İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4573 %-0.07
36,4748 %-0.32
3.508.266 %3.257
3.061,67 0,27
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Leyla Emeç Tavşanoğlu Türkiye-ABD ilişkilerini analiz etti

Leyla Emeç Tavşanoğlu Türkiye-ABD ilişkilerini analiz etti

Muhalif'in dış dünyayı yakından takip eden yazarı, duayen gazeteci Leyla Emeç Tavşanoğlu, Türkiye-ABD ilişkilerinin mevcut durumunu ve gidişatı yazdı, Tavşanoğlu, "Amerikalı sizin söylediklerinizi, verdiğiniz sözleri gerçek kabul eder. Sözden dönmek onların kültüründe pek yoktur. Daha açık söylemek gerekirse Şark kurnazlığını affetmezler. Bir yere kadar tahammül edip daha sonra çok sert biçimde karşılık verebilirler" dedi.

Leyla Emeç Tavşanoğlu'nun Türk-Amerikan ilişkilerini masaya yatırdığı makalesi şöyle:

Bir süredir ABD Başkanı Joe Biden’ın Ekim 2014’te yaptğı bir konuşma gündeme oturdu. Biden, dönemin ABD Başkanı Obama’nın yardımcısıyken Harvard Üniversitesi’nde bir grup öğrenciye hitaben yaptığı konuşmada Suriye savaşıyla ilgili olarak Ortadoğu’daki müttefiklerinin hal ve gidişlerinden yakınmış, özellikle de Ankara Hükümeti’ni sert bir şekilde eleştirmişti. Biden daha sonra konuşmasında “biraz ileri gittiğini” söylemiş, Ankara bunu bir “özür dileme” olarak kabul etmişti. 

ABD Başkanı Obama’nın o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan’a ciddi sempati duymasına karşılık Başkan Yardımcısı Biden’in mesafeli olması, ABD Yönetimi’nde Ankara Hükümeti konusunda yaklaşım karışıklıklarına neden olduğu bilinirken Biden’ın Harvard’daki çıkışı pek de şaşkınlıkla karşılanmamıştı. Biden, konuşmasında Ortadoğu’daki ABD müttefiklerini Suriye savaşı sırasında IŞİD ve El Nusra gibi radikal İslamcı terör örgütlerini cesaretlendirmekle eleştirmiş ve şöyle konuşmuştu:

“Türkler, Suudiler, Birleşik Arap Emirlikleri ne yapıyordu? Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı devirmek için Sünnilerle Şiiler arasında bir vekalet savaşı (taşeron savaşı) vereceklerdi. Ama ne yaptılar? Esad’a karşı her kim savaşıyorsa onlara yüzlerce milyon dolar para ve binlerce ton silah gönderdiler. Bu siyaset El Kaide ve dolayısıyla İŞID bağlantılı militanlara yardımcı oldu.
Ayrıca Türkiye, pek çok yabancı savaşçının sınırdan Suriye’ye geçmesine yardımcı olduğunu kabul etti…” 

Bu konuşmanın ardından Şam’da ABD Büyükelçisi olarak görev yapmış olan eski diplomatlardan Robert Ford ise Biden’ın konuşmasına şöyle bir değerlendirme getirmişti:
“Biden, ABD’nin Ortadoğu’daki müttefiklerinin radikalleşme sorununu (IŞİD, EL Nusra gibi şeriatçı örgütler) vahim bir hale getirdiklerini söylerken doğru bir tespit yapıyordu. Ancak, şunu da eklemem lazım. ABD’nin Ortadoğu’daki sözkonusu müttefikleri daha ağırlıklı bir Amerikan liderliği istiyorlardı…”

Biden’ın bu yılın ocak ayında başkanlığı Donald Trump’tan devralmasından sonraki tutumu da yedi yıl önce Ankara’yla ilgili kanaatinin pek değişmediğini, Erdoğan’la yakın ilişki kurmaktan uzak durmasıyla gösterdiği diplomasi kulislerinde sıkça konuşuluyor.

Brüksel’de 14 Haziran’da düzenlenecek NATO zirvesinde heyecanla beklenen Biden-Erdoğan görüşmesi öncesi geçen hafta ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman Ankara’ya gelerek resmi ve gayri resmi bir dizi temasta bulundu. Resmi temaslarda, anlaşıldığı kadarıyla ağırlıklı olarak Rusya’dan alınan S-400 füze savunma sisteminden vaz geçilmesi telkinleri ağır basıyordu. Sherman gayri resmi temaslarını da daha çok kadın dernekleri olmak üzere sivil toplum kuruluşlarıyla sınırlı tuttu. 

Sherman’ın ziyaretinin hemen ardından Ankara’da Dışişleri Bakanlığı jet bir açıklama yaparak Rusya’dan gelen S-400 teknik elemanlarının ülkelerine geri dönmekte olduklarını açıkladı. Fakat bir karşı açıklama da Moskova’dan geldi. Moskova S-400 teknisyenlerinin “ancak belirlenen takvim uyarınca geri döneceklerini” duyurdu. 

Bütün bunlar olurken Fransız Le Figaro Gazetesi de Biden-Erdoğan görüşmesi öncesi ilginç bir yorum yayımladı. Le Figaro’nun yorumunda şu ifade kullanılıyor:
“Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TRT’ye verdiği bir demeçte ABD’nin Türkiye’yi köşeye sıkıştırarak çok değerli bir dostunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi…”
 
Yazıda Biden’ın 24 Nisan günü Ermeni soykırımından söz etmesinin Ankara’da ciddi hoşnutsuzluk yarattığına dikkat çekilerek Erdoğan’ın bir önceki ABD Başkanı Donald Trump’la kurduğu yakın ilişkileri Biden’le kuramadığının altı çiziliyor. 

Bütün bu yazılıp çizilenlere bakınca aklıma bir konu takıldı. Bir nebze Amerikan eğitimi alarak Amerikan kültürünü, kafa yapısını bilen bir kişi olarak şunu söyleyebilirim:
Amerikalı sizin söylediklerinizi, verdiğiniz sözleri gerçek kabul eder. Sözden dönmek onların kültüründe pek yoktur. Daha açık söylemek gerekirse Şark kurnazlığını affetmezler. Bir yere kadar tahammül edip daha sonra çok sert biçimde karşılık verebilirler. Bilmem anlatabildim mi? 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *