Zorlu, Kayseri’den başlayarak, ülkede farklı illere de yayılan sığınmacılar karşı eylemleri ve Suriye sahasında yaşananlara ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
Kayseri’de yaşanan olayların 3 ana sebebe dayandığını söyleyen Zorlu, ”1.’si 13 yıldır uzayan geçici korumanın son bulması gerektiğidir. 2.’si vatandaş ve devletimizin artık bu yükü kaldıramıyor olması ve bunun da vatandaşlarımızda çok yaygın bir kanaat haline gelmiş olmasıdır. 3.’sü de bu olayları eleştirenlerin, tepki gösterenlerin, gelecekten kaygı duyan vatandaşlarımızın ’bir takım yaftalamalarla’ baskı altına alınması girişimidir.” dedi.
Suriye sahasında yaşananlara ilişkin ”. Bu sahada Türkiye’nin yönetimsel anlamda yanlış tercihleri sebebiyle adeta bir güç ve çıkar paylaşımı gün yüzüne çıkmıştır.” değerlendirmesinde bulunan Zorlu, ”Türkiye’nin çıkarlarına zarar veren bir sistemsizlikle karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’na değinen Zorlu, 2014 yılında geçici koruma yönetmeliği çıkarıldığına ve bu yönetmeliğin hiç bir süre sınırlamaması getirilmediğine dikkat çekti.
Avrupa Birliği’in geçici koruma yönergesine göre geçici koruma statüsünün 3 yılla sınırlandığını kaydeden Zorlu, ” Bugün dünyada sığınmacı nüfusunu en yüksek barındıran ülke olarak bu yükü alan Türkiye bir süre ön görmüyor. Ama bu yükü bize reva görenler en fazla 3 yıllık süre sınırlaması getirerek kendilerini koruma altına alıyorlar. Biz madem ki AB ile ilişkileri sürdüreceğiz. Bu yükü birlikte sırtlanmalıyız.” şeklinde konuştu.
Zorlu’nun Meclis’e verdiği yasa teklifinin maddeleri şöyle:
”Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ülkesine dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen yabancılara ’geçici koruma statüsü’ verilip verilemeyeceğine TBMM karar verir. Şu an mevcut mevzuatımızda buna sayın Cumhurbaşkanı karar veriyor. Geçici koruma süresi 1 yıldır ve 6’şar aylık sürelerle en fazla 2 yıl daha uzatılabilir. BUrada da uzatma kararı sadece TBMM tarafından verilecektir. Bu kapsamda derhal ülkemiz içerisinde 10’ar bin kişilik 20 geri kabul merkezi kurarak tüm kaçak sığınmacıları geri göndermek kararı vermeliyiz. Yine süre bitiminden önce güvenlik ve kamu düzeni gerekçesiyle Uluslararası normlara uygun olarak geçici koruma statüsü verilenlerin statüsü kaldırılabilir (yani bu sürede ülkemizde kamu düzenini sarsan kişiler olduğunda statü sonlandırılmalıdır.) Son madde ise; geçici koruma statüsü verilenler Türkiye’ye geçiş yaptıkları sınır illerinde barındırabilecektir.”
Tüm siyasi partilerin ele almasıyla bu konuda bir çözüme ulaşılabileceğini ifade eden Zorlu, Erdoğan’ın Beşer Esad ile görüşme sözünü de olumlu karşıladığını söyledi. Teklifinin bu görüşme sözüne paralel olarak Meclis’te tartışılmasının önemini vurgulayan Zorlu, ”Gelin hep birlikte TBMM’de bu yasa teklifini ele alalım, detayları tartışalım en azından Esad ile Suriye’de yeniden görüşme sözünün konuşulmaya başlandığı bu zaman diliminde bununla paralel olarak bu geçici koruma konusundaki kararlığımızı gösterelim. Bayrağımıza yönelik saldırıların olduğu bu günlerde milletçe bir araya gelelim.”
