Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken medyamız da kendini, kendi vizyonunu, kendi misyonunu sorguluyor…
“Haber nedir?,
Haberci kimdir?,
Gazeteci yahut yorumcu kimdir?
Gazeteciliğin etik ilkeleri nelerdir?
Meslek ahlakı, meslek kuralları be meslek örgütleri yeterince etkin mi?
Gazetecinin soru sorma hakkından yoksun kalmasının ülke demokrasisi bakımından bedeli nedir? ”
sorularına bu etkinlikte cevap aranıyor...
"Gelin kendi meselelerinizi de konuşun"
İkinci Yüzyıl Derneği Başkanı CHP Mali İşler Başkan Yardımcısı Metin Işık etkinliğe ilişkin olarak, “Türkiye’yi konuşuyorsunuz, gelin kendi meselelerinizi de konuşun” diyor. Işık, “Programcı kimdir? Yorumcu kimdir? Uzmanlık diye bir şey çıkmış; ama her şeyin uzmanı. Gazeteci ile haberci ile bunların ayrılması, bir çerçeveye oturulması gerekir. Her gün gazetelere, televizyonlara çıkıp ahkam kesen arkadaşlar kendi meselelerini konuşmuyorlar. Mesleklerine ait şeyleri tarif edemiyorlar.” ifadelerini kullanırken, “Gazeteciye soru sorma hakkı verelim” çağrısında bulunuyor.
"Medyamızda, birbiri bir araya gelemeyen, gittikçe kutuplaşan mahalleler var"
Türk Demokrasi Vakfı Başkanı Salih Uzun ise, “Demokratik toplumun üç olmazsa olmazı var. Bunlardan biri de medya. İçinde bulunduğumuz toplumda gazeteci arkadaşlar olarak; bu bizim mahalleden demeyi kanıksadık. Şu karşı mahalleden diyoruz. Hiç yadırgamıyoruz ve artık kanıksadık. Medyamızda, birbiri bir araya gelemeyen, gittikçe kutuplaşan mahalleler var. Medyadaki bu kutuplaşma, mahallileşme, kamplaşma eğer yumuşamazsa, eğer yakınlaşmazsa; toplumdaki kutuplaşmanın ortadan kalkması, oluşan tahribatın pansuman olması mümkün olmaz.” diyerek medyanın bugünkü durumunu özetliyor.
“Gazeteciye Soru Sorma, Siyasetçiye Cevap Hakkı: Medyada Tek Mahalle” başlıklı sempozyum 11 Şubat’ta gerçekleşecek.
