Partide, “Halkla ve belediyelerle bizi karşı karşıya getirdi. ‘İktidar hiçbir şey yapmıyor’ algısını güçlendirdi” yorumlarının yapıldığı öne sürüldü.
Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun haberine göre; Pakdemirli’nin belediyelerin sorumululuğu hakkındaki sözlerinin “sahadaki milletvekillerinin halkla karşı karşıya gelmesine neden olduğu” vurgulanıyor. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın da “Pakdemirli’ye kızdığı ve kendisini uyardığı” dillendirilirken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Yerel yönetimlerle hükümet arasına nifak sokulmasın” şeklindeki sözlerinin ise kabine içindeki Pakdemirli tepkisinin “işareti olduğuna” dikkat çekiliyor.
Öte yandan Pakdemirli’nin sözlerinin “kabinede de tartışmalara neden olduğu” vurgulanıyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, önceki gün Muğla’da yaptığı basın toplantısında, “Lütfen yerel yönetimlerle, belediyelerle hükümet arasında hangi siyasi parti olursa olsun, nifak sokup milletin çalışma güdüsünü çalışma kuvvetini aşağıya almayalım” sözleriyle Pakdemirli’nin sözlerine açıkça tepki gösterdiği belirtiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Pakdemirli’nin sözlerine kızdığı ve “kendisini uyardığı” dillendirilirken “Erdoğan’ın Pakdemirli’ye geçen yıllarda çıkan orman yangınlarıyla mücadele konusunda da zaten kızgın olduğu” ileri sürülüyor. O dönemki yangınlarda da yine THK’nin uçaklarının gündeme geldiği ve Pakdemirli’nin o zaman da “bu tartışmalara noktayı koyacak bir hamlede bulunmadığı” iddia edilirken, “Pakdemirli’nin, ilk kabine değişikliğinde görevden alınacağı” da konuşuluyor.
Pakdemirli ne demişti?
Pakdemirli, yangın söndürme çalışmalarında belediyelerin katkılarının olduğunu belirterek, şunları söylemişti:
"Ancak ben belediyelerimize ister bizim partiden ister başka partilerden, siyasetten ayrı şu çağrıyı da yapıyorum. Hem devam eden yangınlarımızla ilgili hem de bunun bilançosu ile ilgili olarak da bir toplanıp, bundan sonrasında yerleşim yerlerinin korunması konusunda, belediyelere hem sorumluluklarının hatırlatılması hem de bunu daha iyiye nasıl taşımamız gerektiğini çalışıyor olmamız lazım. Benim son 5 günlük bilançoda gördüğüm, Orman teşkilatı yerleşim yerlerini korumaktan, birinci derecede aslında sorumluluk belediyelerdedir, ormanların yanmasına müsaade etmek zorunda kaldı. Ormanların yanması da sahayı daha da genişletti. Sahanın genişlemesi de yeni yeni yerleşim yerlerine maalesef zarar getirdi. Bu anlamda siyasetten ari bir çağrıdır. Onu da ifade etmek isterim."
Pakdemirli, yerleşim yerlerinin korunması konusunda belediyelerin kurumsal kapasitesinin artırılması için bir çalıştay yapılabileceğini kaydetmişti.
