Bahçeli, katıldığı bir televizyon programında, Erdoğan'ın açıkladığı Karadeniz doğal gaz keşfiyle ilgili “Madem doğalgaz keşfine yalan diyorlar, madem bunun bir uydurma olduğunu düşünüyorlar, madem gazın olmadığını söylüyorlar, o zaman inanmadıkları bir kazanımdan istifadeye hakları da kanaatimce olmamalıdır. (…) Doğal gaz keşfine itibar etmeyenlerin iliklerine kadar işleyen soğukla nasıl başa çıkacaklarını yakından görüp takip etmek milletimizin hakkıdır. Bakalım gaz mı yalan soğuk mu yaman?” demişti.
Katılıyorum. Kimsenin inanmadığı bir kazanımdan istifadeye hakkı, benim kanaatimce de olmamalıdır. Karadeniz’de doğalgaz keşfine inanmayan kim varsa; herkesin, hepsinin doğalgazı kesilmelidir.
Tabii, şimdi değil. Karadeniz doğalgazı evlerimize dağıtıldıktan sonra, inanmadığı halde Karadeniz doğalgazı kullananlar olursa, onlarınki kesilsin. Yoksa; Rusya doğalgazına itibar eden, kullanmaya devam eder. Bahçeli’nin buna itirazı olmaz herhalde. Olursa, çok saçma olur.
Konu; doğalgazla da sınırlı olmamalıdır.
Yani “Sadece doğalgaza inanmayanlar kazanımlardan istifade etmesin, diğer şeylere inanmayanlar kazanımlardan istifade etsin.” Diye bir şey olmaz. Bir kere Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı.
Ama buna karşılık, inananlar da kazanımlardan sonuna kadar istifade etmelidir.
Mesela Berat Albayrak “Şubat ocaktan hakikaten çok daha iyi. Mart şubattan daha iyi, nisan da marttan daha iyi olacak.” dediğinde ben inanmamıştım. Bu yüzden ben; daha iyi bir marttan ve daha iyi bir nisandan istifade etmeyebilirim. Bunu anlarım. Ama buna inananların, istifade etmeleri gerekir. Albayrak, bunu 2019’un Şubat’ında söylemişti. Ne oldu? İstifade ettiler mi daha iyi bir mart, nisan yaşadılar mı? Bilmiyorum.
Soylu Haziran 2021’de, temmuz ayından sonra Türkiye ekonomisinin atağa kalkacağını belirterek, "Öyle bir sıçrayacak ve büyüyecek ki etrafımızdaki Almanya'sı, Fransa'sı, İngiltere'si, İtalya'sı ve o her şeye burnunu sokan ABD'si de çatlayacak" demişti. Ben inanmadığım için takip etmedim ama üzerinden iki haziran geçti. Bu sözlere inananlar, bu kazanımlardan istifade etmişlerdir her halde.
Gazete manşetleri:
Yerli otomobile sipariş yağıyor (Sabah 22.10.2015)
Yerli otomobile sipariş yağıyor (Yeni Akit 22.10.2015)
Yerli otomobile sipariş yağıyor (TGRT Haber 07.11.2017)
Yerli otomobile sipariş yağıyor (Yeni Şafak 11.01.2018)
Yerli otomobil için sıraya girdiler! Sipariş yağıyor! (Takvim 30.12.2019)
Yağmur gibi sipariş yağdığına göre vatandaş, yerli otomobile inanmış. Kanaatimce bu inanç sahiplerinin; bu kazanımdan istifade etmeye hakları vardır. Siparişleri eksiksiz olarak karşılanmalıdır. Bahçeli'nin buna da itirazı olmayacaktır.
İmamoğlu; TOGG'dan 100 adet elektrikli araç talebinde bulunduklarını ancak taleplerinin reddedildiğini açıklamıştı.
Benim talebimin reddedilmesi, bana TOOG satılmamasını anlarım. Bahçeli’nin ifadelerinde bunun açıklaması var. Ama İmamoğlu veya İBB’nin, bu kazanımdan niye istifade edemediğini anlamadım.
TOGG’un açıklamasına göre, Sadece Erdoğan’ın sipariş verme yetkisi varmış.
Niye ki? TOGG’a sadece Erdoğan mı inanmış? Yağmur gibi sipariş yağdıran vatandaşın inancından kim, nasıl şüphe eder?
***
Erdoğan; ayağında mavi galoşlar, yerli olarak geliştirilen elektrikli traktörün deneme sürüşünü gerçekleştirmişti. Bu habere inananlar, bu kazanımlardan istifade edip, tarlalarını elektrikli traktörle sürmenin keyfi içinde olmalılar.
Almanlar motor ve transmisyon vermediği için henüz göremediğimiz Altay Tankı, ABD engeline takıldığı için Pakistan’a satamadığımız Atak Helikopterler, 2018 yılında göklerde süzüleceği ta 2011’de müjdelenen yerli ve milli uçağımız gibi sayısız konunun ivedilikle hal yoluna gireceği kanaatindeyim. Neticede bu müjdelere inanan birileri oldu. Ve o inanç sahiplerinin bu kazanımlardan “gurur duymak” suretiyle istifade etme hakları var.
***
Sonuç itibariyle; Bahçeli’ye yürekten katılıyorum. İnanmayan, İnanmadığı bir kazanımdan istifade etmesin. Mesela benim Karadeniz doğalgaz aboneliğim kabul edilmesin. Ben Rus doğalgazına devam edeyim.
Lakin inananlar da inandıkları kazanımlardan istifade etsin. Kim hangi söylenene inanmışsa, o kazanımdan istifade etmesi kesinlikle sağlansın.