İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4702 %-0.05
36,5529 %-0.12
3.529.021 %2.978
3.072,37 0,62
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Kadın Üniversitesi'ne karşı eylem 

Kadın Üniversitesi'ne karşı eylem 

İstanbul Kadıköy’de bir araya gelen üniversiteli kadınlar, “Kadın Üniversitesi İstemiyoruz" diyerek eylem yaptı. Kadın üniversitesi projesinin iktidarın kadın politikalarının bir parçası olduğunu belirten kadınlar, "Kadın üniversitesi, Erdoğan’ın bahsettiği gibi kadınları ayrımcılıktan kurtaracak bir proje değil aksine ayrımcılığı büyütecek bir projedir. Bu proje kadınları toplumsal hayattan tecrit edecek, bu şekilde kadınları daha kolay denetlemenin ve kontrol etmenin yöntemlerini arayacak bir projedir" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan’ın 2019 yılındaki Japonya ziyareti sırasında gündeme getirdiği ‘kadın üniversiteleri’, 2021 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na girdi. Sadece kadın öğrencilerin kabul edileceği üniversiteler için YÖK gelecek yıl çalışma yapacak. İstanbul Kadıköy’de bir araya gelen kadın örgütleri “Kadın Üniversitesi İstemiyoruz" diyerek eylem yaptı.

Burada yaptıkları basın açıklamasında kadın üniversitesi projesinin iktidarın kadın politikalarının bir parçası olduğunu belirten kadınlar, “Kadın üniversitesi, Erdoğan’ın bahsettiği gibi kadınları ayrımcılıktan kurtaracak bir proje değil, aksine ayrımcılığı büyütecek bir projedir. Kadın üniversitesi iktidarın erkek egemen zihniyetini bir kez daha ortaya koymuştur” ifadelerini kullandı.

Kadınlar, söz konusu üniversite projesinin “kadınları toplumsal hayattan tecrit edecek, bu şekilde kadınları daha kolay denetlemenin ve kontrol etmenin yöntemlerini arayacak bir proje” olarak nitelendirdi.

"KARŞIMIZDA DURAN YALNIZCA ÜNİVERSİTE PROJESİ DEĞİL, ERKEK EGEMEN SİSTEMİN KENDİSİ"

İktidarın, “makbul kadın” anlayışı için çalıştığını savunan üniversiteli kadınlar, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

"Kadın üniversitesi cinsiyet kimliklerinin ikiye indirgendiği, bu ikiliğin beslendiği ve heteronormatif kalıpların dışında olan bütün kimliklere yönelik ayrımcılığın, nefret eylemlerinin meşrulaştığı transfobik bir projedir. Aynı zamanda kadın üniversitesine gidecek veya gitmek zorunda kalacak bireylerin kadın olma durumunun neye göre değerlendirileceği de aynı sorunun bir parçasıdır.  Kadın üniversitesi, iktidarın yıllardır kadınların birbirinden inançları, politik düşünceleri, tarzları, sosyallik anlayışlarıyla ayrıştırmaya çalışmasının yeni halidir. Kadınları birbirinden ayrıştırarak "makbul kadın" anlayışının oluşturulması için bir araçtır.

Kadın üniversitesinin kurulmasını destekleyen erkek egemen medya kanallarında ‘’Bu üniversiteleri tercih etmeyen kadınların tacize tecavüze uğraması kendi suçlarıdır.’’ diyenlerin şovunu hepimiz izledik. Bu gibi söylemlerden hareketle kadın üniversitesinin, üniversite içinde açığa çıkan bütün erkek şiddeti olaylarında faili gizleyerek sorumluyu kadın ilan edecek bir proje olduğunu tahmin etmek zor değildir. Sadece üniversiteye yönelik değil aynı zamanda topluma da verilen mesaj, kadınların şiddete uğramamak için bir köşede izole edilmesi gerektiğidir. Daha önce gördüğümüz pembe otobüsler bunun bir örneğidir. Ancak her bir ayrı örnekte gördüğümüz üzere iktidarın sözde çözüm yöntemleri kadınların yaşadığı şiddeti ve maruz kaldığı ayrımcılığı bitirmemiş aksine sürdürücüsü, yeniden üreticisi haline gelmiştir. Bu da yalnızca yöntemin yanlışlığıyla değil erkek egemen zihniyetin kendisiyle ilişkilidir.  Tüm bu sebeplerden dolayı biz “Kadın Üniversitesi İstemiyoruz!” derken karşımızda duranın yalnızca bir üniversite projesi olmadığını, erkek egemen sistemin kendisi olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu sistem karşısında susmuyor, korkmuyor ve itaat etmiyoruz.

"BİZ KADIN ÜNİVERSİTESİYLE KALIPLARA SIKIŞTIRILMAYI KABUL ETMİYORUZ"

Üniversite 'Üniversite fuhuş yuvasıdır!' diyen profösörlerin, 'Burası pavyon değil!' diyen akademisyenlerin, cinsiyetçi rektörlerin, kadın ve LGBTİ+ların okul içindeki eylemlerine saldıranların değildir. Bugün kadın üniversitesi çalışmasına başlayanlar bugüne kadar üniversiteyi erkek egemen zihniyetle teslim alarak kadın ve LGBTİ+ların kimliğini inkar etmeye, yok saymaya, baskılamaya çalışanlardır. Biz kadın üniversitesiyle kalıplara sıkıştırılmayı kabul etmiyor, üniversitede kendi kimliğimizle var olmayı istiyoruz.

Üniversite bugün bilginin üretildiği ve toplumsallaştığı alanlardan biridir. İktidar üniversitelere kendi zihniyetini dayatarak bilginin üretimine müdahale etmek ve kendi toplumunu oluşturmayı istemektedir. Ancak bu zihniyetin bizler için ne anlama geldiğini kadın üniversitesi projesiyle bir kez daha görüyoruz, bu zihniyet erkek egemenliğidir. Biz, kadın üniversitesiyle toplumun bilgisinin erkek egemen biçimde üretileceğini, yayılacağını biliyoruz. Bu sebeple kadın üniversitesini kabul etmiyor; bilginin üretim ve paylaşım süreçlerinin erkek egemen akıldan çıkarılmasını istiyoruz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *