Gelin şimdi bu mevzuyu merceğimiz altına alalım.
Malum, sosyal medya platformu Twitter'dan bir video yayınlandı. Kürşat Ayvatoğlu isimli bir genç lbir hayli pahalı üks aracında kokain çekiyordu. Bu da başlı başına bir haber ama bu videoyu değerli kılan Ayvatoğlu'nun AK Parti İzmir Milletvekili ve Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ'ın özel kalemi olduğu iddiasıydı.
İddiayı bizzat Hamza Dağ yalanladı.
"GENEL MERKEZ BÜRO PERSONELİ"
"Sosyal medyada görüntüleri yayınlanan Kürşat Ayvatoğlu danışmanım veya özel kalem müdürüm değildir. Yaklaşık 1 yıldır genel merkez büro personeli olarak çalışan kişinin dün akşam iş akdi fesh edilmiştir. Şahıs hakkında gözaltı işlemi yapılmıştır. Yasal sürecin takipçisi olacağız."
"EN HASSAS OLDUĞUMUZ KONULARDAN BİRİ"
Uyuşturucu kullanımına yönelik bir paylaşım da yapan Dağ, şunları söyledi:
"Uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadele en hassas olduğumuz konulardan biridir. Bu konudaki mücadeleyi siyasi ayrım gözetmeksizin hepimiz birlikte yapmalıyız. Tüm gençlerimizi bu illetten kurtarmaya var gücümüzle çalışmaya devam etmeliyiz."
Bu açıklama Ayvatoğlu'nun Dağ'la ilişkisi olmadığını gösterdi ama her ne kadar genel merkezle ilişiği kesilse de parti çalışanı olduğunu gösterdi. B
"AİLE BAKANLIĞI MÜDAHİL OLDU"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz de konuyla ilgili bir açıklama yapdı. Demiröz açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Dün akşam kabul edilemez video ile ortaya çıkan ve büro perosneli olarak görev yapan şahsın partimizle ilişiği kesilmiştir. Türk aile yapısıyla, milli ve manevi değerlerimizle tamamen zır görüntüler bizleri derinden yaralamış, söz konusu şahıs hakkında içişleri bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yasal işlem başlatılmış olup, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da uyuşturucu bağımlılığı konusunda sürece müdahil olmuştur. Söz kousu görüntülerle partimizi yaralamak ve yıpratmak isteyenler bilmelidir ki partimizi manevi ve ahlaki değerlerimizle yan yana durmayan hiçbir eyleme ve kişiye müsamahası yoktur."
FETÖ KOKUSU!
Şimdi gelelim asıl mevzuya... Bu görüntüler kuşkusuz AK Parti'ye zarar verdi. Kim ister ki bir çalışanının ya da bir sempatizanının uyuşturucu kullandığı görüntülerin sosyal medya da dolaşmasını?
Peki, AK Parti'ye zarar vermek, zor durumda bırakmak isteyen, bu fırsatı kullananlar kim? Bu videoyu kim çekti, kim servis etti? Bu sorular aklıma gelince burnuma da FETÖ kokusu geliyor hemen nedense! Türkiye'nin ama muhalefet partisinin, önemli bir siyaset figürünün yatak odasına kadar girecek maharette olan FETÖ için bir arabada kokain çeken AK Partili toy bir delikanlıyı kayda alması hiç de zor değil. Şimdi toy ve delikanlı kelimelerini kullandığım için, "avukatlık mı yapıyorsun? Uyuşturucu kullanımını hafifletiyorsun" gibi serzenişler olabilir. Kesinlikle o düşüncede değilim. Ama bu işin patlak vermesindeki rolleri ve asıl eleştirilmesi gereken noktayı ıskalamayalım istiyorum.
Nitekim Ayvutoğlu bir süredir FETÖ ile iltisaklı olduğu düşünülen bazı sosyal medya hesaplarının hedefindeydi. Ama daha 30'larına gelmemiş bu delikanlının! hızlı yükselişini, zenginleşmesini de gözardı etmemek lazım.
