İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7549 %0
37,3001 %-0.61
101.854,42 %2.576
3.176,44 0,81
Ara
Muhalif. GÜNDEM İyi geceler anne, ben artık yokum

İyi geceler anne, ben artık yokum

Amerikalı oyun yazarı, romancı, senarist ve müzikçi Marsha Norman, kendisini üne kavuşturan ve Pulitzer kazandığı İyi Geceler Anne adlı tiyatro oyununda, yıllarca aynı evi paylaşmalarına rağmen, birbirlerinden çoktan ayrılmış, apayrı dünyalarda yaşar olmuş bir anne ile kızının dramını anlattı ve aslında çağımız insanının ne kadar yalnız ve çaresiz olduğunu ortaya koydu.

Okunma Süresi: 1 dk

Salonu aydınlatan üç köşe lambasından birini daha kapatıyorum. Turuncu bir loşluktayız şimdi. Televizyondan yayılan mavimsi ışık, duvarlarda ara sıra parlıyor ve artık hepsini ezberlediğim fotoğrafları ölgünce aydınlatıyor.

Fotoğraflar. Anneme, babama, bana ait fotoğraflar. Gerçekten bizim fotoğraflarımız mı? Hayır. Yaşamın küçücük bir karesinde tesadüfen ve biraz da zorunlu olarak yan yana durmuş insanların fotoğrafları bunlar sadece. Mesela şuna, şu bir nikah töreninden sonra kilise kapısında çekilmiş olanına bakıyorum. Bu beyaz tüller içindeki güzel kadın annem mi? Babam niye öyle uzaklara bakmış? Kendimi bildim bileli bu resme bakarken düşündüğüm şey yine aklıma geliyor. Babam biliyor muydu? Daha evlendiği o ilk gün çekilen resimde, var olan dünyaya değil de öyle bilinmez bir uzaklara doğru bakarken, biliyor muydu? Kararını o gün mü vermişti? Bu çirkin, bu karanlık, bu pis, bu tuzaklarla dolu dünyadan pek yakında çekip gitmeye çoktan mı kararlıydı o gün?..

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *