Habertürk yazarı Nagehan Alçı’ya açıklamalarda bulunan MHP’li İsmail Özdemir, Türkiye’nin Suriye’deki yeni çözüm sürecine dair önemli bilgiler paylaştı. Özdemir’e göre MHP, mevcut durumu destekleyerek bu sürece katkı sağlıyor. Özdemir, "MHP Suriye’deki anlaşmayı tam ve kuvvetle destekliyor" ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin Attığı Adımların Önemi
İsmail Özdemir, Türkiye’nin Suriye konusundaki mevcut durumu ve yaşanan süreçlerin MHP tarafından nasıl desteklendiğini anlattı. Özdemir, Sayın Genel Başkanın geleceği öngörerek önemli adımlar attığını ve bu adımların Türkiye’nin daha fazla tartışmalarla oyalanmaması açısından kritik olduğunu ifade etti. 2011 yılından bu yana Türkiye’nin söylediklerinin hayata geçmekte olduğunu belirten Özdemir, DEAŞ ile mücadele için kurulan merkezler ve halkın kendi kendini tayin hakkının sağlanması gibi konulara dikkat çekti. Bu bağlamda, Türkiye’nin toplumsal entegrasyonu ve birleşmiş bir millet olarak hareket etme gerekliliği üzerinde durdu.
Cumhur İttifakı’nın Birleştirici Rolü
Özdemir ayrıca, Cumhur İttifakı’nın toplumsal ayrışmayı yönetme konusundaki rolüne vurgu yaptı. Türkiye’nin Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Laz ve Çerkes halklarıyla tek bir bütün olduğunu ifade eden Özdemir, bu çeşitli kimliklerin bir arada yaşaması gerektiğini belirtiyor. Bu kucaklaşma sayesinde, ülke içindeki sorunların üstesinden gelinebileceğine inandığını söyledi. Bu mesaj, toplumda birlik ve beraberlik çağrısı yaparak, geleceğe daha umutla bakma çağrısı olarak değerlendirilmekte.
MHP’nin Yeni Anayasa İhtiyacı Üzerine Düşünceler
Özdemir, MHP’nin yeni anayasa konusundaki duruşunu açıklarken, anayasanın herkes tarafından kabul edilebilir olması gerektiğine dikkat çekti. “Herkesi kapsamalı” ifadesi ile birlikte, yeni bir vatandaşlık tanımına ihtiyaç olup olmadığını sorguladı. Özdemir, MHP’nin 2021 yılında bu konuda bir çalışma yaptığını ve bunun AK Parti ile paylaşıldığını belirtti. Ancak bu çalışmanın kamuoyu ile henüz paylaşılmadığını da sözlerine ekledi. Özdemir, daha kapsayıcı ve demokratik bir Türkiye için adımlar atılması gerektiğini ve bunun hukuki ve diplomatik altyapısının hazırlanmasının önemini vurguladı.
PKK'nın Kurucu Önderi Dönemini Değerlendirmek
Özdemir, Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’a ilişkin “PKK’nın kurucu önderi” ifadesinin de teknik bir gerçeklik olduğunu belirtti. Bu tür ifadelerin Türkiye’nin bazı gerçekleri aşması gerektiği inancını taşıdığını söyledi. Özdemir, geniş ve olumlu bir düşünme tarzının benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin Avrupa ile olan ilişkilerinde yakın gelecekte olumlu gelişmelerin yaşanabileceğini öngörerek, bu sürecin önemine değindi.