Program sunucunun, “CHP’nin 99 yıllık, Türkiye Cumhuriyeti geçmişi kadar bir ömrü var. Atatürk dönemi, İnönü dönemi, Demokrat Parti’nin iktidara geldiği dönemler ve CHP’nin bundan etkilenişi gibi. Ardından darbeler, Baykal dönemi ve sonrası gibi. CHP bu 99 yılda nasıl bir yol izledi?” sorusu ile başladı.
Murat Karayalçın partisinin 99. Yılını kutlayarak başladığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“99 yılı şöyle özetleyebilirim. Bir parti düşünün ki, bu 99 yıllık dönem içinde; bir dönem kapatılmış. Darbe döneminde darbeciler tarafından CHP kapatılmış. Öyle bir parti düşünün ki; mallarına iki kez devlet el koymuş. Hazine CHP’nin mallarına el koymuş. Öyle bir parti düşünün ki 1999 yılında yapılan seçimi kastederek söylüyorum; Meclis’in dışında kalmış. Cumhuriyetçi olarak kurulmuş, yaşamının yarısında sol düşünceyi benimsemiş. Ortanın solu düşüncesini ortaya atmış ve bu çizgiyi sürdürmüş. Dünyada böyle bir partinin daha bulunması çok zordur. CHP bir siyaset fenomenidir. Dünyanın başka yerlerinde görülebilecek bir örnek değil ve dünyanın en eski partilerinden bir tanesidir.”
Karayalçın CHP’nin tarihini detaylar vererek anlattıktan sonra gündemdeki konulara da değindi. Gürsel Tekin'in ''HDP'ye bakanlık verilebilir'' açıklaması ile başlayan tartışmalara bir yorum da Murat Karayalçın’dan geldi:
“AKP yapınca sorun değil, başkası dile getirdiğinde sorun”
“HDP’ye hükümette görev veren AKP’dir. 2015 yılında AKP Genel Başkanı’nın kurduğu AKP Hükümeti’nde iki HDP’liye bakanlık görevi verilmiştir. Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak bu Kabineyi bu Bakanlar Kurulu’nu onaylamıştır. Yani AKP yapınca sorun değil, ama bir başkasını bunu dile getirdiğinde birdenbire bir sorun şekline dönüşüyor. Bizim altı partili bir yapımız, bir ittifakımız var. Bu ittifak içinde HDP yok. Dolayısıyla Altılı Masa’nın yönetime geldiği aşamada, görevlendirme yalnızca bu Altılı Masa’yı oluşturan altı parti çerçevesinde olacaktır. Şunu da söylemem gerekir. Niye bu kadar kıyamet koparılıyor. Az önce söylediğim gibi AKP 2 tane bakanı görevlendirmiş. TBMM’de HDP’li bir başkanvekili var. MHP’lisi de, AKP’lisi de, AKP’nin bakanları da söz talebinde bulunuyorlar. O izin verirse konuşuyorlar. Aynı masada, aynı yerde olmayız ne demek yan yanasınız zaten. Böyle bir şey olabilir mi? Bunu nasıl söylüyorlar? Ama dile getirebiliyorlar.”
