İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4679 %-0.04
36,6762 %0.23
3.511.629 %2.251
3.057,91 0,15
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Kendim gurbet elde gönlüm sılada

Kendim gurbet elde gönlüm sılada

Napolyon Bonapart, İmelda Marcos, Dante, Victor Hugo, Seneca, Kazanova, Dalay Lama, Dante, Leon Troçki, İzabel Peron, Benazir Butto, Şah Rıza Pehlevi, Ferdinand Marcos, Alan Garcia, Nawaz Şerif, Ayetullah Humeyni, ve Cem Karaca gibi isimlerin ortak oldukları tek bir alan var: Sürgün yaşamı.

Sürgün yaşamı insanlık tarihinde hürriyeti kısıtlayıcı bir ceza şekli olarak kullanılmış olup  sürgün, bir suçlunun belirli bir süre  bulunduğu yerden başka bir yere uzaklaştırılarak  cezalandırılması demektir.

Her ne kadar sürgün bir anlamda ceza ile ilişkili ise de gerek siyasal, gerek hukuksal gerekse sağlık nedenleri ile veya değişen ekonomik koşular atında kişilerin kendi seçimleri ile de seçtikleri bir yaşam şekli olmuştur. Buna artık sürgün demek yerine daha tarafsız gurbet kelimesi kullanılmaya başlanmıştır. İnsanın doğup büyüdüğü yer ise halkımızın deyimi ile Sıla olarak kalmıştır.

Sanayileşmenin hız kazanması ile iş gücüne ihtiyaç duyan ülkeler diğer ülkelerden işgücü ithal etmeye başlayınca milyonlarca insan kendi istekleri ile göçmen oldular yani istekle sürgün oldular. Ama bunların Sıla ile  ilgileri kesilmedi, doğup büyüdükleri ülkelere alın teri ile zor koşullarda kazandıkları dövizleri göndermeye ve ekonomilerine yardıma devam ettiler.

Bir de sürgün yaşamı ekonomik nedenler dışında yaşamak zorunda olan veya özel koşulları, hukuksal sorunlar yahut doğup büyüdüğü ülkedeki kanun ve yasaların objektif olmadığına inandıkları için gurbette yaşamayı seçenler de var.

Bazı ülkelerde hukukun siyasetin emrine girmesi ve evrensel insan haklarının siyaset tarafından  gasp edilmesi ile hakim ve savcılara verilen teminatlar ortadan kaldırılmış, siyasi aktöre yandaş trollerin muhbir olması insanların doğup büyüdükleri ülkelerine dönmek yerine İngilizce deyimi ile “Self-exiled”gönüllü gurbetçilik ve sürgün yaşamını seçmelerini hızlandırmıştır.

Bu arada kendi istekleri ile ülkeye gitmeye çekinen ve sistemin tarafsız olmadığına inanan kişilerin  sürgün yıllarında İstanköy’e gidip Bodrum’un ışıklarına bakıp hasret gidermeye çalışan  Cem Karaca merhumun “Of Be” şarkısını hatırlatıyorum bir de muhayyer-kürdi şu şarkıyı: "Kendim gurbet elde gönlüm sılada”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *