İstanbul Fatih'te 4 Ekim 2024 tarihinde, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halilin'in Semih Çelik tarafından öldürülmesi, kamuoyunda büyük bir infiale neden oldu. Bu olay, Türkiye genelinde geniş protestoların fitilini ateşledi. Hükümet yetkilileri ve sivil toplum kuruluşları, kadın cinayetlerine karşı duruş sergilerken, Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, Göztepe Yerleşkesinde düzenlenen protestolara yönelik katı bir tutum sergiledi.
Marmara Üniversitesi'nin Soruşturma Süreci
Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, 9 Ekim 2024 tarihinde Göztepe Yerleşkesi’nde yapılan izinsiz basın açıklamasıyla ilgili olarak öğrencilere disiplin soruşturması açtı. Protestode bulunan öğrencilerin, bahsedilen tarih itibarıyla, kampüs trafiğini engelleyerek çeşitli mesajlar içeren pankartlar açtığı iddia edildi. Yapılan eylem sonucunda, kampüs giriş-çıkışları tıkanmış ve birçok kişinin bu durumdan olumsuz yönde etkilendiği belirtiliyor. Rektörlük, bu gibi eylemlerin yükseköğretim kurumlarının işleyişine ve huzuruna zarar verdiği savıyla hareket ederek öğrenciler hakkında soruşturma başlattı.
Kınama Cezası Kararı
Disiplin soruşturması sonucunda, Marmara Üniversitesi Rektörü Mustafa Kurt, protestoyu gerçekleştiren öğrencilere kınama cezası verdi. Verilen kararda, eylemin 2547 Sayılı Kanun'un 54/1/b-1 maddesini ihlal ettiği belirtildi. Kanunun bu maddesi, öğrenim ve öğretim hürriyetini engelleyici eylemler ile yükseköğretim kurumlarının huzurunu bozucu davranışları tanımlıyor. Ancak, öğrencilerin geçmişte herhangi bir disiplin cezası almamış olması, cezanın türünde indirim yapılmasını sağladı. Bu bağlamda, 2547 Sayılı Kanun'un 54/1/a maddesi uyarınca öğrencilere kınama cezası verilmesi uygun görüldü.
Protesto ve Toplumsal Tepki
İkbal Uzuner ve Ayşenur Halilin cinayeti, kadın cinayetlerine karşı tepkilerin yükselmesine neden oldu. Türkiye genelinde düzenlenen protestolar, sadece kadın cinayetleri değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddet konularını da kapsıyor. Birçok şehirde toplanan grup, hükümeti kadın cinayetlerini önlemek için daha etkin adımlar atmaya çağırdı. Üniversitedeki bu olaylar, gençlerin toplumsal meseleler karşısında duyarlılığını ortaya koyarken, rektörlük tarafından uygulanan disiplin cezası ise bu duyarlılığın bastırılmasına yönelik bir hamle olarak değerlendiriliyor.