İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4667 %-0.05
36,5241 %-0.22
3.501.531 %2.297
3.071,15 0,58
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Leyla Emeç Tavşanoğlu yazdı: Şampanya Savaşı

Leyla Emeç Tavşanoğlu yazdı: Şampanya Savaşı

1935'te Türkiye ile Fransa arasında yaşanan "Konyak Krizi", günümüzde Rusya ile Fransa arasında yaşanan "Şampanya Krizi" ile birebir aynı. Fransa'nın her iki ismin kullanımına itirazının dayanağı Cognag ve Champagne adlarının ülkesinde bir bölge adı olması...

Leyla Emeç Tavşanoğlu'nun, Türkiye ile Fransa arasında yaşanan "Konyak" ve Rusya ile Fransa arasında yaşanan "Şampanya" krizlerini anlattığı, "Şampanya Savaşı" başlıklı makalesi şöyle:

Dünyanın dört bir yanında soğuk ya da sıcak çatışmalar yaşanırken nur topu gibi yeni bir sorun doğdu. Fransa’yla Rusya arasında şampanya savaşı patlak verdi. 

Efendim, geçtiğimiz hafta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yerli şampanyaların etiketlerine “şampanya” yazılmasına onay verince Fransa’daki şampanya üreticileri ayaklanmış. Putin, imzaladığı yeni yasada, ithal malı şampanyaların etiketlerine “köpüklü şarap” yazılmasına da onay vermiş. Fransız üreticiler, bu uygulama devam ederse Rusya’ya şampanya ihraç etmeyi durduracaklarını açıklamışlar.

Fransız Şampanya Üreticileri Birliği Putin’in yeni imzaladığı yasayla ilgili olarak tepkilerini şöyle ortaya koymuşlar:
“Şampanya (Champagne) ismi 120 ülkede yasal koruma altındadır.”

Burada bir not düşeyim. Şampanya, Fransa’nın Champagne bölgesinde üretilen üzümlerden elde edilen doğal bir köpüklü şarap. Adını Champagne bölgesinden alıyor. Fransızcası de champagne. İçkinin ismi Fransa’da bir bölge adı olduğu için resmen Fransa’ya tescillenmiş. Tıpkı konyak ya da Rocquefort peyniri gibi. Biz, champagne’a Türkçede şampanya demişiz.

İşin ilginç yanı dünyanın en büyük şampanya üreticilerinden birisi olan LVMH, “Rus yasalarıyla uyumlu olması için şişelerin arkasındaki etiketlere köpüklü şarap ibaresini yapıştırmaya başladık” açıklamasını yapınca LVMH’nin borsadaki hisseleri yüzde 0.2 oranında düşerken Rusya’nın köpüklü şarap üreticisi Abrau-Durso’nun hisseleri yüzde 3 oranında değer kazanmış.

Yeni doğan şampanya krizi AB Komisyonu’nda da gündeme geldi. Komisyon Sözcüsü Miriam Garcia Ferrer, “Haklarımızı korumak için her şeyi yapacağız. Bu yasa hayata geçerse gerekli adımları da atacağız” ifadesini kullanmış. Ferrer, ancak ne gibi önlemler alacaklarını da belirtmedi. Fransız Tarım Bakanı Julien Denormandie ise garip bir şekilde alttan alarak, ”Şampanya Fransa’nın belli bölgelerinde üretilen köpüklü şaraplara verilen isim. Ama diğer ülkeler de bu ismi kullanıyor” diye ortadan bir açıklama yaptı.

Bütün bunları okurken aklıma 1930’lu yıllarda Türkiye’nin Fransa’yla yaşadığı “konyak” sorunu geldi. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda ülkede sanayi diye bir yatırım yoktu. Kibritin bile bir Amerikan şirketince üretildiği yıllar. İçki sektörü ilkel. Daha çok da rakı üretimi var. Bir de Vatan, Bosfor, Yıldız, Eskişehir isimleriyle konyak üretiliyor. 1932’de İnhisarlar İdaresi (Tekel) kuruluyor.

Damıtık, yüksek dereceli alkollü içkiler devlet tekeli üretimi altına giriyor. İstanbul, Gaziayıntap, Nazilli, Yaluva gibi rakılara ek olarak  konyak üretimine geçiliyor. Hatta üretilen ilk konyağın etiket tasarımı da ressam İhap Hulusi’ye ait.

Cumhuriyet’in ilk dönemi konyakları böyle. Derken 1935’te Fransız üreticiler, konyak içkisini ürettikleri Cognac bölgesinin ismini uludslararası bir yasayla tescil ettirerek bizim Türkiye Cumhuriyeti’ne konyak adıyla bir içki üretemeyeceğini bildirdiler. İş krize dönüşmeye yüz tutunca  İnhisarlar İdaresi (Tekel) konyak şişelerinin üstündeki konyak adını kanyak olarak değiştirdi. Bu değişikliğe de şöyle bir kılıf uyduruldu: ”İçeni ısıtıyor. Adeta kanını yakıyor.”

Türk versiyonu kanyak haline gelen konyak Çanakkale, Bozcaada üzümlerinden yetiştirilip artık büyük miktarlarda üretiliyordu. Çocukluğum ve gençliğimde bakkallarda kanyak cep, orta boy, büyük boy şişelerde satılırdı. Kış mevsimi futbol maçlarında açık tribün seyircileri maç seyrederken cep şişesinden az kanyak çekmemişlerdir hani!..

Anlatmak istediğim, bugünkü Fransa-Rusya şampanya krizi gücü yetene meselesi. İki taraf da güçlüyse bir orta yol bulunuyor. Yok, bir taraf güçsüz öbür taraf ise kendini bölge hakimi ilan etmişse altta kalanın canı çıksın!

Anlatmak istediğim, bugünkü Fransa-Rusya şampanya krizi gücü yetene meselesi. İki taraf da güçlüyse bir orta yol bulunuyor. Yok, bir taraf güçsüz öbür taraf ise kendini bölge hakimi ilan etmişse altta kalanın canı çıksın!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *