları bir nevi bu 5 yılın bir helalleşmesi olarak görsem de esas sınavın sonucu pazar günü verilecektir. Yine de örneğin metro sınavından, yeşil alan ve alt yapı yatırımları sınavından, halkçı belediyecilik sınavından, kadın hakları sınavından iyi notlar aldığımı düşünüyorum. Bu anlamda son dönemde ve süreçte toplumumuzun beklentisi olan her hususta sizleri, özellikle toplumumuzun her kesimini, başta mağdur olmuş, bu dönemdeki ekonomik krizin insanları yoksullaştırdığı dönemlerde onların ihtiyaçlarını karşılama noktasında da bir önceki dönem, son 5-10 yılla özellikle kıyaslanmayacak derecede yüksek notlar aldığıma inanıyorum.
"19 kere incelediler, aleyhimize bir şey bulamadılar"
Esas olan, daha önemli bir sınav... Çok önemli bir sınav var ki, ben o noktada yine iyi puan aldığıma eminim. İçimdeki hissiyatı söylüyorum elbette. O sınav da dürüstlük sınavıdır. Dürüstlük sınavından da iyi puan aldığımdan kuşku duymuyorum. Çünkü bana tam puanı aslında bizzat hükümet verdi. 5 yılda bizi hiç boş bırakmadı Türkiye tarihinde görülmemiş şekilde, 5 yıl bile sayılmaz. Zaten 3 ay eksik. Niçin eksik olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Tam bin 19 kere inceleme ve teftişe tabi tutulmuş bir dönemi yaşadık. Bizden önceki 5 yılda İstanbul Büyükşehir Belediyesi, tüm kurumlarıyla sadece 147 incelenmişti. Biz ise tam bin 19 kere incelendik. Soruşturmalar geçirdik ama aleyhimize hiçbir şey bulunamadı. Açıkçası bin 19 kere bir nevi aklanmış olduk. Milletin parasını sadece millete verdiğimiz bu süreç de açıkçası tam bin 19 kez tescil edilmiş oldu. Buradan bu yoğun teftişe bizi tabi tuttukları için kendilerine halkımız huzurunda teşekkür ediyorum. Kaldı ki teftiş ya da müfettişlik heyeti bizi asla rahatsız etmez. Yaptığımız görev gereği tabi olmamız gereken husus zaten böyle olmalı ama kıyaslandığında normalin çok üzerinde, bizden önceki dönem kıyaslandığında normalin çok altında bir durum olunca da bunu halkımızın gözünün önünde ifade etmekten de geri durmamalıyız diye düşünüyorum. İşimizi hukuk içinde, ahlâktan ve adaletten ayrılmadan yaptığımız, tabiri caizse bin 19 kez yine bu marifetli tutumları ve davranışları sebebiyle hükme bağlanmış oldu.
"Başımız dik gezebilmek için çok çalıştık"
Bunları ben söyleseydim, size bu şekilde anlatsaydım bu kadar ikna edici olamazdım elbette. O nedenle yine hepinizin huzurunda, bu iftar sofrasında bin 19 kere soruşturup bin 19 kere aklayan ve günlerce, aylarca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde mesai harcayan tüm yetkililere tekrar teşekkür ediyorum. Gerçekten de 5 yıl boyunca dürüstlükten ve adaletten şaşmadan çalışmaya ve siz kıymetli hemşehrilerimize, vatandaşlarımıza hizmet etmeye çok çalıştık. Bütün arkadaşlarımla çalıştık. 90 bin kişilik İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlarıyla, yine kurumumuza hizmet eden yüklenici firmalarla ve elbette siyasi yol arkadaşlarımla, meclis üyelerimle birlikte çok çalıştık. İstanbul’un bütün sokaklarında başımız dik gezebilmek için çok çalıştık. İnanınız, bütün bunları yaparken ailem, akrabalarım, komşularım, hemşehrilerim, yani sizler ve bütün İstanbullular bizden razı olsunlar diye ve bize helallik versinler diye çok çalıştık. Görevimizin gereğini yaptık ve elbette ülkemize, milletimize, cumhuriyetimize ve her daim mahcup olmayı asla istemediğimiz bir çift mavi göze ve onun cumhuriyetine layık olabilmek için çok çalıştık. Herkesin gönlünde güzel bir yer edinebilmek için çok çalıştık. Dilerim bir 5 yıl daha şehrimi, ülkemi, milletimi çok sevdiğimi ispat edeceğim bir sürecin başlangıcında yine çalışma fırsatını bizlere verebilirsiniz diye düşünüyorum. Dilerim, bir 5 yıl daha bu şehrin güzel insanlarına, annelerine, babalarına, çocuklarına, gençlerine, evlatlarına ve de Evlad-ı Fatihan torunlarına hizmet etmek yine nasip olur.”
