Bir uzo daha doldurup, bir dikişte içti. Yeniden koltuğa yaslanıp gözlerini kapattı ve yine o korkunç alevleri görmeye başladı.
Şehir yanıyordu. Tüm şehir alevler içindeydi ve o hepsini görüyordu. Ahşap evleri yalayıp yutan alevden dilleri görüyordu. Alevlerin dans ettiğini görüyordu. Şehir yanıyordu ve yangın artık kükreyen ağzıyla şehri yutan, ateş ve deniz arasına sıkıştıran, karnı aç bir canavar gibiydi.