30 Ağustos 1922'de Büyük Taarruz, Gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde Türk milleti adına kesin bir galibiyetle sonuçlandı. Sonuç 5 gün içinde elde edilmiş ve plan başarıya ulaşmıştı.
Verdiği zayiat ile daha da küçülen Yunan ordusu yenilgiye uğratılmıştı. 30 Ağustos Milli Mücadelenin kazanıldığı gün olarak tarihe geçti.
Müjdeli haber Ankara'ya tez ulaştı. Anadolu bayram ediyordu. Dönemin gazeteleri "Vatan gülüyor, Bela kahroluyor" manşetleriyle duyurdu zaferi.
"İlk hedefiniz Akdeniz'dir"
Cephede ise henüz her şey bitmiş değildi. Perişan Yunan ordusu Uşak istikametine doğru kaçıyordu.
Mustafa Kemal ise orduyla birlikte İzmir'e yürüme kararı aldı. Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nin hemen ardından o tarihi emri verdi:
"Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri..."
Yorgun Türk ordusu, bu emirle bir kez daha dirildi. İşgal güçlerini takip eden Mehmetçik, Dumlupınar'dan sonra Uşak'ı, Alaşehir'i geri aldı. Yunan ordusu malzemesini bile terk ederek kaçıyordu.
3 yıl 3 ay 24 gün süren işgal sona erdi
Nihayet Muzaffer Türk ordusu 9 Eylül'de İzmir'e girdi. Süvarilerin bir kısmı Belkahve'den Halkapınar'a inerek İzmir'e ulaştı. Bu sırada kahraman 4 süvari, Halkapınar'da açılan ateş sonucu şehit oldu.
Türk süvarisine pusu kuran işgalci Yunan askerleri kısa sürede etkisiz hale getirildi. Vatan uğruna şehit olan askerler anısına Halkapınar'da bir anıt yapıldı.
Yüzbaşı Şerafettin Beyin komutasındaki süvari birliği, Hükümet Konağı'nın önüne giderek şanlı Türk bayrağını göndere çekti. 15 Mayıs 1919'da başlayan ve 3 yıl 3 ay 24 gün süren İzmir'in işgaline son verildi.
Mustafa Kemal, 9 Eylül 1922 Cumartesi günü karargahı ile İzmir Belkahve'ye varır. Bir incir ağacının altında Kadifekale'de şanlı Türk bayrağının dalgalandığı İzmir'i uzun uzun seyreder.
"Bu başarı milletindir"
Zaferin haklı gururunu yaşayan İzmir halkı Mustafa Kemal ve askerlerini bağrına bastı. Şanlı ordu, çiçek yağmuruyla karşılandı.
Canını zor kurtaran Yunan askerleri ise Türk ordusu İzmir'e girerken bütün silah ve teçhizatlarını bırakarak kaçtı. Cephedeki hezimetin acısını, kaçarken bir çok yerleşim yerinde yaptıkları gibi İzmir'i de yakıp yıkarak çıkarmaya çalıştı.
Atatürk, yanında komutanlarla 10 Eylül 1922 günü İzmir Hükümet Konağı'na gitti. Tarihi konağın balkonundan, Konak alanını hınca hınç dolduran İzmirlileri selamladı ve "Bu başarı milletindir" dedi.
İzmir'in kurtuluşu, Lozan Barış Antlaşması'na uzanan tam bağımsızlığın yolunu açtı. İşgal edilen Anadolu'nun kurtuluşunun da simgesi oldu.
İzmir'de kurtuluş coşkusu
İzmir’in kurtuluşunun 100. yıl törenleri geleneksel zafer yürüyüşüyle başladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı 350 metre uzunluğundaki Türk bayrağını taşıyan İzmirliler Gaziler, Anafartalar ve İkiçeşmelik caddeleri üzerinden Cumhuriyet Meydanı'na ulaştı. Marşlar eşliğinde ilerleyen korteje yurttaşlar da alkışlarla destek verdi.
Kortej, Cumhuriyet Meydanı’nda zeybek gösterisiyle karşılandı. Yürüyüşte duygularını aktaran Başkan Tunç Soyer, “Hep beraber birlikte bayramımızı kutluyoruz. Bundan da çok büyük mutluluk duyuyoruz çok gururluyuz” dedi.
Afyon’dan İzmir’e doğru 25 Ağustos’ta yola çıkan 100. Yıl Zafer ve Anma Yürüyüşü kafilesi, Afyon Dereçine’den itibaren taşıdıkları bayrağı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e teslim etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi bandosunun eşlik ettiği yürüyüşün ardından, Cumhuriyet Meydanı’nda tören yapıldı. İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Atatürk Anıtı'na çelenk sundu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kurtuluşun 100. yılı anısına hazırladığı ve hafızalardan silinmeyecek kutlamalar, gün boyu devam edecek. Coşku, 9 Eylül akşamı fener alayının ardından Gündoğdu Meydanı’nda tarihe geçecek görsel şov ve Tarkan konseriyle son bulacak.