İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4661 %-0.06
36,5420 %-0.16
3.550.537 %3.58
3.073,62 0,66
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM İzmir Eczacılar Odası duyurdu: Adı konmayan bir ilaç kıtlığı yaşıyoruz

İzmir Eczacılar Odası duyurdu: Adı konmayan bir ilaç kıtlığı yaşıyoruz

İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, Şubat 20223'te yapılacak zam öncesi ilaç sektöründe sıkıntıların arttığını belirterek, "7.86 ilacı belirleyen euro kuru. Gerçek euro kuru 19,5. Bu kadar makasın açıldığı, arada uçurum olan bir sistemde ilacın bulunur olmasını beklemek hayalcilik olur" dedi.

İlaç fiyatlarına ilişkin her yıl şubatta euro kuruna göre yapılacak zam öncesi sektörde kriz yaşanıyor. Soğuk kış günleriyle çocuk hastalıklarında artış görülürken; İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, özellikle ağrı kesici, ateş düşürücü şurupların yeterli seviyede bulunamadığına dikkati çekti.

"Senede bir defa zam yaparım" mantığı çöktü

Sayılkan, senede bir kez zam yapıldığına dikkat çekerek şunları söyledi:

"Herkes bununla ilgili bilgi sahibi olduğu için, ağustos ayından sonra sıkıntı başladığını biliyor. Olan vatandaşla eczacıya oluyor. Çünkü ilaç yok. Geçen hafta nöbetçiydim. İthal ilaçların yokluğu 4-5 senedir herkesin öğrendiği bir gerçekti. Bu sene işin içine mevsimsel griple beraber çocuk ilaçları ve antibiyotikler girdi. Sonuç olarak yöntem yanlış. 'Senede bir defa şubatta zam yaparım. O euro kuruyla da bir yıl bunu götürürüm' mantığı çökmüştür. İlaç fiyat kararnamesi geçerliliğini kaybetmiştir. Yeni bir model bulmalıyız. Bulacağımız modelin de ülke insanının ilaca ulaşımını zorlaştırmaması lazım. Bu da sektörün bileşenleriyle yapılır. 7.86 ilacı belirleyen euro kuru. Gerçek euro kuru 19,5. Bu kadar makasın açıldığı, arada uçurum olan bir sistemde ilacın bulunur olmasını beklemek hayalcilik olur. Ben de isterim Türkiye'de üretilsin, dövizle ilaçla ilgili bunları konuşmayalım ama ne yazık ki yarısı ithal ürünlerin. Türkiye'de üretilenlerin de ham madesi yurtdışından geliyor ağırlıklı olarak. Ambalaj malzemesi bile... Özellikle çocuk şuruplarını yakından ilgilendiren cam şişenin bulunamadığı, bulunsa bile fiyatların astronomik boyutlara geldiği bir yerde geçen yıl 1,5-2 lira olan yüz milimlik şurupların 9-10 lira olduğundan bahsediyorlar. Bugünkü yönteme göre yüzde 25-30 arası zam gözüküyor. Euro kurunun önümüzdeki yıl 2023'ün şubatında 10 lira olması bile durumu kurtarmaz."

"İlaç kıtlığı yaşıyoruz"

Sayılkan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, "ilaçta sıkıntı yok" açıklamasını da anımsatarak şunları kaydetti:

"Belirli şuruplar var 10 liranın hemen üstünde satılan. Bulantı kesici, ağrı kesici, ateş düşürücü şuruplar var 14-15 lira. Sadece şurubun şişesinin 9-10 lira olduğu bir yerde buna nakliyesini ham maddesini koyduğunuzda bu fiyatların bunu karşılamadığı görülüyor. Keşke yüksek enflasyon olmasa. Keşke döviz bu kadar artmasa, keşke ilaçta bu kadar dışa bağımlı olmasak, bunları konuşmasak. Sayın bakan, 'ilaca ulaşımda herhangi bir sıkıntı yok' diyor. Biz eczanelerde her gün, her akşam nöbette vatandaşla bu sorunu baş başa çözmeye çalışıyoruz. Çünkü ilacın miktarının yeterli olmadığı, ürünün yetmediği noktada vatandaş eczane eczane ilaç aramak zorunda kalıyor. Hekim arkadaşların başına gelen vatandaşın tepkisi inşallah olmaz ama korkuyorum. Bir eczacı arkadaşın canının yanmasını istemiyorum. Bu işin sorumlusu biz değiliz. Vatandaş en günahsız tarafındaysa eczacılar da öyle. Bununla ilgili dosyalar hazırladık, öneriler bildirdik. Gördüğüm kadarıyla ciddiye alınmıyor. Bu yöntemde niye ısrar ediliyor? Buradan bir karlılık elde ediliyorsa, ilaç savurganlığı engelleniyorsa, daha az harcamayla daha çok insana ilaç sunma hedefleniyorsa o olmuyor. Ya senede 4-5 defa daha küçük oranlarda zam yaparak ilacın üretimiyle ilgili sıkıntıyı ortadan kaldırabilirsiniz. Bugün vatandaş bile 'İlacı bulmuşken alayım. Şubata kadar bulamam. 5 kutu alayım' diyerek temkinli davranıyorsa el birliğiyle bu adı konmayan ilaç kıtlığını yaşıyoruz. Bunun da tek nedeni var, ilaç fiyat kararnamesi." 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *