İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4690 %-0.06
36,5214 %-0.22
3.518.876 %3.201
3.069,86 0,54
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Marilyn Monroe’nun yerinde olmak ister miydiniz?

Marilyn Monroe’nun yerinde olmak ister miydiniz?

Tüm dünyanın peşinden koştuğu, ölümü üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin isminin asla unutulmayacağı Marilyn Monroe, bugün tartışmalı film Blonde ile beraber aramızda olmasa da yine gündemi sarsmaya devam ediyor. İlk haftasında 37.3 milyon saat izlenerek tüm ülkelerin TOP 10 listesine girmeyi başaran film, bu hafta markajıma takılan konu oldu.

Joyce Carol Oates’ın aynı isimli romanından uyarlanan filmde baş rolü Ana De Armas oynadı. Marilyn Monroe hakkında neredeyse yapılmış tüm filmleri izleyen biri olarak, bence tip olarak ona en çok benzeyen isim Ana De Armas oldu. Ancak film izleyenleri öyle çok sarstı ki, şahsen ben 2 gün etkisinden çıkamadım sevgili okur. Yani bu filmin daha önce izlediğimiz Marilyn filmleri ile uzaktan yakından alakası yok. Durun anlatıyorum…

Bir kere öyle sarsıcı, zor ve dramatik bir hayatı olduğunu göstermiş ki, kadıncağızın gururu resmen ayaklar altına alınmış. Hep kullanılmış, hep dalga geçilmiş, sürekli istismar edilip kenara atılmış. Şiddetin her türlüsünü yaşamış. Film bittiği zaman izleyici resmen dayak yemiş gibi oluyor.

Yazarken de izlememiş olanlar için spoiler vermemeye özen gösteriyorum ama özellikle Monroe’nun ölümü ile ilgili sonu gelmeyen şüpheleri de hiç işlemeden tipik bir intihar gibi anlatmış. Bu ölümün ne kadar şaibeli olduğu defalarca işlenmiş ve birtürlü de sonuca ulaşamamıştı.

Bir başka önemli konu da, gerçekten çok iyi bir sanat filmi olarak yapılan kurguda konu birbirinden çok bağımsız olarak anlatılmış. Eğer Marilyn Monroe’nun hayatını okumadıysanız, onunla ilgili daha önceden hiç film izlemediyseniz imkanı yok hiçbir detayı anlayamazsınız sevgili okur. Ancak onun yaşamını çok iyi bilen kişilerin anlayacağı türden oluşturulan kurguda; benim  beğendiğim şeyler geçişler, anlatımlar ve filmin konsepti oldu. Ama ne yazık ki senaryo tüm Marilyn hayranlarını üzecek ve hatta sarsacak cinsten olmuş.

Elbette tüm bu izlediklerimizin doğruluğu da şaibeli. Yani bir Allah’ın kulu da çıkıp evet bunlar %100 doğrudur diyemez. Ancak öyle bir film yapmışlar ki, Marilyn Monroe olmadığınıza şükredeceksiniz sevgili okur.

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *