Bildirici şöyle yazdı:
"İktidar medyasının Ahmet Türk'e yönelik bu olumsuz yaklaşımı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Öcalan'a çağrısının ardından başlayan temaslarla aniden değişiverdi. Farklılık da özellikle, Ahmet Türk'ün, DEM'li Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder ile birlikte Bahçeli'nin ziyaretinde kendini gösterdi.
Yeni Şafak, Ülke TV ve Aydınlık, İmamoğlu-Türk ziyaretinde olduğu gibi bir üslup ile karşı çıkmasalar da DEM heyetinin Bahçeli ile görüşmesini daha serinkanlı, yorumsuz aktardılar."
“Bahçeli ile görüşen Ahmet Türk ile İmamoğlu'nun ziyaret ettiği aynı Ahmet Türk'tü!”
"Fakat Yeni Akit, Bahçeli'nin DEM'liler ile görüşmesini alkışlarla karşıladı; 3 Ocak'ta 'Meclis'te tarihi görüşme' başlığıyla haber yaptı. Gazetenin yazarlarından Mehmet Koçak da Ahmet Türk'ün de katıldığı bu görüşmeye 'Terörsüz bir gelecek için önemli gelişmeler' diyerek destek verdi.
Oysa Bahçeli ile görüşen Ahmet Türk ile İmamoğlu'nun ziyaret ettiği aynı Ahmet Türk'tü! Bu durumda Yeni Akit'e göre, İmamoğlu, Türk'ü ziyarete gittiğinde 'ilkesiz' oluyor, 'mış'larla dolu bir görüşme'de bulunuyordu. Ama Bahçeli, Türk ile görüştüğünde 'tarihi bir görüşme' gerçekleştirmiş oluyordu. Aynı şekilde Ahmet Türk de İmamoğlu ile görüştüğünde ilkesiz, Bahçeli'yi ziyaret ettiğinde ise 'tarihi görüşmenin aktörü' oluyordu!
Asıl ilkesizlik ve 'mış' gibi yapmak budur. İki ay arayla aynı kişiyle ilgili olarak tam tersi başlıklar kullanarak gazetecilik yapar'mış' gibi davranıyorlar. Gazetecilikte olaylara ve kişilere, kiminle konuştuğuna bakılarak karar verilmez. Gazetecilik herkese ve her olaya aynı ölçütlerle yaklaşır.
Taraflardan birinin yanında saf tutmaz, barıştan yana olur. Analiz yapar, görüşmelerin içeriğine ilişkin bilgi aktarır. İlkeli ve tutarlı gazetecilik böyle olur."
