İstanbul’da soğuk/sıcak savaş pazarlıkları

Geçen hafta Perşembe günü İstiklal Caddesi’nin Tünel tarafında iş yeri olan bir dostuma uğradım. Cadde polis kaynıyordu. İçeri girer girmez dostum, “Rus Konsolosluğu’nda ABD ve Rus heyetleri arasında toplantı var. Çok sıkı güvenlik önlemleri alınmış,” dedi.
Kulaklarım hemen dikildi. Öyle ya, ilki 27 Şubat’ta Büyük Bebek sırtlarındaki ABD Başkonsolosluk rezidansında yapılan Rus-ABD heyetleri arasındaki toplantının anlaşılan ikincisi hayata geçmişti. Ertesi gün haberler art arda düşmeye başladı. Euronews’un haberini okuyalım:
“Görüşmede Rusya tarafını yeni atanan ABD Büyükelçisi Aleksandr Darçiyev temsil ederken, ABD heyetine ise Rusya ve Orta Avrupa politikalarından sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcı Vekili Sonata Coulter başkanlık etti. Yakından izlenen görüşmenin ayrıntılarıyla ilgili bilgi veren Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, ‘Rusya ve ABD Dışişleri Bakanlıkları nezdinde yapılan görüşmede ikili ilişkilerin normalleşmesi üstünde duruldu. Ukrayna krizi ele alınmadı,’dedi.
“Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce ise ikili ilişkilerin normalleşmesinin görüşmenin gündeminde yer almadığını, normalleşmenin Rusya ve Ukrayna arasında barış anlaşması imzalandıktan sonra gerçekleşebileceğini belirtti. Toplantı beş buçuk saat sürdü. 27 Şubat’ta yapılan ilk toplantının süresi 6.5 saatti.”
Euronews’un haberi şöyle devam ediyor:
“Şubat ayında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bir araya gelen Washington ve Moskova’dan temsilciler büyükelçilik faaliyetleri konusunda İstanbul’da ayrı bir müzakere yürütülmesine karar vermişti. Riyad’daki görüşmenin ardından Rus meslektaşı Sergey Lavrov’u Ankara’da ağırlayan Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ABD’nin barış görüşmeleri girişiminin Ankara’nın Şubat 2022’den bu yana izlediği politikayla örtüştüğünü ve arabuluculuğa hazır olduklarını söylemişti. “
Haberi okurken kendi kendime, daha ikinci toplantıda Washington ve Moskova birbirlerini yalanlıyorlar, diye söylendim. Neden mi? Kremlin Sözcüsü Peskov İstanbul toplantısından hemen sonra iki taraf arasında ilişkilerin normalleşmesinin ele alındığını, Ukrayna krizini görüşmediklerini söylerken ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bruce ise tam tersi bir açıklama yaparak normalleşmenin gündemde olmadığını, Ukrayna krizinin ele alındığını ifade ediyordu.
Bütün bunlara bakınca ABD’nin üç aylık Başkanı Donald Trump’ın Rusya Lideri Vladimir Putin’le sıkı fıkı dostluğuna rağmen iki devletin derin dehlizlerinde başka hesaplar mı yapılıyor acaba, sorusu akla geliyor. Trump, Çin’e açtığı ticaret savaşında ısrar edip Moskova’yı yanına çekmeye çalışırken acaba arka planda yeni bir Soğuk Savaş’ın, daha da öte bir Sıcak Savaş’ın tezgahı mı kuruluyor?
Casus romanlarına çok meraklıyım. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasında, hele de İstanbul’da geçen casus romanlarını okumaya bayılırım. Malum, İkinci Büyük Savaş’ta, birincisinde olduğu gibi İstanbul uluslararası casuslarla kaynardı. Hepsinin de merkez üsleri Tepebaşı’ndaki Pera Palas Oteli’ydi. Pera Palas Oteli bildiğiniz gibi Rus Konsolosluğu’na bir taş atımı mesafede. Öylesine, birden aklıma geliverdi.