İsmet Orhan'ın, "Bay Kemal'in Kaseti" başlıklı makalesi şöyle:
Her şey,
SUÇ İŞLEME,
Özgürlüğüyle başladı...
20 yıldır olanlar,
Kelime-i Şehadet adının,
YERLİ ve MİLLİ değişikliğiyle vücut buldu...
MAFYANIN CUMHURBAŞKANI!..
Sedat Peker,
Mafyanın Cumhurbaşkanlığına soyundu…
O günden beri,
Sular durulmuyor...
Mala,
Mülke “ÇÖKMELERDEN” sonra,
Şimdi de DEVLETE,
KASETLE ÇÖKMELER çıktı piyasaya...
Eskiden...
Merhum MENDERES,
Mertçe yapardı uçkur işlerini...
Yeniler,
Korkak ve sinsice yapıyorlarmış...
Beka sorunu,
Meğer,
Kasetler sorunuymuş!..
Geçtim,
Din ile devlet işlerini birbirinden ayırmayı...
Laikliğin adı,
Bundan sonra,
“Kaset ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması!..”
Diye ilk madde olarak geçecek tarihimize...
Meğer KASETLER,
Parlamenter sistemi yok edip,
Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin yolunu açmış ...
Dini,
Milli duygular,
Yok olup,
Uydurulmuş masallarda yerini almış...
Siyaset,
Uçkur,
Üç kuruş, diye iki kola ayrılmış...
Arabulucusu da,
Pezevenklikmiş!..
Kaseti olan da,
Servis eden de ...
Hem uçkurun,
Hem de üç kuruşun kaymağını yemişler...
GELELİM,
Zurnanın ZIRT dediği yere...
Yani,
Bay Kemal’in kaset işine...
Tayyip Bey,
Ağzını her açtığında ne diyor?
Bay Kemal, sen kasetle GENEL BAŞKAN oldun...
Bay Kemal,
Ne diyor?
Bana Bay Kemal denmesinden rahatsız olmuyorum...
Bunun üzerine,
Üşenmedim,
Bay Kemal’in “bütün kasetlerini” inceledim!..
Bulduklarım...
Ne seks,
Ne uyuşturucu,
Ne kaçakçılık,
Ne DIJ güçler ilişkisi,
Ne vatan hainliği...
Ne de kumpas…
Para işi yok,
Kirli işi yok,
Kul hakkı yemek yok,
Devleti soymak yok,
Milletin malına çökmek yok,
Mafya- çete işi hiç yok…
Dağ köyünde doğup,
Bileğinin hakkıyla elde ettiği kapı gibi diploması,
Bir de
Emeklilik maaşı var...
Şimdi,
Gördük ki!
Her şey,
Ortaya döküldü ki!
Bay Kemal,
KASETLE GELMEMİŞ...
Devlet-Cemaat ortak yönetiminde,
MHP’nin,
Deniz Baykal’ın kasetlerini “bloke” edenler,
İşi,
Şantaja çevirip “kaset furyasıyla”
Nerdeeen,
Nereye,
Nerelere gelmişler?
