Evet olmadı.
Muharrem İnce'yle de olmamıştı.
Ekmeleddin İhsanoğlu ile de olmamıştı.
Deniz Baykal ile hiç olmamıştı.
Ama en güzel “olmayan”, buydu.
Önceki olmayanlar, olsaydı…ne olacaktı? Mesela Muharrem İnce mesela Ekmeleddin İhsanoğlu ile olsaydı… sonra ne olacaktı? Çok mu güzel olacaktı?
Ama şimdi olsaydı, belki çok güzel olmayacaktı… Ama güzel olacaktı.
Umudun en somut haliydi. Daha önce olmaya, hiç bu kadar yaklaşmamıştık.
***
Kılıçdaroğlu niye istifa etsin?
Yenikapı’ya gittiğinde, “Anayasaya aykırıdır ama evet diyeceğiz” dediğinde… istifasını istemeyenler… Veya bu kadar gönülden, bu kadar içten, bu kadar kendilerini paralayarak istifasını istemeyenler, bu seçimi kaybedince istiyorlar. Yüzde 48 ile kaybettiği seçimi.
Kılıçdaroğlu istifa etsin, tamam. Yerine kim gelsin? Mesela ben olabilir miyim?
Dört yıllık diplomam da var, kırk yaşımı da doldurdum, seçilirsem ilk dönemim olacak… Olabilirim aslında.
Ama ben ne yapacağım da yüzde 48’de kalmayıp, 50+1’i bulacağım? Daha bunu bilmiyoruz.
Ben yüzde 48’den mi başlayacağım, yüzde 20’den mi başlayacağım… Daha bunu da bilmiyoruz.
Yapılacaklar listesinde ilk sırada Kılıçdaroğlu’nun istifası mı var?
Peki ikinci sırada ne var? Daha onu da bilmiyoruz.
Ama “Kılıçdaroğlu istifa etsin!”