Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Tatar'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Kıbrıs Türk halkı her zaman anavatan Türkiye'nin desteğini önemsemiştir. Garantörlüğünüz bizim için fevkalade önemlidir. Türkiye'mizin garantörlüğü bizim vazgeçilmezimizdir. Cenevre'deki konferansa bu anlayışla gidiyoruz.
Biz, BM'de devletten devlete ilişkiyi ifade edeceğiz. Böylelikle egemen eşitlik temelinde bir anlaşma olabilir
(Yunan bakanla gerilim) Çavuşoğlu'nun cevapları yerindeydi.
Kıbrıs'ta hür-bağımsız, kendi geleceğimizi tayin etme hakkı ve serbest bir düşünceyle anlaşmaya gidilecekse Kıbrıs Türk halkı elbette doğal olarak kendi devletiyle bir anlaşmaya girmek isteyecektir.
Eski anlayışta federal de olsa bir tek egemenlik unsuru vardı. Egemence kelimeler kullanıldı, bana göre onlar bir bakıma safsataydı. Önemli olan bağımsızlıktır. Kıbrıs Türk halkı ana vatan Türkiye'nin de desteğiyle bunu hak etmektedir. Yan yana yaşayan egemen ve bağımsız iki devletin işbirliğiyle bir anlaşma olabilir.
Buranın AB'ne alınmış olması buradan Türkiye'nin fedakarlık yapması anlamında değildir. Kıbrıs Türk halkı her zaman ana vatan Türkiye'nin desteğini önemsemiş, takdir etmiştir. Garantörlüğünüz bizim için fevkalade önemlidir. Bizim egemenliğimiz, bağımsızlığımız ve Türkiyemizin garantörlüğü bizim için vazgeçilmezdir. Bu anlayışla Cenevre'ye gidiyoruz.
DENDİAS SKANDALI
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile arasında gerilimle ilgili konuşan Tatar, "Dendias konusunda Çavuşoğlu'nun tavrı yerindeydi. Haklarımızı yedirmeyiz dedi.
KUR'AN KURSLARI
Tatar, "Bir kere KKTC'de öyle bir mesele olamaz. Bizler Müslüman olarak bugünlere kadar inançlarımızla geldik. KKTC'de Kur'an kurslarının kapatılması diye bir durum söz konusu olamaz. Burada inanç özgürlüğü de ibadet özgürlüğü de vardır. Burada herkes dilediğini yapar.
ÇAVUŞOĞLU
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Sayın Cumhurbaşkanı'nın söylediği gibi bu ziyaretin amacı, BM toplantısı öncesi hazırlıklarımızı gözden geçirmek. Yeni bir müzakere süreci başlatılmasını istiyoruz.
Kıbrıs Türk tarafı federal çözüm için çaba harcadı. Süresi geçen modeli dayatmak istiyorlar.
Elbette bu görüşe bir gecede varmadık. İki bölgeli, toplumlu federal çözüm için Türkiye elinden gelen çabayı tüm platformlarda gösterdi. Rum-Yunan ikilisi bu çözümü istermiş gibi gözükürken günün sonunda Kıbrıs Türkü'nün eşitliğini reddetti. NE iktidarı, ne refahı paylaşmak isterler. Son 4 yılda değişen bir şey yok.
Siyasi süreçte, önümüzdeki süreçte, müzakerelerde, elbette süresi geçmiş ve Kıbrıs Türk halkının iradesinin yansıtmayan BMGK kararlarına işaret ederek federasyon modelini tekrar dayatmak istediklerini görüyoruz. Bir faydası olmayan ve olmayacak olan kararları ve artık statükoya dayanmış parametreleri dayatmanın anlamı yok. İmkansızı dayatmanın sebebi ne?
Crans Montana'da Rum tarafının masayı devirmesiyle yaptığımız tüm açıklamalarda artık federasyonu müzakere etmeyeceğimizi defaatle söyledik. Biz artık federal çözüm için zaman kaybetmeyeceğimizi, yeni fikirlerin görüşülmesi gerektiğine inanıyoruz. Adadaki gerçekler çerçevesinde adil, kalıcı, sürdürülebilir bir vizyon ortaya koyuyoruz. Bu vizyon, adadaki iki devletin egemen eşitliği temelinde işbirliği yapması ve birbirlerini karşılıklı tanımalarıdır.
Bu sağlandıktan sonra iki devlet egemen eşitlikleri temelinde işbirliği yapabilirler, diğer fırsatları değerlendirebilirler. Biz gerçek, anlamlı, eşit ve sonuç getirecek yeni bir müzakere süreci başlatılmasını istiyoruz.
Cenevre'de 5+1 formatındaki toplantı gayriresmi bir toplantıdır. Burada yeni bir müzakere başlamıyor. Kesinlikle Crans Montana'da kaldığımız yerden devam etmeyeceğiz, bu söz konusu bile olamaz. Bunu da bir kez daha vurgulamak isterim.
Biz Türkiye olarak her zaman KKTC ve Kıbrıs Türk halkının yanında olacağız. Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve refahı Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk halkının refahıdır.
Çavuşoğlu, "Yunanistanla1.5 sene gerginlikler yaşadık. Yine Yunanistan'ın istememesi nedeniyle istikşafi görüşmeleri tekrar başlattık. Dendias'ın Ankara ziyareti önemli bir yumuşatma fırsatı olarak görmüştük. Bu görüşme de samimiydi, güzeldi. Daha sonra dar kapsamlı epeyce baş başa konuştuk, farklılıklarımızı ortaya koyduk. İlginçtir gerçekten bize Dendias ve ekibinden şöyle talep geldi: "Basın toplantısında tartışma yaratacak konulara değinmeyeceğiz; sizden de aynı anlayışı bekliyoruz." denildi. Dendias haddini aştı ben de gerekli cevabı devletim ve milletim adına vermek durumundaydım. Biz basın toplantılarında kavga etmeye devam mı edeceğiz? Bu konuları çözersek biz çözeriz. Avrupa birliği ancak sizi kışkırtır. Onun dışında bir faydası yok. " ifadelerini kullandı.