İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4848 %0.01
36,6914 %0.27
3.493.600 %2.056
3.065,56 0,40
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Liyakat yerine sadakat isteyenlerin ruhsal sorunları

Liyakat yerine sadakat isteyenlerin ruhsal sorunları

Teksas Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Dalgıç, liyakat yerine sadakati tercih eden yönetici ve siyaset adamlarının ortak özelliklerini tesbit eden bir araştırmayı kaleme aldı...

Prof. Dr. Tevfik Dalgıç'ın yazdığı, "Liyakat Yerine Sadakat İsteyenlerin Ruhsal Sorunları" başlıklı makale şöyle:

Liyakat ehliyet demektir. Yani bir insanın eğitimli, deneyim sahibi ve bilgili olması anlamına gelir. İslam’ın en önemli öğütlerinden biri de “Emanetlerin ehline verilmesidir.” Yani gerek devlet hayatında gerek ticari hayatta ehliyet, yetenek ve bilgi öne çıkmalı, işe almalarda ve kadro kurmalarda bilgili, deneyimli, eğitimli kişilere öncelik verilmelidir. Onların rengi, ırkı, akrabalığı veya siyasi tercihleri değil, bilgileri ve deneyimleri kıstas olmalıdır.

Sadakat ise körü körüne bağlılıktır; eğitim, akıl, beceri, kazanım hiç önem taşımaz. Kişilerin her dediklerini aynen kabul etmelerini, sorgulamayıp itaat etmeyi gerektirir. Cahil, hırsız, eğitimsiz, katil, vurguncu, rüşvetçi, ahlaksız olup olmaması önem taşımaz. Tek özellik yalakalık, adama tapınma, tapındığı kişinin insanüstü olduğuna inanma gibi beyin gerektirmeyen, zihin yormayan zombi gibi olmaktır.

Bu tespitten sonra esas soru şu: Liyakat ve ehliyet yerine sadakati tercih eden kişilerin, yöneticilerin, siyasilerin ortak bir özelliği var mıdır?

RUHSAL SORUNLU, DEPRESYONLU, VEHİMLİ VE KENDİ GELECEKLERİNDEN KORKANLAR…

Yapılan araştırmalarda liyakat ve ehliyet yerine sadakat ve bağlığı tercih edenlerin ortak yanı bilgili, akıllı, eğitimli, deneyimli kişilerin sorgulama ve yaratıcılık yeteneklerinden hoşlanmayan kendilerinden emin olmayan, korkan, vehimli ve depresyonda olan ve otoriter kafalı kişiler olduğu ortaya çıkmıştır. Genellikle aşırı sağcı kökenden gelenlerde bu tür niteliklerin çok olduğu da belirlenmiştir. 18 ülkeyi kapsayan bir araştırma sonuçlarına ek olarak yeni araştırmalarda da benzer sonuçlara ulaşılmıştır.

DELİLER TARİHİ

Tarihsel olaylara ve liderlerin nasıl başarısız olduklarına bakılırsa ülkelerini felaketlere götürenlerin bu tür ruhsal sorunlu kişiler oldukları da ortaya çıkmıştır. Örneğin Hitler ve Mussolini’nin yarı deli oldukları, hezeyan içinde ve hayali bir alemde yaşadıkları tarihçilerce belgelenmiştir. Osmanlı’daki Deli İbrahim olayını hatırlayın.

Kendi kendinize sorun, bilgili, deneyimli, üretken insanları mı tercih edersiniz, yoksa sizin her dediğinize evet diyen, “Ahvecin Keçisi” gibi kafa sallayıp, evet efendim, diyen gerzekleri mi tercih edersiniz?

Halkımız bu konuda asırlardan gelen deneyimlerini “Kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmaz” ata sözünde özetlemiştir. Ayrıca gene bir başka atasözümüz, “Hainler hayıflı olur” diyerek ülkesine kötülük yapan, rüşvet yiyen, yalan söyleyenlerin, yani hainlerin korkak olduğunu ifade etmektedir.

Osmanlı’yı çökerten nedenlerin başında bilim düşmanı Şeyhülislamlar, cahil vezirler, dalkavuklar gelir. Genç yaşta boğulma korkusunu aşamamış, kişiliği tam gelişmemiş genç sultanların niye dalkavukları tercih ettikleri de ortadadır.

İngiliz Lort Acton’un şu sözlerini unutmayalım:
“Güç insanı bozar mutlak güç mutlaka bozar…”

Şimdi ülkede mutlak gücün kimlerin elinde olduğunu hatırlayın ve yapılan son bankacılık atamalarını, İslami ekonomi iddialarını, enflasyonu faizler yaratır, saçmalıklarını hatırlayın, halen Youtube’da dolaşan sesleri dinleyin…

Artık geç bile kalınmış olsa da ülkenin bu hale niye ve kimler tarafından nasıl getirildiğini iyi düşünme zamanıdır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *