İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7549 %0
37,3001 %-0.61
101.854,42 %2.576
3.176,44 0,81
Ara
Muhalif. GÜNDEM Kadınlar İstanbul Sözleşmesi için toplandı; Emel Seçen izlenimlerini yazdı

Kadınlar İstanbul Sözleşmesi için toplandı; Emel Seçen izlenimlerini yazdı

Yazarımız Emel Seçen, 1 Temmuz'da yürürlükten kalkacak olan İstanbul Sözleşmesi için Maltepe'de kadınların bir araya geldiği mitingi kaleme alırken, "Birlik, beraberlik ancak birbirimizin acılarını anladığımız, sardığımız ve iyileştirdiğimizde gerçekleşebilir" dedi. Toplanma sırasında Kartal merkezli 4,2'lik depremin yaşandığını hatırlatan Seçen, "Aslında gerçek deprem, Maltepe miting alanındaydı, kadınların susmadığı, seslerini sonuna kadar çıkardığı ve susmayacakları bir depremin başlangıcı" yorumu yaptı.

Okunma Süresi: 4 dk

Muhalif yazarı Emel Seçen, İstanbul Sözleşmesi için Maltepe'de toplanan kadınları yazdı. Seçen'in "KADINLAR VARDIR KADINLAR MEYDANLARDA" başlıklı yazısı şöyle:

Canı yanan, kaybeden, yok sayılan hepsi bir yana insan yerine konulmayan kadınlar…

1857’de daha iyi koşullarda çalışmak için eyleme geçen Amerika’daki kadınların direnişi katliama dönüşmüş, üzerilerine kilitlenen kapılar ardında yanarak can vermişlerdi. 1910 yılında

Danimarka’da, II. Enternasyonel’e bağlı olarak Uluslararası Sosyalist Kadınlar konferansında, Almanya Sosyal Demokrat Partinin liderlerinden Rose Luxembrug ile Clara Zetkin öneride bulundu, Amerika’da katledilen 120 kadın anısına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlamıştı. Herkesin bildiği gibi henüz Avrupa, Kadın hakkını teslim almadan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, biz kadınlara1934 tarihinde, birçok kazanım ile hediye etmişti.

Bu hediye, bu Anadolu toprağında yaşayan her kadın ve kadın hisseden herkes için geçerli olsa da siyasetin kirli ellerinde durmadan şekil verilen bir hamur oyununa çevrilmiş durumda.
İstanbul Sözleşmesi Yaşatır, diyoruz ve elbette Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk kazanımları ardından zaten onu layığı ile anlamış olsaydık, iş buralara asla varmazdı. Bu konuda herkes suçlu.

Birkaç gün önce HDP İzmir İl binasına yapılan hain saldırıda henüz yirmi yaşlarında bir genç kız katledildi. Daha bunun acısı dinmeden, önceden planlanmış Maltepe Orhan Gazi toplanma alanında, 1 Temmuz tarihinde yürürlükten kalkacak olan İSTANBUL SÖZLEŞMESİ için toplanıldı. Ve hep bir ağızdan:

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR ve VAZGEÇMİYORUZ! DEMEK İÇİN

Eşitlik ve her türlü şiddete dur demek için. 

Meydana iki güvenlik kontrolü sonrası, İBB Atlı Polisi dâhil, Toma, epeyce güvenlik mensubu henüz toplu taşıma kapısından çıkar çıkmaz karşılıyordu. Tepede ara ara dron ve helipkopter.

Çok renkliydi kadınlarımız, her zaman ki gibi. Her grup insan vardı.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ilk gelenler arasındaydı. Birçok platform alana girmeye çalışırken üç koruma ile geldi, kameralar bekliyordu, ön tarafta bulunan daha ferah alanda sözlerini sarf etmek için ilerledi. Birkaç farklı platformdan kadınların şu sözlerine kulak misafiri oldum, korumalar yara yara geçerken ve onlar pankartlarını açmaya çalışırken “ Kadın eylemine koruma ile gelmiş hem de erkek, bari kadın olsaydı!”

Sahneden miting alanına girenler anons edilirken bir grup için Kürt başlığı ile anons edilince sunucuya gidip “Kötü niyetli değilsiniz ama sanki ayrım yapılıyor gibi, keşke “kız kardeşler” deseniz” deyince, haklı olarak ben anons yapmak zorundayım derken, sahneden aşağıya inen platformun yönetiminde olduğunu söyleyen hanımefendi “Siz müsterih olun herkes ne şekilde anons edilmek istiyorsa öyle ediliyor” deyince, rahatladım o zaman mesele yok. 

Ama ben hala KIZ KARDEŞLİK kavramındayım. Birlik, beraberlik ancak birbirimizin acılarını anladığımız, sardığımız ve iyileştirdiğimizde gerçekleşebilir. 

Hava muhalefeti ki bugün sürekli sağanak yağmur vermesine rağmen bir güneş açtı ki muhteşemdi. Kadınlar pankartları çadır yaptı adeta.

Sahneye ilk olarak müzisyen Kalben çıkınca ortalık resmen yıkıldı. Espri bir dille yorumları ve güzel müzikleri ile üç eser seslendirdi. Ardından Türk Halk Müziği sanatçısı Pınar Aydınlar sahne aldı

Âşık Mahsuni Şerif’in “Yuh yuh çalanlara, insana kıyanlara …” eserinde, gerek halay gerek slogan atılırken HDP’li gruplardan Deniz Poyraz dövizleri ile tepkiler dile getirildi. Herkes destek verdi. Halaylar hep birlikte çekildi, LGBT üyeleri göbek attı.

1970’lerin bedel ödeyen sanatçılarından Âşık Sinem Bacı’nın Mahir Çayan ve Deniz Gezmiş’ler için yazdığı “Oy dere KIZILDERE” eseri gibi hapishanede bestelediği “Uyu deme, uyuyamam!” eserini yorumlanırken kadınlar coşmuştu.

Hemen ardından şimdiye kadar katledilen kadınların isimleri okundu.

Tüm bunlar olurken İstanbul’da, hem de dibimiz Kartal merkezli 4,2 olarak bir deprem kaydedildi. Aslında gerçek deprem Maltepe miting alanındaydı, kadınların susmadığı, seslerini sonuna kadar çıkardığı ve susmayacakları bir depremin başlangıcı.

Birde yüzyıllar öncesinden gelen ve “KIZ KARDEŞLİK” kavramı ile aşılmış duvarları iyice anladığımız zaman gerçekten kimse biz kadınları tutamayacak!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *