Türkiye Psikiyatri Derneği üyesi Profesör Dr. Mehmet Hamid Boztaş, yangından etkilenen bireylerin ruhsal destek almasının zorunlu olduğunu ifade etti. Boztaş, "Travma, bireyin temel güven hissini zedeler. Güvenlik duygusundaki bozulma, travmatik stres tepkilerini tetikleyebilir," dedi. Profesör, yas süreci ve hatırlatma aşamalarının, travma sonrası bireylerin topluma yeniden entegrasyonu açısından faydalı olacağını vurguladı.
Çocukların Travma Sonrası Tepkileri
BirGün'ün kaynak gösterdiği üzere, uzmanlar, özellikle genç bireylerin yaşadığı travmaların dikkatli bir şekilde izlenmesi gerektiğini öne sürüyor. Çocuklar, yaşlarına ve gelişim seviyelerine göre farklı duygusal tepkiler sergileyebiliyor, bu yüzden onların durumları büyük bir önem taşıyor. Dr. Boztaş, gençlerin travmatik stres yanıtlarının genellikle ebeveynlerinin ruh haline bağlı olarak şekillendiğini dile getirerek, ailevi desteğin önemine vurgu yaptı. Ebeveynlerin sakin ve destekleyici tutum içinde bulunmaları, çocukların travma sonrası yaşadığı zorlukların üstesinden gelmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca, bu tür desteği sağlamak için ailelerin kendi ruhsal durumlarının da değerlendirilmesi gerekiyor.
Yangın Olaylarının Psikolojik Etkileri
Yangının seyrini etkileyen sıkıntıların yanı sıra, görgü tanıklarının verdiği ifadelerdeki gecikmelerin de travmatik stres tepkilerini arttırdığı belirtiliyor. Yangın anında daha fazla insanın kurtarılması için mevcut zamanın etkin bir biçimde kullanılmaması, olayın travmatik boyutunu büyütebiliyor. Dr. Boztaş, travma yaşamış bireylerin adalet arayışlarının ve faillerin yargılanmasını talep etmenin, yas sürecinin sağlıklı bir biçimde ilerlemesi açısından elzem olduğunu belirtti. Bu durum, sadece bireylerin ruh sağlığı için değil, aynı zamanda toplumsal adaletin sağlanması açısından da kritik bir öneme sahip. Travma sonrasında bu tür bir süreç, kayıpların acısının işlenmesine ve topluma yeniden uyum sağlamaya yardımcı olabilir.