İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4679 %-0.04
36,6762 %0.23
3.511.629 %2.251
3.057,91 0,15
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Kadın Dernekleri: Ne Kadir Şeker, ne Haydar Can Kılıçdoğan son olacak...

Kadın Dernekleri: Ne Kadir Şeker, ne Haydar Can Kılıçdoğan son olacak...

Ankara’da 2 kız çocuğunu tacizinden korumak isterken öldürülen Haydar Can Kılıçdoğan, zor durumdakilere nasıl yardım edeceğiz sorusunu yine gündeme getirdi. Kadın Dernekleri adına ulaştığımız Canan Güllü “korkmak yok bilinçlenmek gerek” dedi.

Ankara’da 2 kız çocuğunu bir grup madde bağımlısının tacizinden korumak isterken  çıkan tartışmada Haydar Can Kılıçdoğan öldürüldü. Bu acı kayıp, hem kadın ve çocuklara yapılan şiddeti hem de yardıma ihtiyaç duyan birini gördüğümüzde ne yapmalıyız sorusunu bir kez daha gündeme getirdi. 

Konuyu Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu başkanı Canan Güllü’yle konuştuk;


Yardım etmeye çalışanların zarar gördüğü durumlar yaşıyoruz, toplum etkileniyor mu?


Canan Güllü: Hayır, bu konuyu Kadir Şeker olayında da çok tartıştık. O da Konya’da yardım etmek adına müdahil oldu, korumaya çalıştı ama şu an hapishanede ceza çekmekte. Geldiğimiz noktada bireylerin yardım duygusu asla törpülenmedi. Bu genç arkadaşımızın öldürülmesi de Kadir Şeker’in hapishanede olmasının da  sebebi ülkede mekanizmaların işletilmesinden geri durma hali. Daha da başa gidersek Sayın Cumhurbaşkanının tek imzayla İstanbul sözleşmesinden geri çekilmesidir. 


Bu tür şiddet olayları nasıl önlenecek?


Canan Güllü: Bu arkadaşlarımız kendileri müdahil olmak yerine 155’i arasalardı, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı müfredata eklenmiş olsaydı, kadın erkek eşitliği sağlanmış, şiddet, taciz, tecavüz asgariye inmiş olaylar olacaktı. Bunlar son olmayacak yarın bir başkası yine mağdura yardım için koşacak. Bu en önemli özelliklerimizden biridir uzak duramayız. Yangın olur, kaza olur kırmızı şerit çekilse bile olayın içinde olmak ister vatandaşlar. Kadına karşı şiddet konusunda da yasal prosedürü işletmekten kaçınılıyor, öte yandan da aman şiddete tacize karışmayın ölürsünüz mesajı veriliyor.  Sonra ne oluyor? Saha bu tacizleri yapana kalıyor.   

-155, 156 ve 183’ü mutlaka arayın.
-Tacize ve şiddete uğrayanlar KADES’i telefonunuza indirin. 1 tuşla kolluk kuvvetlerini bilgilendirin. 


Sürecin içerisinde TCK’ya şiddetin tanımını koyarak, şiddeti sergileyenin tutuklanması sağlanmalı.  Bir el kaldırmanın bile şiddet tanımı içerisinde yer alması ve suç kabul edilip faili cezaevine yollaması gerekiyor. Şiddet uygulayanı cezalandırmadığımız takdirde sadece ölümüne üzüldüğümüz kişilerin sayısı artacak. 
Sene başından Eylül sonuna kadar 256 kadın cinayeti kayıtlara geçti. Bu rakam yargıya intikal edenler. İntihar, kaza ve farklı ölümlerin arkasını ise bilemiyoruz. Bu rakamlara rağmen biz İstanbul Sözleşmesinden cayarak kime yaranmaya çalışıyoruz? Bu acı gerçeğin sorgulanmasını istiyorum.  
Biz İstanbul sözleşmesinden vazgeçmiyoruz. 


Eğer şiddete tanık olursak ne yapmalıyız?


Canan Güllü:  10 adım geri çekilin, önce kolluk kuvvetlerini arayın, uzaktan laf ile dahil olabilirsiniz belki ama uyuşturucu madde tesirindeki kişilerin kestirilemez olduğunu ve şiddeti gerçekleştirenlerin elinde ateşli yada ateşsiz silah olabileceğini unutmayın. 


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *