İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7508 %0.01
37,3191 %-0.56
103.034,54 %3.513
3.172,74 0,69
Ara
Muhalif. GÜNDEM Kılıçdaroğlu'na yumruk, kaymakama terfi 

Kılıçdaroğlu'na yumruk, kaymakama terfi 

Tolga Şardan bugünkü köşe yazısında, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çubuk'ta uğradığı linç girişimi sonrasında yaşananları kaleme aldı. Şardan, dönemin kaymakamının Süleyman Soylu'nun danışman kadrosuna alındığını aktardı.  

Okunma Süresi: 5 dk

Tolga Şardan, T24'teki köşesinde, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Çubuk'ta uğradığı linç girişimini ve sonrasını kaleme aldı.

Şardan, dönemin kaymakamı Uğur Sezer'in Süleyman Soylu'nun danışman kadrosuna alındığını aktardı.  

İşte o yazı: 

"Eskilerin "baba" olarak bildiği devletin, zaman zaman ilginç yaklaşımları gerçekleşir bu coğrafyada.

Bu topraklarda, nefes alan bireye veya topluma karşı taraf olduğu çoğu zaman, ölümüne sahip çıkar adamına.

Adamdan kasıt, mevcut siyasi iktidarının kanatları altında hareket eden bürokratı, çalışanı…

Ülke tarihinde geriye baktığımızda, toplumda tepki çeken daha açık ifadeyle infial yaratan pek çok olaya adı karışan veya görev yapan kimi bürokratların zaman içinde kariyerlerinde dikey yükselişleri görmek mümkün.

Bugün Büyüteç'in konusu "devlet baba"nın gölgesi altında yaşanan benzer bir olay.

Olayımızın başlangıcı, ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Çubuk'ta katıldığı şehit cenazesinde yapılan yumruklu saldırı ve linç girişimi.

Hatırlarsınız; CHP lideri, 19 Nisan 2019'da Hakkâri'de şehit düşen Piyade Sözleşmeli Er Yener Kırıkçı'nın Ankara'nın Çubuk ilçesine bağlı Akkuzu Köyü'nde 21 Nisan 2019 günü yapılan cenaze törenine katılmıştı.

Kılıçdaroğlu ve beraberinde CHP heyetinin katıldığı devlet töreninde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da bulunmuştu. Ayrıca Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları da cenaze töreninde saf tutmuştu.

Devlet erkânının katıldığı törenin ardından mezarlığa geçiş sırasında CHP liderine önce Osman Sarıgün tarafından yumruklu saldırı gerçekleştirilmiş, ardından yapılmak istenilen linç girişimi Kılıçdaroğlu'nun korumalarınca CHP Genel Başkanı'nın bir eve götürülmesiyle önlendi.

Kaymakamın yükselişi

Olayın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, yaşananlar belleklerdeki tazeliğini koruyor ne yazık ki.

Saldırının ardından adli ve idari soruşturmalar başlatıldı. Halen devam ediyor.

Yumruklu saldırı ve linç girişiminin ardından pek kamuoyuna yansımayan ilginç gelişmeler de yaşandı.

Gelişmelerin merkezindeki isim, dönemin Çubuk Kaymakamı Uğur Sezer.

Daha önce Şanlıurfa'nın Hilvan ilçesinde kaymakamlık ve merkezde vali yardımcılığı yapan Sezer, Ağustos 2018'deki mülki idare amirleri yaz atamaları çerçevesinde Ankara'nın Çubuk İlçesi'nin kaymakamı oldu. Sezer, kaymakamlık yaptığı Hilvan'da SODES projelerinin dağıtımından da sorumluydu.

Sezer'in göreve başlamasında yaklaşık sekiz ay sonra CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yönelik yumruklu saldırı oldu.

Saldırının yaşandığı olayda sürecin mülki idare açısından sorumlusu doğrudan ilçe kaymakamı olan Sezer'di.

Sezer, yürürlükteki 5442 sayılı İl İdaresi Yasası'nın hükümleri gereğince, hem cenaze töreninin tertip ve düzeninden, hem de alınacak güvenlik önlemlerinden ilk derecede sorumlu devlet görevlisiydi.

Ancak; yaşanan olaylara karşın hakkında adli ve idari soruşturma yürütülmeyen Sezer, olaydan dört ay sonra çıkartılan 2019 yılı yaz dönemi Mülki İdare Amirleri kararnamesinde İçişleri Bakanlığı bünyesine alındı.

İlçeye 28 Ağustos 2019 günü veda eden Sezer, bakanlık bünyesinde kariyerindeki ilk yükselişi gerçekleştirdi. Sezer, bu dönemde açılan sınavı kazanarak Mülkiye Müfettişi oldu.

Bir parantez açayım; Mülkiye Müfettişliği, mülki idare sistemi içinde oldukça önemli bir kariyer basamağıdır.

Mülkiye Müfettişleri, bakanlık tarafından verilen inceleme ve soruşturma görevleri çerçevesinde vali, vali yardımcısı, kaymakam, il emniyet müdürü, il jandarma komutanları başta olmak üzere İçişleri Bakanlığı bünyesindeki kadrolarda çalışanlar hakkında görevden el çektirme yetkisine sahip.

Ayrıca, hazırladıkları raporlarda olumsuzluk tespit edilmesi halinde, raporlara taraf olan İçişleri Bakanlığı personelini adli yargıya gönderebiliyorlar.

Kısacası yetkileri ve konumları fazlasıyla önemli.

Parantezi kapatayım.

Önce birinci sınıf, sonra bakan danışmanı

Mülkiye Müfettişi olan Sezer, zaman içinde yükselişine devam etti.

Geçen yılın ocak ayında Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Birinci Sınıfa Yükselen Mülki İdare Amirleri listesinde Mülkiye Müfettişi Uğur Sezer'in de ismi yer aldı.

Böylelikle Sezer'in, hükümetin uygun görmesi halinde vali olabilmesinin de önü açıldı.

Bu yükselişle birlikte Sezer, kariyerindeki en önemli basamağa yükseldi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, aynı zamanda Mülkiye Müfettişi ve birinci sınıf mülki idare amirliğine yükselen Sezer'i kendi danışman kadrosuna aldı.

Sezer halen İçişleri Bakanı Soylu'nun danışmanı sıfatıyla doğrudan Soylu'ya bağlı görev yapıyor.

Danışmanlıkla birlikte Sezer, İçişleri Bakanlığı Spor Derneği ve Yardımlaşma Sandığı'nın da başında.

Kariyerinde yükselmeye devam eden Sezer'i yakın zamanda vali olarak görürsek şaşırmayalım.

Aynı devletin iki farklı uygulaması

Çubuk saldırısıyla ilgili daha önce kaleme aldığım yazılarda, Kılıçdaroğlu'nun koruma müdürü Koray Aslan'a Emniyet Genel Müdürlüğü'nce nasıl zoraki ceza verilmeye çalışıldığını okurlara aktarmıştım.

Oysa Sezer'in devletiyle, Aslan'ın devleti aynı.

Siyasetin kanatları altındaki Sezer'e "babalık" yapan devlet, iktidarın karşısındaki ana muhalefet çatısı altında devlet görevini yerine getirmeye çalışan Aslan'a zoraki ceza vererek "cefa" çektiriyor.

Ne yaman bir çelişkidir bu!"

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *