Sevgili Okuyucularım,
Bu başlığı görünce herhalde Ekimin nesi mükemmel diye düşündünüz. Benim için neden öyle olduğunu izah etmeye çalışacağım.
6 Ekim İstanbul’un işgalden kurtulduğu gündür. İlkokuldan beri hem okuldaki törende heyecanlanırdım hem de eve gelince Annemin heyecanı beni şaşırtırdı.
Biliyorsunuz Annem Çanakkaleli Frida önceki yazılarımda sizlere anlattığım gibi tam bir Atatürk kadını idi. Evimizde Atatürk heyecanı hep olmuştur.
İstanbul ise benim doğduğum şehir yani Annem , beni büyüten şehir yani Babam ve nihayet mahalle, okul, takım ve üniversite arkadaşlarımın olduğu şehir yani tüm Ailemdir. Bilahare mezun olduktan sonra iş hayatım ve iş arkadaşlarım Aileme katılmışlardır.
Bu şehrin olması , yaşaması benim için olmazsa olmazdır. Benim için Dünyanın en güzel şehridir ve hep öyle kalacaktır.
Ekimin en büyük özelliği 29’unda Cumhuriyetin ilan edilmesidir. Cumhuriyet olmadan benim size saydığım o büyük Ailem olmazdı. Bu Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal olmasa idi bizler bu güzel ülkede yaşayamayacaktık. Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihteki en büyük kişilerden biri olduğunu anlamamız gerekir.
Sizlere bir hatıram ile bunu anlatmaya çalışayım.
On iki sene önce bir Küba turuna yazılmıştık. Başkentleri olan Havana turunda Atatürk heykeli önünde durmuştuk. Nerede ise Dünyanın bir ucundaki bir şehirde Atatürk heykeli olması beni şaşırtmış ve gururlandırmıştı. Bunu araştırırken Havana’da Küba’nın başkanı Fidel Kastro’nun heykelinin olmadığını öğrendim. Kastro’ya sormuşlar neden sizin heykeliniz yok Atatürk’ün var diye...
