Youtube kanalında kullandığı ifadeler nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan ve "Devletin askeri veya Emniyet Teşkilatını Alenen Aşağılama" suçu iddiasıyla hakkında ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol kararı verilen ve ev hapsi kararı şubat ayı başında kaldırılan gazeteci Özlem Gürses'in yargılandığı davada, karar açıklandı. Hakkında hazırlanan iddianamede, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası talep edilen Gürses'in 1 yıl 3 ay cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Gürses'in yurt dışı çıkış yasağı ise kaldırıldı.
Duruşmadan notlar
Punto24'ün aktardığına göre, savunmasını yapan Gürses, “75 dakikalık bir canlı yayının içinden seçilmiş 8 saniyelik bir videonun troller ve isimsiz sosyal medya hesapları üzerinden yaygınlaştırılması ile Türk Silahlı Kuvvetleri'ni aşağıladığım ya da hakaret ettiğim iddia ediliyor. 30 yıldır süren gazetecilik meslek hayatımda yazılı basında yaptığım tüm röportajlar, ekranda yaptığım canlı yayınlar ve son olarak kendi Youtube kanalımda paylaştığım içeriklerden birinde dahi, değil hakaret, bunu ima edecek tek bir kelime dahi bulamazsınız, yoktur” dedi.
Gürses, “Son dört aydır ekranda bir haritayı anlatırken söylediğim iki cümlenin birlikte montajlanmasından oluşan bir kabusu yaşıyorum. Bu kurguyla 4 aydır yurtdışı çıkış yasağım var, iki uluslararası konferansta konuşmacıydım, katılamadım. Ellerime kelepçeler takıldı, itibar suikastı için cep telefonu ile kaydedilen bu görüntüler servis edildi, kararlar daha biz görmeden basına sızdırıldı. 52 gün ayağımda bir elektronik kelepçe ile ima dahi etmediğim bir kelime için evimde hapsedildim” ifadelerini kullandı.
Savunmasına devam eden Gürses, “Hem hayatımı hem de mesleğimi inandığım değerlerle ve hepsinden önce oğluma bırakacağım onurlu bir miras hayaliyle yaptım, yapıyorum, yapacağım. Sonuçta benim meslekte yapıp ettiklerim bütün dijital arşivlerde duruyor, tek birini dahi silmedim, engellemedim. Hepsi orada” dedi.
Gürses’in avukatı Hüseyin Ersöz, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığını ve müvekkili hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek beraat talep etti. Ersöz, “Bağlamından koparılan sekiz saniyelik bir kesitle müvekkil suçlanıyor. Soruşturma aşamasında yapılan çözüm tutanağı eksik ve hatalı bilgiler içermektedir. Suç işleme kastı bulunmamasına rağmen soruşturma aşamasında karşı karşıya bırakıldığı ölçüsüz adli kontrol tedbirleri müvekkilin temel hak ve özgürlükleri kısıtlamakla birlikte özgür basın üzerinde sansüre zemin hazırlamaktadır” dedi.
Savcı, esas hakkındaki mütalaasında Gürses’in üzerine atılı suçtan cezalandırılmasını ve hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını istedi. Gürses’in avukatlarından Enes Hikmet Ermaner ise, “Savcı, iddianameden kopyala yapıştır yaparak duruşma öncesinde hazırladığı esas hakkındaki mütalaayı sunmuştur. Bunun ne hukuken ne de vicdanen kabul edilmesi mümkün değildir” diyerek beraat talep etti.
Son sözü sorulan Özlem Gürses, “Savcı yayının bir dakikasını bile izlememiş mütalaadan anladığım kadarıyla. Keşke sayın savcı da izleseydi. Asla işlemediğim bir suçla yargılanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” dedi.