Nitekim bu paylaşımların ilk olarak FETÖ bağlantılı hesaplardan yapılması vatandaşlarda da kuşku uyandırmış görünüyor.
İşte Ali Dinçer isimli bir vatandaşın Twitter hesabından attığı tweet:
"gezi, 17-25 ve 15 temmuz'da başaramadıklarını şimdi kokain üzerinden deniyorlar. dikkatli olmak lazım"
Ama "İşi FETÖ yaptı, Yine FETÖ" yaptı savunması da yeterli değil. Çocukluktan yeni çıkmış bir ergenin bir anda bu kadar para kazanması, şatafat içinde yaşaması, pek de ucuz olmayan bir uyuşturucu maddeyi temin edecek zenginliğe ulaşmasını da irdelemeliyiz. Nitekim gazeteci Fatih Ergin de bu noktaya parmak basıyor.
Fatih Ergin'in Twitter hesabından attığı tweet dizisi:
"KOKAİN VE KUMAR İLE GÜNDEME GELEN AKP'li KÜRŞAT AYVATOĞLU'NUN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ! Ayvatoğlu, Kastamonu araba pazarında 5 TL'ye fotoğraf çekerken, 2014'te belediye AKP'ye geçince Kültür Müdürü oluyor. Şirket kurup belediyeye ajanda, kalem takvim vs gibi promosyonları satıyor."
"Belediye personelinin aktardığına göre, Ayvatoğlu'nun bastığı kağıt üzerinde 100 bin takvim görünüyorsa, bunun 15-20 bini belediyeye geliyor! Diğer promosyonlarda da yöntem aynı. Bu arada sıfır bir BMW alıyor ama dönemin belediye başkanının isteği ile satıp yerine Audi alıyor."
"İşleri büyütüp Kastamonu’da yeme- içme sektöründeki birçok firmaya ortak oluyor. İşlerini aynı şekilde yürütüyor. Mesela; ortak olduğu bir çekme helva firması neredeyse her gün belediyeye helva satıyor. Tabi yine kağıt üzerinde görünenden çok daha azı belediyeye geliyor!"
"2019’da AKP belediyeyi kaybedince ortaya çıkan ve ulusal basında da haber olan 100 bin liralık pastırma faturası da yine onun icraatlarından! AKP’nin kaybetmesinin ardından Ankara’da bir rezidansa taşınıyor ve bağlantıları sayesinde genel merkeze geçiyor…"
"Ve buraya kadar olanlar, buzdağının görünen yüzünden küçük bir kesit…"
DERS ALMAK LAZIM
Şimdi AK Partililere düşen, yaşanan bu olaydan ders almak.
Milletin çoçuğu bin bir imkansızlıklar içinde üniversite okuyup hala işsiz güçsüz dolaşırken, huçbir özelliği olmayan bir kişinin bu kadar zenginleşmesi ve bu zenginliğini milletin gözünün içine sokacak güç zehirlenmesine girmesi kabul edilemez.
İstediği kadar kokain çeksin, eroini damarına bassın. Umurumda olmaz. Kendisine ve onu kimbilir hangi imkansızlıklarla büyüten ailesine zarar verir sadece. Ama bu anormal zenginleşme izah edilemez.
Gazetecilikte 40 yıla merdiven dayadım. 12 Eylül askeri yönetimini de Özal dönemini de Demirel'li yılları da yakından takip ettim. Hep kayrılan, kollanan türdei zenginler olmuştu. Hiçbir özelllikleri yoktu ama iktidara yakın olmanın nimetlerini bir güzel yemişlerdi. Ama hiçbir zaman bu kadar yaygın ve ayağa düştüğünü görmedim bu işin.
Liyakat hiç olmadığı kadar ayaklar altında çiğnendi bu dönemde. Artık AK Parti yönetiminin de bir karar vermesi gerekiyor. Liyakat mı yandaşlık mı önceliği olacak? Hangisi kendilerinin ve Türkiye'nin hayrına?
Ve hepsinden önemlisi FETÖ operasyonlarından kurtuluşun da çaresi hemen her alanda liyakat...